Hasan Hüseyin !!!! 11:33'te kalktı şıtutgart tireni Elimde bir kitap Külrengine yağmur eleniyor inceden Kalkık yakasının içinde mustafa Islığıyla tutunmaya çalışıyor şıtutgarta 'Türkiye'de işkenceler kitabın adı
Yunus Ki Sütdişleriyle Türkçenin
Yunus ki sütdişleriyle Türkçenin Ne güzel biçmişti gök ekinini, Düşman müşman girmeden araya Dolanıp bütün yukarı illeri Toz duman içinde yollar boyunca Canından sızdırmıştı şiiri; Vasf-ı Hal' inde öyle esrikti Acı dirliği Aşık Paşa'nın,
Sayfa 98 - 38.Baskı -ÖnceleyinKitabı okudu
Reklam
Atladıklarım mutlaka olsa da bir liste çıkarttım; şiiri, şiirselliği öne çıkartan filmlerden. Belki birilerinin ilgisine mazhar olur: Barfly, Mavi Gözlü Dev, Factotum, Uluma, Ölü Ozanlar Derneği, Âşık Shakespeare, Güneşin Oğlu, Ölü Adam, Saatler, Little Ashes, Sylvia, Fahriye Abla, Vesikalı Yarim, Gergedan Mevsimi, Ağır Roman, Goethe'nin İlk Aşkı, Parlak Yıldız, Cehennemde Üç Mevsim, Nietzsche Ağladığında, Kuzgun, On the Road, Ağlayan Çayır, Sonsuzluk ve Bir Gün, Frida, Kill Your Darlings, Kelebeğin Rüyası, Postacı, Tutkunun Şairleri, The Dreams, Reaching For The Moon, Forrester'ı Bulmak, Karanlıktan Önce.
Çabucak unutulan uzun bir şiiri yırtıp unutulmanın boşluğuna savuruyor gibiydi. Louisiana pamuk tarlalarındaki düşsel Zenciler, Kentucky'nin mavi otlaklarında kanatlı atlar, Arizona'nın cehennem ateşine benzeyen günbatımında sevişen Yunanlı aşıklar, Michigan'da bir gölün kıyısında suluboya resim yapan ve Alvaro'ya fırçayı tuttuğu elini sallayarak selam veren kırmızı kazaklı kız bu şiirin birer bölümüydü.
Bir gün Orhan Veli, Boğaz vapurunda üstada rastlar. Ordan burdan biraz konuşurlar. Söz dönüp dolaşır edebiyata gelir. Yahya Kemal, yeni şiirleri olup olmadığını sorar. Olumlu yanıt alınca bunlardan birini okumasını ister Orhan Veli'den. O da hiç nazlanmadan okur. Divan edebiyatı çeşnisinde yazdığı "Efsane" şiiri şöyledir: Bir zamanlardı bu gamhanede bir dem vardı Gece sahilde sular fecre kadar çağlardı O çağıltıyla beraber döğünürken def ü çenk Bir güneş dalgalar üstünde doğar rengârenk Mavi bir gökyüzü titrerdi güzel bir histe Rindler, muğbeçeler mest bütün mecliste Ve o âfetle bütün kahkahalar nağmeleşir O gürültüyle sular çalkalanır çağlardı Bir zamanlardı bu gamhanede bir dem vardı Lâkin artık o hayal âlemi bir efsane Ses seda yok bu değil sanki o devlethane Üstat, şiiri dinler. Çok güzel bulduğunu söyler Orhan Veli'ye. Ardından da ekler: — Biraz daha gayret etseniz bu alanda bizi de geçeceksiniz... Orhan Veli'nin yanıtı onun canını sıkacak kertede anlamlıdır: — Aman üstadım, biz ciddiye almıyoruz bunları, alay olsun diye yazıyoruz!
Orhan Kemal’in Nâzım’a şiiri
Sen «Promete'nin çığlıklarını kaba kıyım tütün gibi piposona dolduran» adam, sen benim mavi gözlü arkadaşım, kabil değil unutmam seni. 26 Eylül 1943 seni yapayalnız bırakıp hapishanede bir üçüncü mevki kompartımanda pupa yelken koşacağım memlekete. (...)
Reklam
56 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.