Her şeyi öyle doğal, öyle büyük bir heyecanla anlatıyordu ki yaptıkları bir rezaletten çok geçirdiği bir nöbetin, bir hastalığın hikâyesi gibiydi.
Içimi acıtan şey hayalkırıklığıydı...
O genç adamın o denli itaatle gitmesinin verdiği hayalkırıklığı,
beni durdurmak,yanımda kalmak için hiçbir girişimde bulunmaması,
oradan ayrılıp gitmesi konusundaki ilk arzuma minnetle ve saygıyla boyun eğmesi,
beni kendine çekmek için birşey yapmak yerine,beni yoluna çıkan bir azize gibi görmesi sadece, ve beni görmemesi,
Bir kadın olarak hissetmemesi.
Sayfa 55 - Türkiye Iş bankasıKitabı okudu
" Şahsen ben insanları yargılamak yerine, onları anlamaya çalışmaktan zevk alıyorum. "
Venedik
"Yeniden başlamak için çok yorgunum, çok usandım."
Bir arzudur insanı aşağı çeken.
Uğruna bütün hayatımı bir kenara atmaya hazır olduğum bir insan için, elinin tersiyle kovalayacağı bir sinek kadar değerim yoktu
Yaşlanmak, artık geçmişten korkmamaktan başka nedir ki.
İnsanları yargılamak yerine, onları anlamaya çalışmaktan zevk alıyorum.
İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
"Bütün yalnızlar gibi özgür ve bütün özgürler gibi yalnızız..."
'Belli bir amaç için yaşanmayan her hayat da bir yanılgıdır..'
Sayfa 72Kitabı okudu
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126.8k okunma
"İnsanları yargılamaktan değil, anlamaya çalışmaktan zevk alıyorum..."
... ancak hiç ağlamamış bir erkeğin ki kadar şiddetli ve korkunç bir hıçkırık sesi duyuldu .
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür yayınları , 5.Basım
"Birimiz ölme isteğiyle yanıp tutuşurken, diğerimiz her şeyden habersizdi."
Aşk böyle bir şey...