"... insanları mahkum etmek yerine onları anlamak beni daha mutlu kılıyor. "
"...insanları mahkum etmek yerine onları anlamak beni daha mutlu kılıyor."
Sayfa 17 - OlimposKitabı okuyacak
Reklam
Bir insan, uğruna her şeyini geride bırakmaya hazır olduğu biri tarafından sinek gibi elinin tersiyle kovulunca acaba neler hisseder ?
Fakat gerçeği kavrayabilmesi için belki yüreğinin yanması gerekiyordur !
Duygular öylesine yüceydi ki, sözlerle onlar güç yitirdi.
Reklam
71 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
24 Saatlik Psikoloji Fırtınası
Stefan Zweig
Stefan Zweig
'in
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
kitabının 71 sayfasının her satırında yaşattığı yoğun duygu geçişi ve psikolojik çözümlemelerden ziyadesiyle etkilendim. Zweig, normal hayatta empati yapamayacağım Mrs.C'nin psikolojisini ve ruhsal betimlemesini çok güzel anlatmış, adeta Mrs.C'nin dünyasına hapsoldum diyebilirim. Erkek bir yazarın bir kadının psikolojisini ve ruh hallerini böylesine derin şekilde tahlil edebilmesi Zweig'e bir kez daha hayran kalmamı sağladı. Yazar, 1920'li yılların sosyolojik yapısını ve burjuvazi tabakasının ikiyüzlü ahlak anlayışını eleştirerek; ahlaksal açıdan topluma aykırı gelecek olayları ve duyguları psikolojik derinlikleri ile incelemiş. Tutkularının peşinden koşan insanların yaşamlarını nasıl hiçe saydığını, toplum tarafından empati yapılmadan yargılanıp, eleştirildiğini sürükleyici bir şekilde anlatmış. Kitabın kurgusu gayet güzel lakin yazarın karakterlerin duygu yoğunluğu ve psikolojilerini anlatış biçimi beni daha çok etkiledi diyebilirim. Zweig'in ilk olarak
Satranç
Satranç
kitabını okuduktan sonra betimleme ve yoğun anlatımına hayran kalmıştım. 2. Dünya Savaşı sonrası eşiyle birlikte intihar edişi hayatını daha çok merak edip bir çok kitabını okumamı sağladı. Kitaba 7.7/10 puan veriyorum. (Kurgu:7.5 - Anlatım:7.9) Herkese keyifli ve empati dolu günler diliyorum. :D
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,3bin okunma
Sonuçta yaşlanmak, geçmişten artık korku duymuyor olmaktan başka bir şey değil.
Reklam
..çünkü bedenimizin her hücresinde yerleşmiş olan yaşama isteği, ruhumuzdaki ölüm tutkusundan çok daha güçlüdür.
Ben savunmayı tercih ediyorum. İnsanları yargılamaktan değil, anlamaya çalışmaktan zevk alıyorum.
71 syf.
·
Puan vermedi
Zweig yine bildiğimiz gibi :)
Bir kadının 24 saati daha ne kadar derin anlatılabilirdi? 24 saate düşünemeyeceğimiz kadar ruhsal devinim sığdırmayı olağanüstü bir şekilde başarabilen adam bu Zweig. Biz fani insanlar olarak günün yarısını yatmakla geçirdiğimiz sürece Zweig medeniyetleri seviyesine ulaşamayız muhtemelen. Kendisine ait 2021 yılında okuduğum 3. kitap. Bu parçalarım, Zweig’ın kitaplarını o kadar iyi anlayabilmemi sağlıyor ki adeta yaşıyorum onları. Zweig’in çarpıcı bir kitabı. Beklediğimden çok daha iyi çıktı. Kendisinin daha çok okunan bazı kitaplarından daha okunası bulduğumu söyleyebilirim. Kitapta ‘’eller’’ in yapısı ve hareketleri ile kişilik arasında bağlantı kurduğu bir bölüm var. Bunun üzerine geçtiğimiz günlerde çok kıymetli Felsefe hocam ile konuştuğumuz ”Avuç içi tepelerinin ismini Aristo ve öğrenceleri belirlemiştir.” Konulu başlığı tekrar bu kitabı hatırlamış olmam yine mistik sarstı beni. Çünkü Aristo da tıpkı “ tüm organların organı, tüm pasif sistemin aktif faili ellerimizdir.” Diyor. (Bunun çalışmasını geniş bir zamanda tekrar masaya yatırırız:) Ve benim hep söylediğim bir söz; Kim ne derse desin, nasıl düşünürse düşünsün. Kitapların farklı bir mistik olayı var. Kütüphanemizde duran bazı kitapların yaşadığımız herhangi bir olaydan bağımsız okumaya başlamamız, yaşamış olduğumuz olayların tezahür etmesi arasında gibi mistik bir olay. O vakit insanlar biraz kütüphanesi kadar var. Yani kişi kütüphanesi kadar mı yaşar?
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,3bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Kitap genel anlamda bir kadının 24 saat içerisinde tutku,heves ve başka birçok duyguyla yaşadığı duygudurumlarının yaşamında onun nasıl adımlar atmasına ve bu attığı adımlarda yerine göre pişmanlığı ,acıyı,utancı ya da geçici bazı hazlarla mutluluğu deneyimlemesini fakat acının diğer hazlara baskın geldiği ve bundan kurtulmak için verdiği mücadeleye rağmen acının yıllarca ağır geldiği ancak yaşlanınca bu acının, üzüntünün, duyguların biraz soluk göründüğüne, dindiğine değinilmiştir. Ve bunun yanında birçok kez ölmek istese de kitapta dediği gibi "İçimde ölme arzusu belirmişti.Fakat daha önce de söylediğim gibi ,acı korkaktır;bedenimize işlemiş olan yaşama isteği, ruhumuzdaki ölüm korkusuna baskın gelir ."Yani insan ne kadar acı çekse de her şeye rağmen yaşamak ister ve hiçbir zaman yaşama isteğini yitirmemelidir ...
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat
Bir Kadının Yaşamından 24 SaatStefan Zweig · Olimpia Yayınları · 0126,3bin okunma
Acı korkaktır;bedenimize işlemiş olan yaşama isteği, ruhumuzdaki ölüm korkusuna baskın gelir.