Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk filmlerinde…
(…) evlenmeden hamile kalan kadınların tümü, âdet dönemleri geciktiği için değil, iş esnasında düşüp bayılarak hamile olduklarını öğrendiler. Her seferinde de çağrılan doktor, “Müjde, yakında anne oluyorsunuz” dedi.
Sayfa 155 - Yapı Kredi Yayınları - 14. BaskıKitabı okuyor
Türk filmlerinde…
Ayrılan sevgililerin hemen hepsi nedense deniz kenarında birbirlerine doğru koşarak kavuştular sarıldılar. Esas oğlan kucakladığı kızı havaya kaldırdı, esas kız da bacağının birini mutlaka dizinden kırdı. Rejisörler nedense kış ortasında inin cinin top oynadığı kumsallarda birbirlerine koşturdukları sevgilileri, bir de ağır çekimde gösterdiler.
Sayfa 154 - Yapı Kredi Yayınları - 14. BaskıKitabı okuyor
Reklam
Bir gecede şöhret olmanın iyi örneklerinden biri Sezen Aksu oldu. Çok dar bir kitle tarafından tanınan Sezen Aksu, ilk kez sanırım bir yılbaşı gecesi televizyona çıkmıştı. Ertesi gün bütün Türkiye tarafından tanınıyordu.
Türk sinemasında…
Akıl ve mantık dışı hikâyelere de çok rastlanırdı. Hatta bunlar Türk sinemasının “hususiyetiydi” bile denebilir. Adam bir başka adamla konuşurken “tesadüfen” gördüğü karısının iffetinden derhal şüphe ederek sorgusuz sualsiz terk edebilir ya da ölümcül bir hastalığa yakalanan kadın, sevdiği adamı üzmemek için kendinden nefret ettirmek isteyebilir, karşısına geçip kahkaha atarak “Seni sevmiyorum işte, seninle gönül eğlendirdim, eğlendim anlıyor musun?” diyebilirdi.
Sayfa 154 - Yapı Kredi Yayınları - 14. BaskıKitabı okuyor
70’lerin sonlarına doğru…
(…) Türk halkı Bülent Ersoy ile tanıştı. “Kız yüzlü” bir oğlandı. Sesi güzeldi ve çok güzel “okuyor”du. En ağdalı Türk musikisi şarkılarının bile altından kalkıyor, Türk halkının cinsel kimliğini örtük de olsa kabullendiği Zeki Müren’in tahtına aday gösteriliyordu. O yıllarda papyonlu, takım elbiseli fotoğraflarının kapaklarında bulunduğu longplay’ler, albümler yaptı. (…) 1981’de ameliyatla kadın olma, cinsel kimliğini afişe etme cesaretini gösterdi.
Ama renkli televizyon ağır komplekslere neden oldu. Tu­tumluluk çağının kapanıp tüketim yıllarının başladığına işa­ret ediyordu.
Reklam
Bir gecede şöhret olmanın iyi örneklerinden biri Sezen Aksu oldu. Çok dar bir kitle tarafından tanınan Sezen Aksu ilk kez sanırım bir yılbaşı gecesi televizyona çıkmıştı. Ertesi gün bütün Türkiye tarafından tanınıyordu. Sallantılı küpeleri ve topuzu vardı. Saçları kâküllüydü. “Altın gümüş pırlanta / Zümrüt, sedef, yakutla / Kim mutlu olmuş dünyada?” şeklinde sözleri olan bir şarkı söyledi. Bu şarkının nakaratında hep aynı yerde ve aynı biçimde bir gözünü kırpıyordu. Şarkısı fena değildi. Sempatikti, sıcaktı, hareketleri rahat ve içtendi.
Sayfa 130 - Yapı Kredi Yayınları - 14. BaskıKitabı okuyor
Yaz akşamlarında, yeni sulanmış akşamsefalarıyla çevrelenmiş, hanımeli veya sarmaşık gülü kokan bahçelerde radyolar açılır, Zeki Müren’in billur sesi, “Bakmıyor çeşmi siyah feryade…” derken büyükler içlenir; aynı anda tülleri uçuşan odalarda gençler pikaplarına Füsun Önal’ın son kırkbeşliğini koyarlar, “Senden başka senden başka / Sevemem ben hiç kimseyi” şarkısını söyleyerek dans ederlerdi.
Sayfa 124 - Yapı Kredi Yayınları - 14. BaskıKitabı okuyor
Türk halkı nelere inanmamıştı ki? Futbolda sekiz sıfır yenilir ve ezilmediğine inanırdı. İhtilallerin memleketin menfaati için yapıldığına inanırdı. Dünyanın sadece Türk olduğu için kendisine düşman olduğuna inanırdı. Hep bir şeylere sonuna kadar inanırdı.
Sayfa 122 - Yapı Kredi Yayınları - 14. BaskıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.