Tomris Uyar, Fatih Özgüven ve Nazım Dikbaş'ın çevirdiği dokuz adet öyküden oluşan kitap, öykü türünü pek sevmeyen bir okuyucu olsam da hoşuma gitti. Öykülerin hemen tamamında ırkçılık eleştirisi var. Kahramanlar genellikle dar kafalı sıradan faşistler. Irkçılığın geniş kitlelerce nasıl da içselleştirildiğini, ırkçı kişilerin bu yaklaşımlarını nasıl da haklı ve doğal bulduklarını esprili bir dille hicvediyor. Öte taraftan yine öykülerin çoğunda anne kız arasındaki çekişme, daha doğrusu anlayışsız, küt kafalı anne modeli ön plana çıkartılmış ki yazarın annesiyle ciddi sorunları olduğunu düşünüyor insan. Üçüncü olarak dikkatimi çeken şeyse hemen her öyküde ölüm temasının olması ve şaşırtıcı sonlarla - öyküleri okudukça aslında buna alışıp şaşırtıcı sonları tahmin edebiliyor insan - bitmesi.
Akıcı bir üslupla yazılmış öykülerden oluşan kitap bir günde okunabilir.
Harper Lee'nin "Bülbülü Öldürmek" adlı eseri, Amerikan edebiyatının dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir ve sarsıcı etkisiyle okuyucuları derinden etkiler. Lee, güçlü bir toplumsal eleştiri ve insanlık portresi çizerken, samimi bir anlatımla ırkçılık, adalet ve insanlık konularına değinir.
Roman, 1930'ların
Oyunun yazıldığı dönemi düşündüğümüzde, faşizmin ilerleyişine ve kitleleri nasıl uyuşturduğuna dikkat çekmektedir. Mevcut gidişatı kabul etmek ve hiç bir şey yapmamak büyük bir kötülüğe dönüşebilmektedir. "Burjuva ahlakı" elindeki ayrıcalığı kaybetme korkusuyla örülü olduğundan, faşizmin yükselişine tepkisiz kalmıştır. Burjuva sınıfının
2024 Okuma Listesi
4. Hafta - 4. Kitap
2024 yılının dördüncü kitabı John Steinbeck’in Belkıs Çorakçı Dişbudak çevirisiyle Sel Yayıncılıktan çıkmış, Fareler ve İnsanlar adlı romanıydı.
Romanın konusu şöyle: George ile Lennie hayatlarını ırgatlık yaparak devam ettiren iki yakın arkadaştır. Ama Lennie’de zekâ geriliği olduğu için arkadaşlıkları daha çok George’un onu koruyup gözetmesi şeklindedir. George Lenni’ye sürekli ileride birlikte kuracakları hayatı anlatır. Aslında bunu daha çok, arkadaşını mutlu etmek için yapar. Çünkü George’un güzel günlere dair inancı yoktur. Para biriktirip bir çiftlik satın alacaklar, başkalarına çalışmak yerine kendi işlerini yapacaklardır. Çiftlikte tavşanlar olacaktır. George tavşanları besleme işini Lennie’ye verir. Çünkü Lennie yumuşak şeyler dokunmaktan çok hoşlanır. Bazen okşamak için cebinde fare taşır. Ama zekâ geriliği yüzünden sahip olduğu kas gücünü kontrol edemez. Sevdiği bütün hayvanları istemeden öldürür. Üstelik bu huyu yüzünden çalıştıkları yerlerde başları sürekli derde girer. Son çalıştıkları yerde işler iyice çığırından çıkar.
Steinbeck, bu romanda arkadaşlık, dostluk, vefa, masumiyet, saflık, hırs gibi yan temalar kullanır. Irkçılık eleştirisi yapar. Adını Robert Burns’un Fareye adlı şiirinden esinlenerek Fareler ve İnsanlar koyar. Zaten ana temayı da bu şiir oluşturur. Burns şiirinde şöyle der:
Suya düşer planları çok defa
Fareler kadar insanların da,
Keder ve acı kalır sadece,
Beklenen neşeden geriye!
Henüz 19 yaşındayken ilk kitabını (Eddy’nin Sonu) yazan, 21 yaşında yayınlatmayı başaran, 30 Ekim 1992 doğumlu, genç Fransız yazar Edouard Louis.
Edouard Louis, ilk kitabını yayınlatmak için götürdüğünde, yayınevi yazılanları “gerçek olamayacak kadar abartılı bir kurgu” olarak görüyor ve basımını kabul etmiyor.
Yazar, varoluşçuluk üzerine
"Vatancılık ve ırkçılık, Osmanlı hilafeti esnasında İslam yurdunu paramparça eden dinamitin ta kendisidir ve bugün zaten parçalanmış olan İslam ülkelerini daha küçük parçalara ayırmaya aday, güçlü bir bomba vasfını hala koruyor."
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
"Bülbülü Öldürmek" romanı, Harper Lee tarafından yazılan ve 1960 yılında yayımlanan bir Amerikan edebiyatı klasiğidir. Roman, 1930'lu yıllarda Amerika'nın Alabama eyaletinde geçer ve ırkçılık, adalet sistemi, ahlaki değerler ve önyargı gibi evrensel konuları ele alır.
Kitap, Maycomb adında küçük bir kasabada yaşayan Scout
Karlı bir İsveç gecesinde alışkanlıklarının dışına çıktığını düşünen yaşlı bir çiftçinin gecenin bir yarısında yatağından kalkmasıyla başlıyor kitabımız. Yaşlı çiftçinin kendini rahatsız hissetmesi ve komşu çiftlikte bir takım farklılıkları keşfetmesiyle devam eder ve bu yol bizi iki kanlı cesetle karşı karşıya bırakır. Giriş için oldukça
Geçtiğimiz ay çok fazla Amerikan değer yargıları, siyasi tarihi, toplumu ve yaşam şekli eleştirisi okuduğumu söylemiştim. Böyle denk geldi, biraz da bu ara Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap listesine ağırlık vermem ve bu listede de özellikle benim okumadımlarım arasında hayli Amerikan edebiyatı eseri olması ve yirminci yüzyıl Amerikan
"Kadınlar, Irk ve Sınıf" kitabı, Amerikalı aktivist ve yazar Angela Davis tarafından kaleme alınmış önemli bir eserdir. Bu kitap, feminist hareket, ırkçılık ve sınıf mücadelesi arasındaki ilişkileri inceler ve kadınların bu kesişimlerdeki deneyimlerini ele alır.
Angela Davis, kitap boyunca kadınların toplum içindeki yerini ve bu yerin