Babamın Aşamadığı Kalın Demirleri
Sabah kalktığımda bütün bedenimde derin bir uyuşukluk hissediyor, büsbütün tüm benliğimi saran bir acıyla baş etmeye çalışıyordum sanki. Öyle ki yataktan kalkmak ve kalkmamak arasında düşünürken içeriye birdenbire babam geldi. "Hadi uykucu uyan, gün doğdu. Bugün doktorun seni ziyarete gelecek" diyerek benimle şakalaştı. Ardından daha o
583 syf.
·
Puan vermedi
#Kitapyorum #HenriCharrière #Kelebek Gerçek bir hayat öyküsü olan "Kelebek",Charrière'in özgürlük mücadelesindeki savaşını anlatıyor. Kelebek Henri, 25 yaşındayken işlemediği cinayet suçundan Fransa 'da müebbet kürek hapis cezasına çarptırılmıştır.Kelebek için bu cezaya ve kaderine boyun eğmek asla mümkün olmaz. Roman,Charrière'in tüm yaşadıklarını anlatan defterlerden oluşmuş ve hazırlanmış bir kitaptır. Haksız yere yargılandığı mahkeme günlerinden tutunda Venezuella'da özgürlüğüne kavuştuğu âna kadar anılarını tıpkı bir destan gibi ayrıntılarıyla 13 defterde toplayan Kelebek,basılacağından emin olmasa bile bir yayınevine götürüyor ve sonrasında da bu kitap ortaya çıkıyor. Roman, basıldıktan sonra azim ve özgürlük mücadelesinin yanısıra Fransa'nın o dönemdeki adaletsiz ve katı hukuk sistemine ağır bir eleştiri mahiyetinde inanılmaz ilgi görüyor ve adını duyurmuş oluyor. Romanı okurken kesinlikle çok etkileniyorsunuz. Otobiyografi tarzında nitelendirilen bu kitap,haksızlık karşısında bir insanın ( 9 kez kaçma, geri yakalanma, aşağılanma ve en ağır işkenceler dahil) neler yapabileceğini kanıtlar niteliğinde olup, uçsuz bucaksız derin etkilerini adeta beynimize çakar vaziyette bir mahkumun kaleminden okumak çok sarsıcı. Ayrıca filmi de çekilmiş, Steve McQueen ve Dustin Hoffman başrollerinde oynamıştır. Kesinlikle tavsiyemdir. Teşekkürler...
Kelebek
KelebekHenri Charrière · E Yayınları · 19705,4bin okunma
Reklam
Karanlığın koynuna vardım sonunda. Dağıttım her bir yanımı boşluğunda. Işık oldum birkaç mahkumuna. Neden buradayım diye sorgulamaktansa. Adadım kendimi zifiriyi aydınlatmaya. Can olurum belki diye birkaç mahkumuna. Eda Bek #kıvırcığınkalemi
Şövalye: Kitaplar çok korkunç etkiler yaratıyor. Şişman Beyefendi: Korkunç. Eskiden herkes sakindi, hiçbir şey düşünülmüyordu. Fransa’da haftada en fazla iki kelle uçuruluyordu. Kimsenin sesi çıkmaz, bu infazlar skandala dönüştürülmezdi. Kimse bunları düşünmezdi. Ama işte başınızı çok ağrıtacak bir kitap! Önsöz s.39 Gözlerimi kapadığımda beni
Sayfa 67 - iş bankasıKitabı okudu
Bir Deli'nin kaleminden
Bir kadın nasıl sevilmeli bilirmi siniz!!! Kadınlar hiçbir şekilde çok mutlu olmak istemezler, Kadınlar hiçbir şekilde çok sevilmek istemezler, Kadınlar hiçbir şekilde çok ilgi istemezler, Kadınlar hiçbir şekilde çok hediye istemezler. Kadınlar çok olan şeylerden uzaklaşır ve bunalırlar, Yani diyorum çok değil hep yapın kadınlara azar azar, Süreklilik sunun önlerine her ihtiyaç duydukları şey de, Kadınlarımız çok hassasiyet duyarlar dikkatli olmak lazım,ne kadar çok seversen sev ne kadar çok beklersen bekle sürekli bir şekilde bunları uygulamazsan kaybetmeye mahkumsun. Beyler ben yaptım bu hatayı siz yapmayın, Çokluk ve Sureklilik arasında ki çizgiye ve farka, dikkat edin. Benim gibi uykusuz günler,aylar,yıllar geçirirsiniz, Sevdiğinize kavuşmanız dileğiyle iyi sabahlar dilerim.
Günleri çuvala doldurdum.Bugün günlerden ne ki ha Çarşamba ha Perşembe ne fark eder ki? Yine duvarlar yine duvarlar...Bu yıl beni bambaşka bir yere götürebilirdi şimdi göğü bile duvarların müsade ettiği kadar görebileceğim bir yere gidiyorum.Neler oldu biliyorum neler olacağını da biliyorum ne fark eder ki yine duvarlar yine duvarlar... (Bir mahkumun kaleminden)
Reklam
62 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.