Televizyon ekranlarından her gün en iğrenç erotik sahneler müslüman evlerinde arz-ı endam ediyorsa; internet sayesinde en hayvanca porno görüntülerin girmediği müslüman evi neredeyse hiç kalmadıysa; on dört on beş yaşında tazecik kızlar ve körpe delikanlılar bu hayvanca porno görüntülere maruz kalıyorsa; ticaretle uğraşıp da faize bulaşmamayı becerebilen kaç müslüman tüccar olduğu sorusu, vahim bir soru olarak cevaplamayı bekliyorsa; alkol ve uyuşturucu kullanımı, bırakın üniversiteyi, ilköğretim seviyesine indiyse; fuhuş/ zina, bırakın üniversiteyi, ilköğretime kadar indiyse ve üstelik 'çağdaşlık' adı altında, kız erkek ilişkileri olabildiğince ahlaksız boyutlara ulaştıysa; piyango veya iddia ismiyle kumar melaneti olabildiğince yaygınlaştıysa; bana söyler misiniz, cânım efendim, 'İslamcılar İktidarda' sözüne nasıl inanırım ben?
İz YayıncılıkKitabı okudu
müthiş bir soru!!
Bütün bu milyonlar hakkı, insafı, adaleti ve aklı kaç meteliğe sattılar, neyin karşılığı olarak sattılar?
Sayfa 148
İyice alçalmaya başlayan çizgiler yüzünden insanlar kendilerini boylarına göre uzun veya kısa cümleler olarak görüyor. Ve neredeyse hepsi bir an önce bitmek için sonlarına koyacak nokta arıyor. Ancak Soru İşareti satırlarının sonuna gelerek durduğu için işleri oldukça zorlaşıyor.
Soru İşareti hangi insan satırının altında bir kaç saniye dursa hemen tekmelerle kovuluyor ama bu bir kaç saniye bile onların "acaba cevabım ne?" sorusunu sormalarına yetiyor.
Bir coğrafyanın kimliğini, tarihinde neyin tekerrür ettiği, belirler. Ne zaman ki bu ülkede, tarih, tekerrür eden patlamalardan ibaret olmaz, belki o zaman başka hikayeler yazılır... ve de şu soru artık sorulmaz: Bir bomba kaç kez patlar?
Sayfa 170Kitabı okudu
Son günlerde karşılaştığım en mantıklı soru
“Din adamlarını suçlayanlarla, onları yargılayanlarla karşılaştığım zaman kendilerine şu soruyu soruyorum: Peki, aranızda kaç tane dürüst ve vicdanlı tüccar var? İçinizde dürüst aşçı, vicdanı temiz duvarcı, mimar, demirci var mı? Hangi meslek temsilcilerinden memnunsunuz? Eğer aranızdan dürüst bir domuz çobanı çıkaramıyorsanı ahlaklı bir kilise çobanı diye neden şikayet ediyorsunuz?
Sayfa 49Kitabı okudu
Belki de tecrübeydi, heykeltıraş, insanın koşarak bir yere varamadığını yaşayarak öğrenmişti. En sonunda anlamıştı da. Anladığında kaç yaşındaydı? Önemli olan soru buydu. Ömrünün başı mıydı, yolun ortası mı, yoksa son bahar mıydı? Karmaşayı anlayınca durabilmiş miydi, yoksa iş işten çoktan geçmiş miydi?
Sayfa 96Kitabı okudu
OKS, SBS, ÖSS, KPS derken... aileler de çıldırdı. Hadi ehl-i dünya neyse de, dindarlar da tozuttu: Üniversiteyi kazan ve iyi bir iş bul, diyorlar çocuklarına. Eee ne var bunda? Dindarlar üniversiteye gitmesin mi, okumasın mı birader? Anladım ama gösterdikleri tek hedef bu. Çocuklarına "şehit olma" ülküsü kazandıran kaç aile tanıyorsunuz? Oysa hadis-i şerife göre, cihada katılmadan ya da cihat niyeti taşımadan ölen kişi, münafıklıktan bir şube üzere ölmüş olur. O halde soru: Aşağıdaki dörtlüğün teması nedir?
"Ders çalışadursun Hamza;
Yerle bir oldu Gazze.
Test çözmeyi biliriz fakat,
Cihadı öğretmediler bize."
Sayfa 30Kitabı okudu
insanı ilgilendiren soru, sistemin içinde muhtemelen kaç kişinin sağ kalabileceği değil, sağ kalanlar için ne tür bir varoluşun mümkün olduğudur.
Değdi mi?
Sevgilim, vardın mı gittiğin yere? Çok mu uzaktayız şimdi? Başka bir şehir ekleyince hayata, daha mı kolay unutmak? Daha iyisini yapamaz mıydık seninle? Kendi kurduğumuz ülkeyi bunca kolay dağıtmak niye? Kime açacak gözlerin? Kirpiklerin kime kanat çırpacak?
Kaç mevsim benimdin, kaç yıl kalacaksın orada? Benden huzurlu mu oranın göğsü? Gülümseyişin daha mı sıcak onlara? Aynaların sırrı ikimizi gösterdiğinden güzel mi? Temiz mi umutları? Yarınları kaç yıllık hesaplanır? Kaç kişilik masaları? Sana baktığında heyecanlanan kaç kişi var? Kaç soru sordun kendine bizimle ilgili? Kaç kişi sordu bizi, seninle ilgili? Değiyor mu gitmek? Gidince unuttuğunu zannetmek bitiyor mu? Kalıcı mısın uzaklara? Binlerce soru var mı benim gibi aklında?
Her şeyi kendine sor, kendinden öğren.
Dün gece geçtim ben ikimizden.
Sayfa 42Kitabı okudu
Oysa ki kendini sadece böyle tanıyan insanlarla dolu etrafımız...
"Biraz önce size 'siz kimsiniz?' diye sordum. Nerede doğdunuz, nasıl bir aileye mensupsunuz, nerelerde okuduğunuz, kaç dil biliyorsunuz, neleri başardınız, neler sizin için hayal kırıklığı oldu diye sormadım. Dikkat ederseniz soru çok basitti: Siz kimsiniz?"
