Açlık ayıp, utanma bırakmadı, namus falan hep karnı tok adamlara mahsustu.
Sayfa 127 - ithakiKitabı okudu
Millete vaat ettiklerini vermeyen hükümetlerin harbe (savaşa), bir avutma çaresi olarak başvurdukları söylenir. Millete vaat ettiğini vermeden, ondan canını istemek fena bir alışveriştir. Yapana "tüccar" bile demezler, "dolandırıcı" derler.
Sayfa 118 - ithakiKitabı okudu
Reklam
Samimiyetsizlerin Demokrasiye Bakışı
Hürriyet eşektekini indirip yerine kurulmaktan ibaret olduğuna göre...
Sayfa 110 - ithakiKitabı okudu
Harp İsteriz! (Balkan Savaşları Öncesi)
İş, askeri müzedeki bir tabloya - Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran'da at koşturmasına - hiç benzemiyordu.
Sayfa 109 - ithakiKitabı okudu
Bir Milletin Haleti Ruhiyesi
Kahvelerde çay içip simit yiyerek orduları bozuyorlar, donanmaları mahvediyorlardı.
Sayfa 109 - ithakiKitabı okudu
Müstebit (zorba - diktatör devlet adamı), Allah tarafından milletin başına kondurulmuş bir devlet kuşudur. Onun sayesinde yaşanır, onun sayesinde mesut olunur, onun her şeyin hakkından geleceği, bütün dünyaya kılıç çekip bütün dünyayı yeneceği şüphesizdir. Ona itaat eden bir millet, bütün bu ilahi meziyetlere sahip olmuş demektir. ONA İTAAT ETMEYENLER İSE BİRTAKIM VATAN HAİNLERİ, BOZGUNCULAR, DİNSİZLER...
Sayfa 107 - ithakiKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.