Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
360 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
BÖĞÜRTLEN KIŞI ∆ SARAH JIO ∆ • Bugünlerde okuyup bitirdiğim nefis bir kitapla buralardayım. Kış temalı kitapları sever misiniz? Peki o kış bildiğimiz kışların dışında bizi içten içe okudukça üşüten bir kışsa, peki bu kış size başka başka duyguları hissettirirse... peki bu kış sizi yıllar yıllar öncesine götürürse peki bu kış, yaşanan acı olaylarla kanınızı donduracak cinsten bir his bırakırsa okumaya devam eder misiniz ? Bence kesinlikle Vera Ray ve Daniel'ın hikayesini okumak sizi çok etkileyecek bir anne o kışın tam ortasında evladını bir daha hiç göremeyecek bir şekilde kaybedecek. O kayıp acısı ise bir ömrün son bulmasına sebep olacak. Ne acı! Peki bu kaybı gün yüzüne kim çıkaracak dersiniz hikayenin bambaşka yüzünü bir de Claire Alridge’den okuyup dinlemeye ne dersiniz? Duygusal,acı dolu ve gizemlerle bezeli bir hikâye, sırların ve geçmişin bugüne bağlanmasını gerçekten merak içerisinde okuyacağınızı düşünüyorum. Ben yazarın kalemiyle ilk kez bu kitap vesilesiyle tanıştım ve çok sevdim, anlatım dili akıcı ve yalın. Eğer ki gizem ve sırlar okumayı seviyorsanız tam size göre . Bunun dışında kitabın ithaf bölümü ise çok duygusal. Kitaptaki ithaf ise dünyadaki tüm annelere ithaf edilmiş,o kadar ince ve özel bir ithaf kii. Bu kitabı dolayısıyla önce annelere ve sonra da herkese tavsiye ediyorum. Mutlaka okuyun çok çok seveceksiniz.Yeni kitaplarda görüşmek üzere.
Böğürtlen Kışı
Böğürtlen Kışı
Sarah Jio
Sarah Jio
Böğürtlen Kışı
Böğürtlen KışıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201138,7bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Suçu Toplum Hazırlar, Suçlu İşler.
l 1982'de Nobel edebiyat ödülünü alan eser, yazarın ülkemizde en çok okunan eseri ve benim de bu nedenle kendisiyle tanışma kitabım oldu. Yazarın çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir namus cinayetini anlatmaktadır. Gabriel Garcia Marguez, 23 yıl sonra yaşadığı kasabaya gelir ve olayın şahitleri ile konuşmalarından yola
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,5bin okunma
Reklam
162 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
(arkakapakyazısından) “Kendi kendini eğiten insanın hikâyesi olan Hayy bin Yakzân, Ortaçağ’ın en önemli dinî-felsefî eserlerinden biri sayılmaktadır. İbranice, Latince, Flamanca, Fransızca, Almanca, İngilizce çevirileriyle XVII. Ve XVIII. Yüzyıl Avrupası’nın en popüler eserlerinden biri olmuş, Avrupa edebiyatında azımsanmayacak bir iz
Hayy Bin Yakzan
Hayy Bin Yakzanİbn Tufeyl · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,583 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
36 günde okudu
Özellikle okumak ve düşünmek üzerine çoğumuzun aklındaki sorulara yanıt vermiş
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
Kitap 4 bölümden oluşuyor, kitaptaki temel düşünceleri özetleyelim: 1.İnsan Mutluluğunun İki Temel Düşmanı: Istırap ve Can Sıkıntısı Schopenhauer bazı kitaplarında bu iki düşmana değinir. Özellikle can sıkıntısına. “ihtiyaç içerisinde bulunmak ve yoksunluk
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20133,655 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
Ünlü bir roman yazarına 13 yaşında aşık olan ve yaşamı boyunca aşık olduğu adamın karşısına üç farklı kişi olarak çıkan lakin sevdiği adam tarafından her defasında tanınmayan ve hayatının son demlerinde aşkını bir mektupla itiraf eden gizemli bir kadının son mektubu... Kitapta aşk, sadakat ve aşk uğruna yapılan hataların yanı sıra küçük bir kızın aşkı, genç bir kızın aşkı ve genç bir kadının aşkı aynı kişi üzerinden çok güzel çok duygusal bir anlatım ile okuyucuya aktarılmıştır. Tabi bu hikaye ile beraber kitapta 3 hikaye vardır. İki Yalnız İnsan ve Bir Yaz Öyküsü... İki Yalnız insan , dış görünüşleri yüzünden çevrelerinde insanlar tarafından dışlanan ve alaya alınan iki gencin kısa öyküsü... Bir Yaz öyküsü ise 16 yaşında bir kıza gizemli mektuplar yazan bir adamın kendini de bir yerde yaralayan öyküsü..
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Koridor Yayıncılık · 2021223,7bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler
Joseph K. Sıradan bir yaşamı olan bir bankada çalışarak yaşamını kazanan çevresi tarafından sevilip saygı duyulan bir adam olarak tasvir edilmiştir. Yani memur tiplemesine uyan bir karakter olarak düşünebiliriz. Kitabın bu bölümlerinde Joseph K. Dönüşüm’deki gibi böceğe mi dönüşecek acaba demeden edemiyor insan. Öykü karakterin böceğe dönüşeceği
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153,1bin okunma
Reklam
480 syf.
7/10 puan verdi
"Küçükken üzerime örttüğüm yorganın beni her kötülükten koruyacağını sanırdım." 7/10 Bazen eğlenerek bazen kriz geçirerek okuduğum bir kitap ile geldim. Kısaca konusu Hatay'ın en tanınan adamı, torunu Mihrinazı varisi ilan ediyor ve bu paranın peşine bir çok kişi düşüyor. Dedesi onu korumaya çalışırken erkek karakterimiz işin içine dahil oluyor ve o da kızı korumaya başlıyor. Mihrinaz'ın şımarıklığı bazen o kadar sinir bozucuydu ki. Tamam anlıyorum bazı yerleri ama yaptığı bazı şeyler kötüydü. Zamiri görmek için Cihanı kullandığı yerde onu anlamak benim için daha zordu. Genel olarak çabalaması ve sevdikleri için savaşmasını sevdim. Bazı yerlerde Zamir ile beraber çocuklaşıyordu ve o yerleri çok sevdim( gerçek hayatta görsem bu ne be derim). Zamir karakteri aşırı tatlı ve korumacıydı. Bu abi benim favorim. Bir diğer favorim Baran. Bal olsa da yesem. Kitabın konusunu çok sevdim. İkinci kitabını da okurum ama yazarın kalemi burda diğer kitaplarına nazaran daha güçsüzdü gibi. Bazı betimlemeleri hoşuma gitmedi ve olayla ilişkilendiremedim. Bir kaç betimleme eksik olsaydı daha iyi olurdu Birde kitabın sonu... Çok çok yanlış yerde bitmiş gibi hissediyorum. Mesela o kaza sahnesinde bitebilirdi. İkinci kitaba dair bir merakımız olurdu. Böyle biraz sönük kalmış. Her yaş grubuna uygun.
Halef 1: Düş
Halef 1: DüşLeman Veli · Ephesus Yayınları · 20211,320 okunma
360 syf.
·
Puan vermedi
Sarah Jio ile tanışmama sebep olan kitabın yorumuyla geldim. Hem yazarın dili hem kitabın gidişatı adeta sizi içine çekiyor. Tek oturuşta okuyup bitirdiğim bir kitap oldu. Kitabımız iki farklı zamanda geçiyor. 1933 yılı Vera'nın ve 2013 yılında Claire'in benzer hayat hikayelerini ve yollarının kesişmelerini okuyoruz. Kocası Ethan'la mutlu bir evliliğe sahip olan Claire, bebeğini kaybetmesi üzerine hayat enerjisini yitiriyor. Bu süreçte çiftin evlilikleri de çalkantılı bir hale bürünüyor. Claire bu sıkıntılı dönemden kendini işine vererek çıkmaya çalışıyor. Patronu ona bir araştırma fırsatı sunuyor. En son 80 yıl önce görülen yazın ortasında bir kar yağışı günümüzde de gerçekleşiyor. "Böğürtlen Kışı" olarak adlandırılan bu durumu Claire araştırmaya karar veriyor. Araştırmaya devam ederken 80 yıl önce bu zamanlarda bir kadının bebeğini garip bir şekilde kaybettiğini öğreniyor. Bu durum Claire'in dikkatini cezbediyor ve araştırmasını derinleştiriyor. Sonu beni tatmin eden bir kitaptı. Sarah Jio, genel olarak sonları güzel yazıyor ve bu kitapta da bunu belli etmiş. Onun dışında kafa dağıtmak için okunabilecek yumuş yumuş bir kitap diyebilirim ;)
Böğürtlen Kışı
Böğürtlen KışıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201138,7bin okunma
710 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
DERVİŞLİK DEDİKLERİ
Derviş ne demektir, nasıl olmalıdır? CEVAP Derviş, tasavvuf talebesi demektir. Allahü teâlâdan başka her şeyi gönlünden çıkarıp, İslamiyet’e tam uyarak, gönlünü yalnız Allahü teâlâya bağlayan; güzel huylarla süslenmiş kimse demektir. Fakirlikte rahat, zenginlikte sıkıntılı olur. Olayların değişmesi, onu değiştirmez. Başkalarının kusurlarına
Gerçek Tasavvuf
Gerçek TasavvufŞihabüddin Ömer Sühreverdi · Semerkand Yayınları · 201879 okunma
50 syf.
10/10 puan verdi
Bir kişi çorak, tek bir canlının bile yaşayamadığı, susuz ve ağaçsız bir alanı tek başına hem de her türlü ihtimalleri hesaplayarak, binlerce ağacı tek başına dikerek nasıl yaşam alanına çeviriyor kitabın konusu. Bir kişi tek başına dünyaya meydan okuyabilir yeter ki istesin.
Ağaç Diken Adam
Ağaç Diken AdamJean Giono · Everest Yayınları; 1. basım · 20211,938 okunma
Reklam
254 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ba-yıl-dım. Hayatımda beni en çok etkileyen kitap oldu. Okumayan pişman olur!
Hâlâ etkisinden çıkamadığım, beni derinden etkileyen bir kitaptı. Bugüne dek çok kitap okudum, belki bir çoğundan etkilendim ama.. Bu kitap bambaşka idi. İlk defa bir kitapta sonrasını kestiremedim, tahminlerim hep tersi çıktı. Bambaşka olaylar cereyan etti. Kitabın ismi kardeşim için evet ama içeriği çok daha başka.. Yazarın kendisiyle görüştüğümde kitabın içeriğinde anlatılanların gerçek bir olay olduğunu, araştırmalar sonucunda öğrendiklerini yazdığını ama biraz kurgu katarak oluşturulduğunu öğrendim. İçeriğine gelecek olursak: Furkan, Azra ve Ömer.. Suriye'de çıkan savaş sonrası anne ve babalarını kaybederler. Furkan ve Azra kardeş, Ömer ise arkadaşları. 3 küçük çocuk yaşlarına bakmadan savaştan kaçmaya çalışmakta. İstikamet Türkiye. Çünkü Furkan ve Azra aslında Türk. Sadece Suriye' de yaşıyorlardı. Onlar öyle biliyordu. Gerçek ise bambaşka. Bu 3 çocuk sınıra doğru ilerlerken bir çoban onları bulur. Yardım eder. Aslında yardım eden kişi çoban değil, çoban görünümlü bir Türk askeri.. Asker çocuklara yardım eder ve bir şekilde Türkiye sınırına sağsalim ulaştırır. Bu saatten sonra bir çok olay gerçekleşir. Heyecanı kaçmasın gizli kalsın okumak isteyen için. Genel olay ise şudur. Aslında Furkan ve Azra' nın babası bir Türk komutanı. Babaları şehit edilir çocuklar bebekken. Çocuklara başka aile bakar ve büyütür. Furkan bu gerçeği öğrendikten sonra babasının intikamını almak için ant içer. Özel bir tim için eğitilir. Uzun yıllar sonra gerçekleşen Fırat Kalkanı operasyonu ve Zeytindalı Harekatında görev alır. Peki ya Ömer'e ne oldu? Sonrası.. Sonrası kitapta...
Kardeşim İçin
Kardeşim İçin
Uğur Tuna
Uğur Tuna
Kardeşim İçin
Kardeşim İçinUğur Tuna · Uğur Tuna Yayınları · 2018456 okunma
88 syf.
1/10 puan verdi
Stoacıların gözü yaşlı, Aurelius ben ne alaka diyor
İlk olarak galiba bu kitabı iki kişi yazmış ve felsefeyle çok ilgileri (ilgileri varsa da bilgileri) olduğunu sanmıyorum. Her şey aşırı yüzeysel ve teorik olarak yanlış anlaşılmaya çok müsait bir kitap. Kitapta kısaca mutlu olmak istiyorsanız ot gibi yaşayın diyor. İşte zaten zorsa sizin için değildir uğraşmayın, etrafında dolanın, aklınızdan çıkarın. İnsanlar hayatlarında her şeyi kolay elde edemiyorlar ve bazı şeyler için uğraşmaları gerekiyor, burada da temel amaç mutlu olmak. Ama kitaba göre insanı zorluyorsa o mutluluğa değmez gibi bir anlayış çıkıyor. Kitap cep boy zaten ya da benim okuduğum öyleydi orjinalinde nasıl bilmiyorum, bazı sayfalarında sadece bir cümle yazılı, işte 'her gününü son günmüş gibi yaşa' tarzı. Madem bu kadar boş kitap yazacaktın, Aurelius'u kullanmasaydın. Aurelius'un tamamen reklam amacıyla kullanıldığını düşünüyorum.
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius
Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus AureliusErtürk Akşun · Destek Yayınları · 20202,765 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
İblisler, büyüler, alevler.... Sanırım kurguda iblis ve şeytanlar olunca hayal kırıklığına uğramak zor bir durum haline geliyor. Öncelikle eğer yakışıklı iblis lordlara hevesiniz varsa tam yerindesiniz. Kitaba gelirsek tam kıvamındaydı bence. Hikayeye güzel bir giriş yaptık ne az ne çok bilgi. Evren hakkında bilgimiz var ama gelecek olayları tam kestiremiyoruz. Karakterlerde bi o kadar değişik. Okuduğumuzu sandığımız kişi aslında o değil. Böyle kurguları seviyorum. Tahmin edilebilir olsa da okuma zevki veriyor. Kitap kısa olmasından dolayı da sıkmadan okutuyor ve diğer kitaplara heyecan bırakıyor. İkinci kitaba başlamak için sabırsızlanıyorum
Dikenler Şehri
Dikenler ŞehriC.N. Crawford · Olimpos Yayınları · 2023439 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Hijra
Bir hijranın hayatına ilk kez bu kitapta şu satırlarla tanık oldum. İçime ters gelen bir hayat ve tanımakta geç kaldığım her karakteri yaşarken, ön yargılarla dışlamak değilde asıl acıyı yaşayanın gözünden anlamak gerektiğini gördüm. Hissetmek bambaşka bir kavram. Hissetmek bile istemeyeceğimiz durumlarda anlamanın yeterli olacağını zannettiğim bir kitaptı. “ Dokuz yaşındaydım ya da belki sekiz “ dedi Dimple, “ Bombay’a hijra kerhanesine geldiğimin ertesi yılıydı. Şantibai diye ünlü bir daima( hijra hemşire) vardı. Şarkı söylüyorlar, dans ediyorlar, viski içiyorlardı. Daima bana tanrıçanın adını söylememi söyledi ve kırmızı bir sari verdi. Bana viski içirdi. Tadından tiksinmiştim ama yine de içtim. Sonra bana afon verdiler. Sonra da dört kişi beni yatırıp tuttu. Beni sımsıkı tuttular; penisimi ve hayalarımı bir bambu parçasıyla hallettiler. Bambu o kadar gergindi ki başta hiçbir şey hissetmedim, yaraya kızgın yağ dökdükleri ana kadar. Asıl acıyı işte o zaman hissettim ama hissettiğim başka bir şey daha vardı, bu acının beni özgür kılacağına emindim. “ Annem beni buraya, 007 numaraya getirdi ve ayakçıya verdi. Annem hakkında yada önceki hayatım hakkında pek bir şey hatırlamıyorum. Hatırlamak da istemiyorum.” “ Zaten anıların hep yalan yanlışsa, HEP YANLIŞSA, neden hatırlayasın ki?” Bir yaşamı eleştirmek, hor görmek kendi doğrularınıza ters görmek inanın en kolay şey. Peki ya o yaşam küfrün kendisiyse ne yapılmalı?
Narkopolis
NarkopolisJeet Thayil · Ayrıntı Yayınları · 201324 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.