Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ne seri amaaaa!!!
Serkan Karaismailoğlu’ nun ilk okuduğum romanı Pia Mater. Yazarı okumaya böyle güzel bir kitapla başladığım için çok memnunum. Pia Mater, aşkın, bilimin, maceranın harika bir kurguyla harmanlandığı nöro-roman. Yazar romanda hislerimizin, tepkilerimizin, davranışlarımızın altında yatan bilimsel, beyinsel gerçekleri bize aktarıyor. Hem de
Pia Mater
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,5bin okunma
Eğer bir insan kendi yalanına bir kere inanırsa, bir daha hiç kimse ona gerçeği gösteremez Pia.
Sayfa 463Kitabı okudu
Reklam
Spoiler!
Tıpkı evrenin patladığı 𝘣𝘪𝘯𝘨 𝘣𝘢𝘯𝘨 gibi vücudu etrafa saçılıyordu. Filmin sonu, başlangıcıyla aynıydı. Yıldız tozlarından gelen hayat yine yıldınız tozlarına parçalanıyordu. Galen, elinde kalan tek saniyeye tek bir görüntü sığdırmıştı. Bebek arabasını yakaladığı sırada kirli ellerini tutan o beyaz, minik eli düşündü. Bebek Pia "Korkma, ben yanındayım" dermiş gibi Galen'in çamurlu elini tutmuştu. Nöronları arasında oluşan bu görüntü bir saniye içinde tıpkı vücudu gibi parçalara ayrıldı. Geriye sadece sonsuz bir karanlık bıraktı.
Sayfa 39 - Elma YayıneviKitabı okuyor
488 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Arachnoid Mater, serinin ilk kitabı olan Pia Mater'a kıyasla çok daha fazla bilimsel bilgi barındırıyordu. Tabii, bunun ikinci kitapta ortaya çıkan Neon isimli bir bilim tarikatının tabiri caizse herkesin hayatının içinden geçmesiyle çok alakası var. Ben bilimsel makaleler ve bilgiler okumayı çok seviyorum ama benim kadar sevmeyenler ikinci kitabı okurken bu bilimsel bilgi yoğunluğundan sıkılabilirler. Yine de kitabının türünün nöro-roman olduğu da unutulmamalı nihayetinde. Bu kitapta kurgu yönünün biraz eksik kaldığını ve karakterlerden uzaklaşıldığını hissettiğim yerler oldu, sonlara doğru bu durum toparlandı gerçi ama bir yirmi otuz sayfayı "Hadi, sadede mi gelsek artık?" diye okumadım dersem de yalan olur. Şahsen bu kitapla bilimin geldiği ve gelebileceği nokta konusunda dehşete düştüm. Güç, bilgili ama bilge olmaktan uzak kişilerin eline verildiğinde çok büyük bir kitle imha silahına dönüşebiliyor. Bu zaten hepimizin bildiği bir şey ama bu kadar değişik ve iddialı bir zihni sanırım ilk defa bu kitapta gördüm, kimden bahsettiğimi okuyanlar hemen anladı bile bence. Okumayanlar da azıcık merak etsinler. Pia Mater'de okurken çok etkilenerek altını çizdiğim cümleler vardı, Arachnoid'te altını çizdiğim çok fazla yer olmadı çünkü ikinci kitap ilk kitap kadar duygusal yoğunluk içermiyordu bence. Bunun eksikliğini biraz hissettim ama bölüm başında yer alan sözlere ilk kitapta bayıldığım gibi bu kitapta da aşırı bayıldım, o kısımlarda yer alan sözlerle ilgili düşüncelerimi not etmek hobim oldu.
Arachnoid Mater
Arachnoid MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20207,8bin okunma
488 syf.
·
Puan vermedi
...Kızın ruhu az önce yanan binada yaşamını yitirmişti ve geriye kalan bedene uzaktan son bir kez ölen ruhuna bakıyordu... Bu cümlelerle biten ve üçüncü kitabı olan
Dura Mater
Dura Mater
'i okumak için sabırsızlanıyorum. İnsanı içindeki bilgiler ile aydınlatan, sıkıcı bir dil anlatımı olmadan olaylar içinde kaybeden bir etkisi var. Ve bence bölümlerin kısa olması da insanı okuma yönünde daha da heyecanlandırıyor. Sizde Pia'nın hayatı ile ilgili gerçekleri öğrenmek istiyorsanız bu kitabın serisine bir an önce başlayın. Çünkü olaylar çok akıcı ve kitabın sonu da dahil baştan sonra her bir detay olacaklar konusunda son derece merak uyandırıcı... Kitap nöro-roman diye bakıp geçmeyin. Romanın içinde Pia ile sizde ordan oraya savrulup, tüm gizemli gerçeklere tanık olmqya var mısınız?
Arachnoid Mater
Arachnoid MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20207,8bin okunma
"Korkma beni bir daha görmeyeceksin ama ben seni uzaktan da olsa izleyeceğim" dedi. "Palahniuk'un çok sevdiğim bir sözü var. Der ki, 𝘕𝘦𝘥𝘦𝘯 𝘮𝘪 𝘴𝘦𝘷𝘥𝘪𝘮 𝘴𝘦𝘯𝘪, çünkü daha imkânsız bir ihtimal yoktu. İşte sen de benim en imkânsız ihtimalimdin Tesla. O yüzden seni çok sevdim. Hem hayatımı kurtardın hem de beni hayata bağladın" dedi ve hızla arkasını dönerek uzaklaştı.
Sayfa 220 - Elma YayıneviKitabı okudu
Reklam
Meryam bir anda tüm bunlara aslında ne kadar ihtiyacı olduğunu hissetti. Sessizlik. Bir şeyleri yetiştirme kaygısından uzaklaşma. Teknolojinin hızlanmasıyla hayatlar da hızlanmıştı. Her şeyi çok çabuk yaşamaya başlamıştı insanlar. Bir şeylerin sürekli yetişmesi gerekiyordu. Öyle ki dinlenilmesi için gidilen tatiller bile bu koşuşturmaca ile geçiyordu. Dar bir zamanda görülmesi gereken o kadar çok yer ve eğlence vardı ki, hiçbir yapmadan durabilmenin verdiği hazzı unutmuştu insanlık uzun bir süredir. Üstelik zamanında lüks olarak tasarlanan şeylerin gün geçtikçe ihtiyaç hâline dönmesi insanlığın bu koşuşturmayı daha da hızlandırmasına neden olmuştu. Zamanında hiçbir insanın hayatında bile olmayan internet artık tüm insanlık için su ve yemekten sonra gelen en önemli ihtiyaçlardan biriydi. İnsanın laneti de buydu işte. Sürekli kendisi için yeni ihtiyaçlar yaratmak ve sonrasında da bunlara bağımlı olmak.
Sayfa 199 - Elma YayıneviKitabı okudu
Güzellik hayran bırakır, bakışlar aşık eder insanı.
"Dün seni çok iyi anladım biliyor musun? Neden bu kıza bu kadar tutkun olduğunu. Doğru, kız çok güzel. Ama mesele güzellik değil. Ne yalan söyleyeyim, çok daha güzellerini gördüm. Ama bakışları. İşte bu daha önce gördüğüm bir şey değildi Galen. Emin ol yumruğum o geri zekâlıya inecekken bana bağıran sen olsaydın bile ki seni ne kadar çok sevdiğimi iyi biliyorsun, sadece iniş gücünün azalmasını sağlardın. Ama bu kızda gerçekten başka bir şey vardı. Sanki sadece bakışları ile kolumu tuttu. Gerçekten inanılmazdı" dedi. Eli kapının kolunda kalan Fizyolog Devin'i büyük bir keyifle dinliyordu. Sanki kendisine ait bir başarıdan bahsediliyormuş gibi.
Sayfa 149 - Elma YayıneviKitabı okudu
Aşk neydi? İki insanın durup dururken dudaklarını birbirine değdirip, dillerini birbirinin ağzının içine sokmaya iten güç neydi çok merak ediyordu. Bazı bilimsel analizleri okudukça meseleyi bir miktar anlayabiliyordu. Yani anlamak bir şekilde oluyordu ama hissedemiyordu bir türlü Alef.
Sayfa 123 - Elma YayıneviKitabı okudu
Çünkü çocuk beyni böyleydi. Attığınız her tohumu yutardı ve o tohumu bir daha geri çıkaramazdınız. Ancak yıllar sonra bir ağaca dönüştüğünde görebilirdiniz onu. O nedenle bu beyne hangi tohumların atıldığı insanlık için en önemli meselelerden biriydi.
Sayfa 93 - Elma YayıneviKitabı okudu
Reklam
İnsanlığın bu mükemmelliğe karşı bu kadar duyarsız ve bir o kadar da acımasız oluşunu bir türlü anlamamıştı Tesla. Gerçi insanlığın güzel olana hep bir acımasızlığı vardı zaten.
Sayfa 61 - Elma YayıneviKitabı okudu
Herkes bir başkasına bakıyordu. Doğal olarak kimse kendisine bakanı bir türlü göremiyordu. Kayra Belen'e, Belen adama, adam ise dışardaki başka bir adama bakıyordu.
Elma YayıneviKitabı okudu
438 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.