Taş Sektirme Ustası kitabı üzerine yazılan incelemeleri okurken fark ettim ki, taş üzerine söylenmiş ne kadar atasözü ve deyimimiz varmış. Oysa sıradan bir taş ama marifet bakmakta değil görebilmekte derler ya işte, yazar görmüş taştaki kerameti ve deyim
Asım'ın Neslinden Beklenen Gençlik
Cumhuriyet döneminin büyük Türk mütefekkirlerinden olan Nurettin Topçu'nun Türkiye'nin Maarif Davası eseri, daha sonra öğrencileri tarafından derlenen 1939-1973 yılları arasındaki maarif konusuyla alakalı yazılarından ve konferanslarından oluşmaktadır. Maarif kelimesi anlam olarak eğitim ve
“İnsanın içinden geçenler yüzünden okunabilseydi!
Nerde! Öyle bir sanatımız yok.” (sayfa 15)
1. Kısaca Shakespeare ve Eserlerine Bir Bakış
1606 yılında yazıldığı düşünülen Macbeth,
William Shakespeare’in en çok okunan ve oynanan oyunlarının başında geliyor. İskoçya ve İngiltere arasındaki ilişkiler üzerine yazan Shakespeare’in her oyununda olduğu gibi bu
Balzac’la tanışmam lise dönemime denk gelir. Vadideki Zambak’ın tırt bir çevirisiydi sanırım. Kitabı o zamanlar klasikler arasında olduğu için merak etmiş almış okumaya başlayınca hatırladığım kadarıyla şöyle bir cümleyle karşılaşmıştım;
“Balzac kadınlar ile ilgili şöyle der; ‘Genç kadınları ciddiye almayın, onlar bencildir, onlarda gerçek dostluk
İnsanların iç çatışmalarını hissettim;
Bağlarda, zeytinliklerde uzun yürüyüşler yaptım;
Toplumun dayattıklarını sorguladım;
Estetik haz ile ürperdim;
Ve şimdiden bu kitabı yeniden okuma isteğindeyim.
O zaman büyük bir metin ile göz gözeyim.
"Tolstoy"cular, özellikle siz iyice yaklaşın. Size ancak Tolstoy'un yazabileceği türden bir
Felsefe... Bizim toplumuzdaki çoğu insan bu kelimeyi duyunca şeytan görmüş gibi irkilir. Şeytan doğru olmadı sanırım, öcü diyeyim. Evet evet, öcü daha iyi oldu gibi. Felsefeyi gözlerinde pek büyütür ve felsefeyi kötü bir şeymiş gibi algılar. Onlar için "Dikkat! Ölüm tehlikesi" levhalı bir yer gibidir felsefe. Geçenlerde bir yerde denk
Gece ve sessizlik yeterli midir bir şeyler yazabilmek için? Ya da derinlemesine hissetmek bir kitabı, satırları? Bunlar bana yeterli olmuyor bazen. Çünkü kelimeler dökülmüyor bazen satırlara. Ne yazsam ne şekilde becermeye çalışsam da olmuyor diye düşündürüyor. Ben ise yetersiz ve önemsiz olacağını bilerek bir şeyler yazmam gerektiğini düşündüm
Bu kitabı ben bir öneri üzerine okudum. Aslında hiç beklemediğim bir zaman diliminde gerçekleşti her şey. O sıralar hayattan sıkılmaya başladığım ve her günün birbiriyle tamamen aynı olduğu dönemlerdi. Bahsettiğim o anlamsız günlerde, bir adam Peter Pan kitabının önerisiyle çıktı karşıma. İşte dönüm noktalarımdan birisi bu adam oldu. Bu yüzden
1932 yılında yayınlanmış ve 600 yıl sonrasını hayal ederek oluşturulmuş, toplumsal istikrar ve barış arayışı içinde gerçek duygulardan yoksun kalmış bir distopik dünya tasavvurunun anlatıldığı bir roman. Romanın içeriğindeki fikrin, felsefenin gerçekleştiğinde oluşturacağı dünyaya geçmeden önce yazar hakkında konuşmayı faydalı buluyorum. Huxley
"Görünüşte başı dik geldim,
ama beni sürükleyen yalnızlıktı sadece,
sessizce yanına diz çöktüm
ve istemedim hiçbir şeyi birazcık sevgiden başka."
Rus asıllı yazar
Lou Andreas-Salomé, 1861'de Petersburg'da doğdu. Henüz küçükken Almanca, Fransızca gibi diller de öğrenen Salome hayatı boyunca birçok dilde yazmasına rağmen, ağırlıklı
Nasıl ki dünyaya gelirken bir fikir beyan edemiyorsak, hangi anne babanın evlâdı olacağımızı da seçemiyoruz.
Karamazov Kardeşler: üçü de birbirinden çok farklı karakterlerde olmasına karşın, toplum tarafından hepsine birden aynı gözle bakılıyordu.. "Ne de olsa sende bir Karamazov'sun." Önyargıya düşmeyen insan yoktur şu dünyada
Voltaire
1. Giriş
Bu yazıda, Fransız Edebiyatının en önemli yazarları arasında gösterilen Voltaire’in hayatına kısaca bir göz atacağız. Yaşadığı döneme hâkim olan “Aydınlanma Çağı Edebiyatı” ekseninde eserlerine bakacak, dönemin önde gelen yazarlarına değinecek ve Voltaire’in