İnsanın günahkarlığının yerilmesi İbrani kutsal metinlerinde sık sık tekrarlanır. Adem ve Havva'nın erkek evlatları, Kabil erkek kardeşini öldürdüğünde insanlığın kardeş katili tarihini başlatır. Tanrı, Yaratılış 6.5-7’de Nuh gözüne girene kadar insanlığı yarattığı için pişmanlık duyar. 11:1-9’da sözde orijinal tek dili parçalara ayırır çünkü insanlık kibirli bir hâle gelmiştir ve cennete çıkmak için Babil Kulesi'ni inşa etmeye çalışmıştır (muhtemelen bu Mezopotamya piramitlerine itirazı ifade ediyordu), İsrail'in bunu takip eden tarihi boyunca , Tanrı'ya inançsızlık, kibir, günahkarlık, bencillik ve adaletsizlik hakkinda tekrar edilen kehanet biçiminde ikazlar vardır
Sayfa 166Kitabı okudu
Rabbimizin bu dört surede sadece Hz. Muhammed’i muhatap aldığı ve Peygamberimizin de kendisine verilen talimatları henüz tebliğ amacıyla kimseye söylemediği bilinirse, Fatiha suresi, Allah’ın, insanlara yaptığı İslâm’ın ilk genel hitabıdır. (25) Fatiha suresi, İslâm inancının temel ilkelerini oluşturan adeta Kur’an’ın özeti’dir. Bunun için
Sayfa 15 - Togan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
204 syf.
·
Puan vermedi
"...içime döndüm. Dünya ile arama uzaklık koydum. Dünya güzeldi, içimde güzel olsun istedim." Insanın tam herşeyden kaçtığını zannetigi anda... Maceranın başladığı ve yıllar sonra bilmedigi bir çok gerçeğin gelip yakasına yapışması çok güzel anlatılmış Hayatı olayları olmamış gibi yarım bırakıp istediğimiz yerden devam edemeyiz. Ilk aşk deneyimiyle bütün hayatının değişmesi ancak bu kadar güzel anlatilabilirdi. Bir Orhan Pamuk rüzgarı... Teşekkürler.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201951bin okunma
Düşünme denen şeyde insanı avutup teselli ediyor, içini rahatlatıp yaşamasına katkıda bulunuyordu. Ama her düşünce değil kuşkusuz! asla değil! bir düşünce de vardı çünkü, işkence demekti, cinnet demekti. Bir düşünce de vardı, Değişmesi olanaksızın içinde eşinip durarak insana yapmadığını koymuyor, tiksintiden, Yılgıdan başka bir şey sağlamıyor, insanı hayatından bezdiriyordu. Gerçekte aranıp bulunması ve öğrenilmesi gereken bir başka düşünceydi. Ama doğrusu bir düşünce miydi bu? Belli bir durumdu daha çok, insanın ruhunda esen bir havaydı;Hep kısa bir anı sürüyor, üzerinde yoğun biçimde düşünülmek istendiğinde elden çıkıp gidiyordu.
Sayfa 30
"Türkiye'de değişimden anlaşılan 'parti değiştirmek' galiba... Oysa insanın ve toplumun değişmesi ne kadar zor, ne kadar uzun bir iştir."
Sayfa 181Kitabı okudu
162 syf.
8/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Bukowski'nin her eserinde; gerek öykülerinde gerekse de romanlarında kendisidir anlattığı kişi. Bazen açıkca, gizlemeden belli eder kendini eserlerinde, bazen de Chinaski olur bir anda. Bu açıdan, Büyük Zen Düğünü'nü Bukowski'nin bizlere yine kendinden kesitler sunduğu bir öykü eseri olarak nitelendirebilirim. Düşündüm de... Aslında bahsini
Büyük Zen Düğünü
Büyük Zen DüğünüCharles Bukowski · Metis Yayıncılık · 1999447 okunma
Reklam
1.000 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.