Asla bütünlenemeyecek yarım bir insan olduğunun bilincindeydi.
Aklını dolduran tek şey; nasibinin seni bir gün mutlaka bulduğuydu. Her şey insana yazılıyor diye düşündü; ama bazen ulaşmıyor. Bilmediğimiz nedenlerle dolaşıp duruyor hayatın içinde. Bazen yanından geçiyor insan yazgısının, bazen elinden tutuyor ama bunun kaderi olduğunu anlamıyor. Tam yakalayacak gibi oluyor ama uçup gidiyor. Sonra bir gün, hiç hesapta yokken, hiç beklemezken, başka alemlerdeki seyrini tamamlıyor senin olan şey, çıkıp geliyor ve seni buluyor.
Reklam
...Hayatın anlamı kişiden kişiye ve zamandan zamana değişir.Bu yüzden de hayatın anlamını genel olarak tanımlamak imkansızdır.Hayatın anlamına ilişkiler sorular asla topyekûn ifadelerle cevaplanamaz."Hayat"belirsiz değil,çok gerçek ve somut bir şeydir;tıpkı haytın görevlerinin çok gerçek ve somut olması gibi.Bunlar insanın,her bir kişi için farklı ve özgün olarak yazgısını oluşturur.Hiçbir insan ve hiçbir yazgı,başka bir insan ve yazgıyla kıyaslanamaz...
Bir insan yetişmeye karar verdiği zaman onu yetiştirecek en önemli kişi yine kendisidir"
Bir solgunluktan geliyorum, evet. Aşkı bitmiş bir ilişkinin kamburu, lambaları sönen bir evden sızan yalnızlığım. Dudağımdaki titreme içimde can çekişen gelecektir. Yüreğimin çok önceden gördüğü bir sonuçtur kirpiklerimdeki buğu...
Şimdi öğrendin mi insan Yalnızlığı, çaresizliği? Dört duvarla konuşup, Bir bardak çayla demlenmeyi. Sahip olduklarına şükretmeyi. Her şeyin ötesinde "Her şeyin başı sağlıkmış" demeyi. Seni bir gün yutacak şu topraklar üzerinde, Kibirle yürümemeyi öğrendin mi insan?..
Uğur Gökbulut
Uğur Gökbulut
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşama vedası sonrası devrimin yarım kalması devrime sahip çıkacak insan yetiştirme zaafı olan din eğitimi ve öğretimi ihanetidir. Yetmiş beş yılda toplum bugün Osmanlı imparatorluğu döneminde olduğu gibi bir tebaya dönüşmüştür. Tebaya ise sömürgeci ve Türk olmayan sınıflara hizmet eden bir esaret layık görülmüştür. Mobbing Bank Türk Fırtınası buna itirazı yükselten ve bugün bu sömürü düzeni ekonomisinin sürdürülebilir bir tarafının kalmadığını insanlığa çok net ifade etmiştir. Önder Karaçay
Tarihin yaşama sunahileceği hizmetler bunlardır; her insan ve her halk, hedeflerine, kuvvetlerine ve zorunlulukIarına göre geçmişin belirli bir bilgisine gereksinir; bazen anıtsal, bazen antikacı, bazen de eleştirel tarih olarak: ama tek hedefleri bilgiyi artırmak olan, yaşamı sadece seyreden katıksız düşünürler güruhunun, bilgiye doymayan, bilgi den başka bir şeyle de doymayan bireylerin gereksindiği gibi değil; aksine her zaman yaşamı amaçlayarak ve aynı zamanda bu amacı hakim ve en büyük rehber edinerek.
Sayfa 27
Gelecekler birçok unsur ve bir milyar değişkenle birlikte gelen muazzam şeylerdir ve insan ırkının geleceğin ne getireceğine ilişkin tahminlerini dinledikten sonra bambaşka bir şey yapmak gibi bir alışkanlığı vardır.
Her zaman tehlikeli, yani bizzat yaşam için tehlikeli bir süreçtir bu: bir geçmişi yargılayıp yok ederek yaşama hizmet eden insan lar ya da dönemler, her zaman tehlikeli ve tehlike altındakiinsanlar ve dönemlerdir. Çünkü biz nihayetinde geçmiş ku şakların bir sonucu olduğumuz için, onların yanılgılarının, tutkularının ve hatalarının ve hatta suçlarının da birer so nucuyuz; bu zincirden tamamen kopmak mümkün değildir. Söz konusu yanılgıları yargıladığımız ve kendimizi onlardan kurtulmuş saydığımızda, bizim onlardan geldiğimiz gerçe ği ortadan kalkmış olmaz . En iyi durumda miras aldığımız, soydan geçen doğamıza, bilgimize direniş gösteririz; elbette eskiden beri eğitim yoluyla edinilmiş ve doğuştan gelene kar şı bir savaşım verir, onları katı bir disipline sokmaya çalışırız; yeni bir alışkanlık, yeni bir içgüdü, ikinci bir doğa geliştiririz, öyle ki birinci doğa kuruyup kalır. Adeta kendine a posteri ari ikinci bir geçmiş, asıl oradan geldiğimiz geçmişin tersine, oradan gelmek istediğimiz geçmiş edinme denemesidir bu her zaman tehlikeli bir denemedir bu, çünkü hem geçmişi yadsımanın sonu yoktur, hem de ikinci doğalar genellikle bi rincilerden daha zayıftır. Çoğu zaman, iyi olanı bilip yapma mak durumunda kalınır, çünkü daha iyi olan da bilinmekte ama yapılamamaktadır. Yine de ara sıra zafere ulaşılır, hatta yaşam için eleştirel tarihten yararlananlara, tuhaf bir avuntu da vardır: söz konusu birinci doğanın da bir zamanlar ikinci bir doğa olduğunu ve şu anda zafer kazanan ikinci doğanın da bir gün birinci doğaya dönüşeceğini bilirler.
Sayfa 26
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.