Arthur amcama bir de kadın düşmanı diyorlar...
Tüm zamanlar boyunca insan türünün istencini taşıyan cinsiyet erkek, aklı taşıyan ise kadın olmuştur. Böylelikle hepimizin bizi oluşturan bir baba ve bir de anne gibi iki bileşeni olmuştur.
Adam durduk yere kadın düşmanı olmamış elbette ki
Arthur Schopenhauer Weimar'da annesi ile arasındaki gerginliğe katlanamaz hâle gelir. 1814 yılında Dresden'e gider. Böylece annesi ile arası ölümüne kadar açılacak, anne oğul birbirlerini bir daha hiç göremeyeceklerdir. Düşünürün annesi ile arasındaki sert çatışma, onun kadınlarla olan ilişkisini belirleyici bir etmen olarak kalacaktır.
Reklam
bu derece kadın düşmanı olan bir yazar hayatımda görmemiştim
Her şeyden önce, erkeğin doğası gereği aşkta vefasızlığa, kadının ise sürekli sadakata eğilimli olduğu gerçeği bu incelemeye girer. Erkeğin aşkı, doyum bulduğu andan itibaren belirgin bir biçimde azalır: Hemen hemen bütün öteki kadınlar onu, sahip olmuş olduğu kadından daha fazla çekerler: Erkek değişiklik özler. Kadının aşkı ise, özellikle o andan sonra artmaya başlar. Bu, türü koruyup onun varlığını sürdürmeye bu bakımdan da olabildiğince fazla çoğalmaya yönelik doğanın amacının bir sonucudur. Bildiğimiz gibi erkek, kendisine yeterince kadın sunulduğu takdirde, kolayca yılda yüz çocuk meydana getirebilir; kadın ise, istediği kadar çok erkeğe sahip olsun, ikiz ihtimalini hesaba katmazsak, yılda sadece bir çocuk dünyaya getirebilir. Bu nedenle erkeğin gözü hep başka kadınlardadır; kadın ise buna karşılık tek bir erkeğe sımsıkı sarılır: Çünkü doğa onu içgüdüleri gereği ve hiç düşünmeden, gelecekteki doğumun besleyicisi ve koruyucusunu yanında tutup korumaya sürükler.Bundan ötürü erkeğin eşine sadakati yapaydır, kadınınki doğaldır; dolayısıyla da, kadının ihaneti,nesnel olarak, sonuçları bakımından olduğu kadar, öznel olarak doğaya aykırılığı bakımından da erkeğinkinden çok daha az bağışlanabilir bir ihanettir.
Aldatmada Kabul edilebilir bir sebep!??
Aldatırken haklı ve kabul edilebilir sebeplerimiz vardır..
Erasmus yayınlarıKitabı okudu
Kadın düşmanı schopenhauer :d
kadın cinsi bir bütün olarak ve beraberlik içinde, bedensel ve zihinsel güçleri doğal olarak daha üstün olduğu için tüm dünyevi mallara sahip olan, elindekiler aracılığıyla dünyevi malların mülkiyetine ulaşabilmek için, yenilmesi ve fethedilmesi gereken ortak bir düşman olarak erkek cinsinin karşısına çıkar.
“Özel hayatında Schopenhauer temkinli ve ihtiyatlı biriydi. İnsan yaşamının tehlikelerini sezmekte ustaydı. Yatarken başucundan tabancalarını eksik etmez, berbere tıraş olurken usturanın boğazına değmesine asla izin vermezdi. Yanında ahbaplık edecek birileri olmasından hoşlansa da, çoğu zaman tek başına olmayı yeğlerdi. Hiç evlenmemişti, ama anlaşıldığı kadarıyla faal bir cinsel yaşamı vardı. Öldüğünde yatağının başucunda bulunan erotik yazılarla dolu günlüğü vasiyeti yerine getirecek memur tarafından yakılmıştı, ancak "Kadınlar Üzerine" adlı ünlü denemesi ona hala üstünden kalkmayan kadın düşmanı yaftasını yakıştırmaya yetmişti.” |John Gray|
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.