"Sosyopatlar, ya da psikiyatristlerin deyişiyle “antisosyal kişilikler” şahsi kazanç uğruna yaşamboyu aldatmaca sergilerler. Pişmanlık ve empatiden yoksundurlar ve başkalarını incitme ve kötü davranmayı rasyonelleştirmede sihirbaz gibidirler. İnsanlar genelde sosyopatların hırsız, cani veya katil gibi alışılmış suçlular olduğunu düşünür. Oysa zeki sosyopatlar bazen hiç yakalanmazlar ve büyük şirketlerin, milyar dolarlık saadet zincirlerinin başına geçerler. Bir işte dikiş tutturamayan, uzun vadeli ilişki sürdüremeyen ve sonunda çoğunlukla kendini hapiste bulanlar, genelde yeterince organize olmayı bilmeyen sosyopatlardır."
Sayfa 714Kitabı okudu
"Kalbimizin derinliklerinde kendimizden bile sakladığımız anılar taşıyoruz hepimiz. Tozlu bir rafa kaldırınca o defter kapandı sanıyoruz... Yeri geliyor pişmanlık oluyor adı, yeri geliyor özlem ya da birine karşı duyulan derin bir sitem... Çünkü insan, sadece canını acıtan şeyleri gizlemek ister kendinden bile... Kaçamaz, kurtulamaz, ne yaparsa yapsın unutamaz... Benim de vardı kimselere bahsedemediğim anılarım. Yüreğime gömünce öldüğünü sandığım acılarım... Ama ne var ki kalbe gömmek unutmak değilmiş meğer. Yok gibi davranmak yaşananları silip atmıyormuş insanın ömründen... Bir insan kendi hatıralarından ne zamana kadar kaçabilir ki? Asla... Kaçmak yerine kabullenmeyi öğrendim zamanla. Hayatta her şeyin mümkün olduğunu öğrendiğimde başladım kendimi sevmeye. Zaten kendini sevmediğin sürece bunu anlamayı başaramıyorsun... Meğer ne çok haksızlık etmişim kendime, ne çok kırmışım kendimi, ne çok yıpratmışım kalbimi yok yere... Hayatımdan çekip gidenlere boşu boşuna üzülüp durmuşum... Yeri gelince aşk da bitermiş, sevgi de dostluk da... Başka bir yere ait olmaya çalışınca olamıyormuşsun. Hani taş yerinde ağırmış ya, öyle işte. Herkes ait olduğu yere gitsin, artık kimseyi kayıptan saymıyorum... Kendime sadece kendim lazımım."
Reklam
Bir aleme indim yalnız, Yerde toprak, gökte yıldız. Bir yan susuz bir yan deniz. semiramis pekkan şarkısı. . böyle geçmesin sevgilim. Sevgilim dediysem lafta . hani salata gibi . ortada ..önce o gelir... esas yemeği beklenir..gerçekte gönül verdiğin birisi değilim. benimki sende de senin gözün esas çocukta. etlilerde züppelerde. Hani bana gönül vermeyince ben efendi çocuk yerine mi koyacağım kendimi. vallahi değil. değilim. Sen bana sen iyi birisin dersin ama benim içimi bilsen seninle ilgili ne fena şeyler geçer. birisini bile gerçekleştirememiş olmam tamamen benim iç kapanıklığım uysallığım korkaklığım sonucu. böyle yazarsam beni seveceğin hiç olmaz. dön önüne oğlum diyorum kendime dersine bak. işin gücün yok mu. bir tek o mu okulun en güzel kızı. Senin gözün defter kitap görsün. Kız büyüyünce gidecek. Kız gidince büyüyecek. önce o kendini kurtaracak seni çıkaramayacak. hadi bir sebepten dikkatini çektin umursadı seni merakını yenik düşüp tanımaya çalıştı. ne diyeceksin ona. ha bir turistik eşyaya bakar gibi baktı sana. sorular sordu oynadı durdu seninle. Sonra almaktan vazgeçerse Ne diyeceksin. Sevilen adam bırakılmaz mı oynanan oyun bırakılmaz mı numaradan aşk bile gerçek sayılır mı Kuralları koymak için çok geç değil mi Hem o kural tanıyacak biri mi. Soner arıca dinleyip dinleyip bu işe olur yollar aramamalı. Efendi efendi sifonu çekeceksin. boktan hayatından biri daha kurtardı kendini. Ne diyeceksin.
Fotoğrafın Hikayesi
Haziran ayının on beşiymiş fotoğrafı çektiğim zaman. O günü birilerine anlatsam mayısın ilk haftalarıydı diye cümleye başlayacağımdan şüphem yok. Uzun yağmurlardan sonra hava yeni yeni ısınmaya başlamıştı… Balıkçılarla selamlaşmış o küçük koyun yanındaki patikadan tepeye çıkmıştım. Sırtımı irice bir kayaya yaslamış ayaklarımı öne doğru
Farklı Başlangıçlar
Yazarlardan mı, şarkılardan mı etkilendik bilmem, sürekli olmasa da olmadık zamanlarda kendini hissettiren ‘gitme isteği’ var içimizde bir yerlerde. Sahil kasabaları, balıkçı köyleri, dağ başında ahşap kulübeler, adalar… Yalnız kalınabilecek, gerektiği zaman liman olabilecek, okumak gibi yazmak hatta resim yapmak gibi sürekli ertelenen
Geri134
349 öğeden 341 ile 349 arasındakiler gösteriliyor.