&şimdi bile sana rağmen ipi nasıl olup da göğüsleyebildiğime şaşırıyorum bazen ama elbette kibir dolu bir üstünlük duygusunu aşamadan &hiçbir yere ait değilmişim, bırakıp geldigim ülkemle bu ülke arasında asılı kalmışım duygusunu yenemiyorum. &Son zamanlarda yüzüme bir şey arıyormuş gibi bakışı ve bende artık canlanmayacak bir şeyden,
144 syf.
6/10 puan verdi
Bilge Karasu ile tanıştığım kitap... Kitap ilk sayfasından itibaren sarmadı, bunu itiraf etmeliyim. Başlamışken bitireyim bari gibi bir düşüncem olmasaydı belki de yarım bırakabilirdim. Ama yine itiraf etmeliyim ki başından beri ‘’bitsin artık!’’ dediğim bu kitabın son bölümünü(Dutlar’ı) okurken bitirmek, elimden bırakmak istemedim. Kitap üç
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı
Uzun Sürmüş Bir Günün AkşamıBilge Karasu · Metis Yayınları · 20191,582 okunma
Reklam
182 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İkili ilişki içerisinde olan olmayan olma yoluna giren herkes ama herkes bu kitabı okumalı. Narsist bir partneri tanımak hayat kurtarıcıdır çünkü. Eğer narsist bir partnerle beraberseniz ve bunun farkına varamamışsanız hayat zindan olur en karanlığından . Hayatınız enerjiniz yavaş yavaş biter değersizlik duygusu işler içinize . Buhranın dibini yaşarsınız nefes alamazsınız. Tüm bunları sosyolojik ve psikolojik boyutlarıyla temelden ilişkinin tanımından tutup çeşitlerine kadar irdeleyen bu harika kitap bu kadar çok şeyi böyle öz halde nasıl dile getirmiş dedim. Birde şunu farkediyorsunuz ki hangi ülke hangi coğrafya olursa olsun ilişkiler hep aynı his dünyası hep aynı tüm insanlar olarak dünyanın öbür ucundaki bi insanla aynı dili konuşmasak aynı günlük hayat rutinine sahip olmasak da ikili ilişkilerdeki hislerimiz beklentilerimiz benzer bu evrensel bir durum
İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
İkili İlişkilerde Duygusal ManipülasyonPascal Couderc · İletişim Yayıncılık · 20211,566 okunma
İsmail Kılıçarslan - Yavaşlık İçin Darmadağınık Notlar
Reha Çamuroğlu'nun 'İsmail'de anlattığı bir mesele vardır. Şeyh Cüneyd, halifeleri ile divan toplar. Halifeler, divan saati gelirler, diz kırıp otururlar. Diz üzerinde sekiz saat aralıksız susulur. Tek bir cümle, tek bir kelime çıkmaz ağızlardan. Sekiz saatin sonunda Şeyh Cüneyd 'başka bir şey yoksa divan bitmiştir' der. Elbette başka bir şey
Sosyalist Feminist Kitaplığım
BANA GÖRE KÜTÜPHANENİZDE OLMASI GEREKEN FEMINIST YAZIN KİTAPLAR 1-FATMAGÜL BERKTAY TEK TANRILI DİNLER KARŞISINDA KADIN kitapta, tek tanrılı dinler ile kadın arasındaki ilişki ortaya konmak istenmiştir. din ve toplumun karşılıklı etkileşim içinde oldukları belirtilmiştir. bu etkileşim tarihsel süreci içinde incelenmiş, avcı-toplayıcı dönemden
HAKSIZ MIYIM?
Biz kadınlar çok ince ayrıntılara takılırız. Siz koltuğun işlevine biz ise koltuğun kumaşına bakarız. Peki neden çünkü biz öyle algılaniyoruz. Mesela doğum günü bir erkek için doğum günü "Hacı doğum günün kutlu olsun" dan geçerken kadının mumlu ışıklar geçip bir sirince söz yazılmış pastayı üflerken "Ya kızlar çok hoşsunuz" la biter. Tabiki her kız öyle değil diye kivirganlik yapamam böyle bir şeyle karşılaşsak en harbimizin kirpikleri oynar! Evlilik mi Erkek tektaşına uygun romantiklik ayarlayıp anası babası tanasi ile isteyip bir de alyans takti mi oturur koltuğa. Ondan o kadardır. Gerektiği yerde ortaya çıkar. Görevini yapmıştır çünkü. Kızın ise daha ilişki evliliğe sürüklenirken başlar. /"Kesin bugün teklif edecek" sendromundan başlar damat kahve takimi siparişi, nişan süsleri, masa süsü, alış-veriş, nikah şekeri, nikah günü, düğün salonu istediği mi olacak stresi, düğün günü ayarlama stresi, davetiye nasıl olmalı, gelinlik, bohça ceyiz alışverişi, nerde oturulmalidir, düğün nasıl geçecektirlerle biter. (Umarım) Halbuki bunu tek başına kız yaşamıyor karşısında bir erkek daha var. Ama yok gibi stresi sıkıntıyı kadın çeker. Lakin acı durum şu; "Aşkım o var bu var daha çok işimiz var. Ev nasıl olacak oda rengi annen maviolsun diyor ya olur mu oyle ben açık mavi istiyorum" sözüne karşılık erkek "Hayatım sakin ol her şey yoluna girer" rahatlığı ile kalır. Çünkü erkek neticeye kadınlar ise hep hatice de kalır!!!
Reklam
Mümtaz ( yorumlarınızı bekliyorum :) 1.
Gizemli bir sokak… Düzensiz dikilmiş sokak lambaları, kimisi patlak. Arabalar kaldırımları gizlemiş. Yerde taş kırıntıları, mayın tarlası misali çukurlar, neden mi? Çünkü içleri hep su doluydu… Hafif soğuk dışarısı… Tam nasıl biliyor musun? Ucundan değiyor vücuduna soğuk. Esintisi pek güzel… Kötünün iyisi gibi, ittiriyor böyle vücudunu hafiften
Mutsuzluk bu mu?
Şehrin ortasında bir sanayi bölgesi. Onun yanında bir lüks yerleşim, altında otoyol, onun altında minibüsler. Kalabalık, karmaşa, itiş-kakış. İşte çarpık kentleşme denilen olgunun tipik göstergesi. Burada insanlar nasıl çalışır, yaşar; nasıl yetişir, ne yer ne içer, ne düşünür? Belki yahut muhakkak hiçbir ilişki sağlıklı kurulamaz. Trafik tıkanır, kavgalar çıkar, psikoloji bozulur, her fert burnundan solur, "asabiyim" der şarkı, "mazeretim var"... Gün biter, mesai biter, kalabalık bu defa akşamın alacasında yokuş aşağı akmaya başlar. Gençler lüks mağazaların lüks vitrinlerinde sergilenen lüks mallara bakar bakar iç çeker. Sonra gidip işportadan onların taklitlerini alırlar. Taklit tatmin etmez. Marka markadır. Hayata damgasını vurmuştur. Sahte mal sahte sevinçleri, sahte gülüşleri doğurur. Gel-geç bir hayat başlar, hiçbir şey yerli yerince olamaz. Kalabalık, şu tüketime doğru savrulan kalabalık tüketimin hasını tüketemez. Doymaz bir türlü, tatmin olamaz. Gözü sürekli başkasının üstündedir. Bu yüzden aksi, isyankar, pervasız, korkak, tutarsız kalır. Mutsuzluk bu mu?
Sayfa 19 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
“Hukuk Her Zaman Güçlüden Yanadır”
YAŞAMAK “DAVA”SI Lise yıllarında dershaneye gidiyordum,çoğumuz gibi.Bir gün önüme bir test sorusu gelmişti, bin yıl önce yaşamış bir filozofun sözü vardı soruda, “Hukuk her zaman güçlüden yanadır”. 17 yaşındaydım ve kafam allak bullak oldu, inanamadım. Hayır ya dedim olamaz ! Düşündüm ,düşündüm ,düşündüm. Evet ya dedim olabilir! Şimdi 17x2
Dava
DavaFranz Kafka · Oda Yayınları · 200453bin okunma
Sosyoloji ile felsefe arasındaki ilişki nedir?
Gündelik hayatın sosyolojik soruşturmasının kurucusu ismi sayılan Alfred Schütz, Husserl’in fenomenolojik temeli ile Weber’in sosyolojik temeli arasında eleştirel bir sentez kurar. İki ismi de kendi eleştirel süzgecinden geçirerek gündelik dünyaya ve bireyler arası etkileşimlere bakar. Sosyoloji ile felsefe arasında bir ilişki var mıdır? Elbette;
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
İncecik kitaplarıyla adından söz ettiren Stefan Zweig'ın en bilinen uzun öykü eserlerinden biri olan Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, uzun ismi, değişik kapağı ve az sayfada çok şey anlatmasıyla ilgi çeken kitaplardan birisi. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ile benzerlikler taşıdığını düşünmüştüm ve yanılmadığımı görmek iyi oldu, iki kitapta
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,1bin okunma
Latin astrolojisi gibi Çin astrolojisi de insanı 12 değişik burç ve sembollerle tanımlar ve kişinin burcunu bulmak için doğum tarihini kullanır. Çin Astrolojisi’nde Zodyak kelimeleri aynı anlamdadır. Ama yine de Çin Astrolojisi bir hayvanlar halkasıdır ve yıldızlarla pek ilgisi yoktur. Çin Astrolojisi olay ve kişilik tahminleri yapmak için
Latin astrolojisi gibi Çin astrolojisi de insanı 12 değişik burç ve sembollerle tanımlar ve kişinin burcunu bulmak için doğum tarihini kullanır. Çin Astrolojisi’nde Zodyak kelimeleri aynı anlamdadır. Ama yine de Çin Astrolojisi bir hayvanlar halkasıdır ve yıldızlarla pek ilgisi yoktur. Çin Astrolojisi olay ve kişilik tahminleri yapmak için
201 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.