makbul bir romanın, okurun bönlük derecesinde canının istediği gibi ayar çekebileceği, kendinden menkul bir düzmece olması gerekir. Karakterleri daima iyi veya kötü, ya da fakir veya zengin olmaya mecbur etmek demokratik değildir. Her bir karakter kendine ait özel bir yaşama, özerkliğe ve yakışık alır bir yaşam standardına sahip olabilmelidir. Böylece, karakterlerin kendile­rine saygısı olur, içleri huzurla dolar ve daha iyi hizmet verirler. Bunun kaosa yol açacağını söylemek yanlış olur. Karakterler bir kitaptan diğerine geçebilmelidir. Mevcut edebiyat külliyatının tamamı, kafası çalışan yazarların lazım gelen karakterleri çekip alabileceği bir limbo olarak görülmelidir; yazarlar ancak mev­cut olanlar arasında amaca uygun kuklalar bulamadıklarında yeni karakterler yaratmalıdırlar. Modern roman büyük ölçüde referanslardan mürekkep bir eser olmalıdır. Çoğu yazar daha önce söylenmiş - genellikle çok daha iyi söylenmiş - şeyleri söylemekle harcıyor vaktini. Halihazırda var olan eserlere verilen referansların çokça olması, okuru her bir karakterin mahiyetiyle ilgili anında bilgi sahibi yapar, sıkıcı açıklamaları bertaraf eder ve şarlatanların, zıpçıktıların, el çabukluğunu marifet bilenlerin ve eğitim seviyesi düşük kişilerin çağdaş edebiyatı idrak etmelerini etkili bir şekilde önler.
Sayfa 52 - Everest 2014Kitabı okudu
_Binbir Gece Masalları'nı anlatan, Şehrazat’tır. _Eski zamanlarda Hint ve Çin diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmışlar. Bu olayların etkisiyle Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı
Reklam
_Aristo, uçan kuyruklu yıldızlar için “keçi yavruları” demiştir. Aristoteles'in bu ateş toplarına niçin keçi dediğine şaşırmaktansa konuyu irdelemek daha uygun olacak. (Eski çağ'da Arabacı takımyıldızındaki iki yıldıza, oğlaklar(capella-keçi yavruları) denmiştir. Eski insanlar, kuyruklu yıldızlar hakkında pek bilgileri olmadığından,
Kitaplar bize bu menkıbeleri bulanıklaştırarak anlatır. Zihnimiz, dinlediği menkıbeyi dönüştürür, bazen tanınmaz hale getirecek ölçüde çarpıtarak kullanılmaz kılar. Bir kitaptan aldığımız bir kalp dersi, bizde olsa olsa çizikler, yırtıklar açar. Oysa bir insanın, hakiki hayatının içinden taşıp gelen bir ders, vicdanımızda ve ruhumuzda yivler açarak oraya yerleşir. Ağaca yapılan aşı gibi, o dert, o acı, o derin duyuş, bize eklenir, bizde yeni bir idrak meyvesi verecek bir fışkına dönüşür.
Bir kitaptan aldığımız bir kalp dersi, bizde olsa olsa çizikler, yırtıklar açar. Oysa bir insanın, hakiki hayatının içinden taşıp gelen bir ders, vicdanımızda ve ruhumuzda yivler açarak oraya yerleşir. Ağaca yapılan aşı gibi, o dert, o acı, o derin duyuş, bize eklenie, bizde yeni bir idrak meyvesi verecek bir fışkına dönüşür.
Sayfa 81
Kitaptan çıkarabileceğimiz ilk ders, itaatsizliğin ancak isyan ettiği disiplinden daha katı ve zahmetli bir ahlaki disiplin haline geldiğinde anlam kazandığıdır.
Reklam
Nereden Geliyorsun
Nereden geliyorsun? Sessizliğin başkentinden geliyorum Durgun göller ülkesinden Pınarın büyüsünden Hışırtısından geliyorum yaylanın Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan
Sayfa 25 - Islık Yayınları, İstanbul, 2016Kitabı okudu
A’raf Sûresi: 1-206
1-) Eliif, Lââm, Miiim, Saaad. 2-) Sana inzâl edilen bu Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsi (Kitap), Onunla, (iman etmeyenleri) uyarman ve iman edenlere (neye - nasıl iman edip, neleri yapmaları konusunda) öğüt vermen içindir... Artık içinde, bundan dolayı bir sıkıntı olmasın. 3-) Rabbinizden size inzâl olunana tâbi olun... Rabbinizin dûnunda velîlere
Aç insan kolay kandırılır. Bu mücadelede hiçbir şekilde halka zarar vermeyeceğiz. Kimsenin "kul hakkı" asla yenilmeyecek. Bu konuda Tanrı bile kendine sınır koymuştur. Kutsal kitaptan okuyun; "Her şeyinizi affederim ama benim karşıma kul hakkı yemiş olarak çıkmayın" ifadesini göreceksiniz. Meyvası çamura düşüyor diye ağaca kızılmaz. Derin yaraların tedavisi uzun sürer. Gayrı nizami savaş koşulları, Ferhat'ın dağları delen sabrının olmasını gerektirir. Bunu göstereceğiz. Bir iş yapmayanın hiç yanlışı olmaz. Yürek neredeyse, gerçek vatanseverlik de oradadır. Ve şunu bilin; Vatanı için savaşan asker, hiçbir yasaya karşı gelmiş sayılmaz. Özgür bir millet, sınırlarını kimseyle pazarlık konusu yapmaz.
Bir kitaptan aldığımız bir kalp dersi, bizde olsa olsa çizikler, yırtıklar açar. Oysa bir insanın, hakiki hayatının içinden taşıp gelen bir ders, vicdanımızda ve ruhumuzda yivler açarak oraya yerleşir. Ağaca yapılan aşı gibi, o dert, o acı, o derin duyuş, bize eklenir, bizde yeni bir idrak meyvesi verecek bir fışkına dönüşür.
Reklam
" Nereden geliyorsun? Sessizliğin başkentinden geliyorum Durgun göller ülkesinden Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan Ovadaki tek çiçekten Açılmamış bir kitaptan geliyorum Yalın bir şiirin güzelliğinden"
Nereden geliyorsun?
Nereden geliyorsun? Sessizliğin başkentinden geliyorum Durgun göller ülkesinden Pınarın büyüsünden Hışırtısından geliyorum yaylanın Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan Ovadaki tek çiçekten Bir tayın yelesinden geliyorum Yeraltında koşuşan kökler arasından Açılmamış bir kitaptan geliyorum Yalın bir şiirin güzelliğinden
Sayfa 295 - KetebeKitabı okudu
Nereden geliyorsun? Sessizliğin başkentinden geliyorum Durgun göller ülkesinden Pınarın büyüsünden “Hışırtısından geliyorum yaylanın Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan Ovadaki tek çiçekten Bir tayın yelesinden geliyorum Yeraltında koşuşan kökler arasından Açılmamış bir kitaptan geliyorum Yalın bir şiirin güzelliğinden Savrularak geliyorum, fırtınayla Elinden tutup bir kasırganın, onu da getiriyorum..”
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.