Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
4. Okumak Güzeldir Kitap Okuma Yarışması başladı | TÜRKİYE GENELİ KATILIM
Kitap okuma alışkanlığı kazandırmak, kitap okumayı sevdirmek, Türk Dili ve Edebiyatı’nın seçkin eserlerine ilgiyi artırmak için “Okumak Güzeldir” sloganı ile geleneksel olarak düzenlediğimiz 4. Okumak Güzeldir Kitap Okuma Yarışması'nda kayıtlar başladı. Birinciye 25 bin TL, ikinciye 20 bin TL, üçüncüye 15 bin TL, Eyüpsultan birincisine 15
OKUMAK GÜZELDİR'E TÜRKİYE GENELİ KATILABİLİRSİNİZ
Geleneksel olarak düzenlediğimiz 4. Okumak Güzeldir Kitap Okuma Yarışması'nda kayıtlar başladı. Kayıt olmak için tıklayınız: yarisma.eyupsultan.bel.tr Birinciye 25 bin TL, ikinciye 20 bin TL, üçüncüye 15 bin TL, Eyüpsultan birincisine 15 bin TL, ilk 20’ye çift kişilik 2 gece 3 gün Kapadokya gezisi, dereceye giren ilk 100
Reklam
İnternetten Atatürk fotoğrafları indirildi, hikayelerde paylaşıldı, varsa üzerinde Atatürk imzası veya fotoğrafı olan bir t-shirt veya sweatshirt giyildi. Var mı başka eksik? Yok sanırım, bu özel günü de başarı ile tamamladınız. Sosyal medyada sözde duyarınız ve saygınız bittiyse gerçek bir anmaya davetlisiniz şuan burada. Evet, Atatürk fotoğraflarını her yerde görmek çok çok güzel, bundan rahatsız olan varsa, rahatsız olmaya devam edebilir. Benim rahatsız olduğum şey Atatürk’ün fotoğraflarını her yerde görmek değil, fikirlerini hiçbir yerde görememek. Zaten en büyük sorunumuz da bu. Atatürk’ü fotoğraftan ibaret tanıyor birçoğumuz. İlkelerini, inkılaplarını, zaferlerini, kayıplarını... Atatürk’ü her şeyiyle tanıyan, bilen kaç kişi var aramızda? “Atam İzindeyiz” derken hangi izin ona ait olduğunu ayırt edebiliyor muyuz? Bu soru size yöneltildiğinde kendinizden emin bir şekilde Atatürk’ü her yönüyle tanıyorum diyebilir misiniz? Bu soruya benim cevabım net bir şekilde “Hayır” olacaktır. Bu iletinin temel amacı ise Atatürk hakkında hepimizin bir şeyler öğrenmesi. Sizden ricam yorum olarak “Bunu da bilmemiz gerekiyor.” dediğiniz bilgileri bırakmanız. Daha fazla kişiye ulaşabilmek adına tekrar paylaşabilirsiniz. Bugün Atatürk’ü gerçekten tanıyalım. Saygı, sevgi ve özlemle analım.
Aylar oldu.. aylardır Gazze ateşler içinde yanıyor. Bunun adı nedir? Savaş mı? Abluka mı? İnsanlık suçu mu? Kuralsız bir savaş mı? Katliam mı? Unutulmak mı? Cihad mı? Bunun tam bir adı yok... Kimyasal silahlar,bombalar,paramparça olmuş insanlar,bir anda "ceset" ismi verilen binlerce bebek,çocuk,kadın,erkek.. Bizim utanmak bilmez lisanımız ne çok isim veriyor bu yaşananlara.. Bir çok insan "şehid" diyemeyecek kadar aciz.. Aciziz.. Rezil olduk,zelil olduk,insanlıktan çıktık.. Çoğu zaman unuttuk,alıştık.. Kınadık,kınadık,kınadık.. hiç bıkmadan usanmadan kınadık. Kınanacağımızı hiç düşündük mü? Kınanmaya layık olan bizler değil miyiz? Nasıl hesap vereceğiz diye kaç gece uykularımız bölündü? Affa layık olmak için kaç şehitten helallik istememiz lazım? Binlerce,milyonlarca soru var. Hiçbirinin tam bir cevabı yok.. Oradaki müminler ateşler içinde yanarken,parçalanıp Rablerine kavuşurken belki tekrar tekrar şehadeti istiyorlar Allah'tan.. Onlar kurtuldular bu çirkin,kıymetsiz imtihan yeri olan dar-ı dünyadan..Ya bizim beş para etmez isteklerimiz arzularımız.. Neye layığız bu saatten sonra? Ben bu ve bunun gibi yüzlerce sorunun hiçbirine bir cevap bulamıyorum. Bulmaya yüzüm de yok.. kendi nefislerimizi kınamayı dahi beceremiyoruz ki bunu yapabilelim.. yine de affedilmek istiyorum.. çaresizliğimi gören Sen'sin.. Beni,bizi affet Allah'ım... Ne düşüncelerim,ne sesim,ne ayaklarımın gittiği yollar çare olamadı yaşananlara.. Tek silahımız olan dualarımızı,tövbelerimizi,affedilmek istediğimizi sen kabul et Allah'ım..
Bi Dünya Kitap Okuma Grubumuza Bekleriz.
Arkadaşlar özelden gelen tüm sorulara ortak yanıt verebilmek için bu yazıyı hazırladım. Kısaca soru, cevap yapacağım en çok gelen sorulara. Soru: Gruba katılmak paralı mı? Cevap: Hayır, hiçbir ek ücret almıyoruz. Hatta tam tersi çekiliş yapıp bedava kitap yollamamız, kupa bardak çekilişi yapmamız, karşılıklı kitap ve yılbaşı çekilişi de yaptık.
Ben 21 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Yazılarınızı fırsat buldukça okuyorum. Yazılarınızda sık sık “Gençlik nereye gidiyor?” türünden yakınmalarınız oluyor? Gençlik derken herhâlde lise ve üniversite öğrencilerini kastediyorsunuz. Bu durumda ben de nereye gittiğini çok merak ettiğiniz o grubun bir üyesiyim. Madem bu ülkede yaşayan
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.