K a d ı n l a r d a n ö ğ r e n d i m; Bu hayatta ne öğrendimse...!
-Bir kadının gözyaşı...: Boyun büküşü bir garibin, bir yıldızın kayışı. Kadın solarsa, Bir gülün yaprağını dolu vurur, çiçekler solar, çocuklar solar. Kadın ağlarsa, Yuvası bozulur bir kuşun, uzaklarda bir deniz ağlar. Oysa kadın gülerse, Şeker kokulu umut sarkar yuvaların saçağından, En umutsuzu yeniden umuda bağlar. . -Bir kadının gözyaşı...: Yedi milyar insanın sığınacağı bir gönülgâhın çöküşü, Bir düşün bitişi, bir umudun ölüşü. Oysa tüm gül goncalarından daha güzeldir bir kadının içten gülüşü. . -Avuçlarımdan kumrular uçtuysa, Yüzümde rengârenk çiçekler açtıysa, Aşk havliyle sırılsıklam sevdimse, Güneş vurmuş sular gibi güldümse, Onların eseri bu Dünyada güzel ne gördümse. . “K a d ı n l a r d a n ö ğ r e n d i m; Bu hayatta ne öğrendimse...!”
Bir gülüşü vardı...
Bir gülüşü vardı, çocuk parkında oynayan masum çocukların gülüşlerini andıran. Gözleri vardı, bayram sabahı yol gözleyen yaşlı teyzelerin gözlerine benzeyen. Gözlerini dikip beklediği o yolda, ben olamadım beklenen.
Sayfa 83
Reklam
Bir Güvercin Ağlıyor Rüyalarımda Ben Barış Oluyorum
Rüyalarımda: Tekrar tekrar kıyameti yaşatıyorlar bana, Sarmışlar dört bir yanımdan, kılıçlar çekilmiş kınından, ben yakarış oluyorum. Çöller, ırmaklar, denizler kıpkızıl, yıldızlara sıçramış kan. Bir güvercin ağlıyor korkusundan, ben barış oluyorum. Kerbelâda bir kuyuyum, içinin suyuyum Savaş meydanında bir erim, kurşun yemiş miğferim. Güya ‘Dünya temizlenmezmiş ölüm olmaksızın’ Beni kaldırım taşı sanıyorlar. Oysa rüyalarımda: Ömrümü bağışlıyorum ecelinden önce katledilen çocuklara Kefen diye benim bedenimi sarıyorlar. O çocukların kâh yarım kalmış düşü, kâh yitirdiği gülüşü oluyorum. Rüyalarımda: yaşamayı haram kılanlara inat Kaf Dağı'nın doruğunda barış totemi olmak isteyen bir bonzai büyüyor. Saçları bahar kokan, elleri çiçek tutan çocuklar: -yazgının yönünü değiştirecek- barış türküleri söyleyerek içerimde yürüyor. Taze düşler müjdeleyen, ayazda kalmış bir çocuk arzusuyum ben Ve bir umut ağacıyım, hep meyve verecek gibi hiç yaprak dökmeyen.
254 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Muhsince "Ülkü "Adlı Bir Sevda
Kendi kişiliğinden ziyade davasını ön planda tutmuş yazarımızın yaşamı hakkında "Türkçe sevdalanan; İslamca yanan binlerce Anadolu evlatlarından biri." olduğu dışında pek bilgiye sahip değiliz . Kitabımız ise Dava Yazıları, Gençlik ve Şuur Yazıları, Biyografik Yazılar olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler içerisinde
Son Kalenin Burcundan
Son Kalenin BurcundanAlperen Aydın · Çınaraltı Yayıncılık · 202129 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kaderini Bir Arabanın İçine Saklayan Kadın
Şimdi sizden beş dakikanızı ayırmanızı ve şu soruları yanıtlamanızı istiyorum: Hiç kendinizi tekinsiz, gergin, endişe verici bir ortamda hissettiniz mi? Ya da hareketleri ve konuşmasıyla sizi şaşırtan biriyle sonunu tahmin edemediğiniz bir yolculuğa çıktınız mı? Bu sorulara yanıtınız “hayır” ise üzgünüm. Çünkü
Sürücü Koltuğu
Sürücü Koltuğu
bu sorulara “evet”
Sürücü Koltuğu
Sürücü KoltuğuMuriel Spark · Siren Yayınları · 20181,029 okunma
"Mutluluk nedir?" sorusuna gelen anlamlı ve en beğenilen yanıtlar:
Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun diyor Coelho.
Mehmet Bahoz Öztürk
Mehmet Bahoz Öztürk
Makul durumdaki istek, arzu, beklentileri aslında gücünün yetebildiğince karşılayabilme tatminkarlığıdır. Mahatma Gandhi'nin dediği gibi: "Mutluluk, düşündüğünüz, söylediğiniz ve yaptığınız şeylerin uyum içinde olmasıdır."
Emre Bulut
Emre Bulut
Reklam
8 Mart: Medeniyet ve Kadın
Tanrı ilk önce erkeği yarattı. Bu insanlığın ilk adımıydı. Ardından o yüce varlık yaratıldı: Kadın! Medeniyetin ilk adımı... İnsanlıktan kadını çıkar, insan yine insandır. Ama kadın terkederse insanlığı, medeniyet de kadının peşinden yol alır. Şehrin üstüne bir sis bulutu çöktü. Yola çık ve seyret o cümbüşü: İki adam kavga ediyor trafikte. Küfürler, bağırışlar, çağırışlar... Şehirde tam bir kaos havası. Hemen yolun bitimindeki mahallede bir ev yanıyor. Evin dibindeki ağacın altında, kedi ile köpek dalaşıyor. Karşı caddede bir marketi yağmalamışlar... Ve tüm bunlar olurken kimse kimsenin umrunda değil. Hatta Dünya da Güneş'in... Güneşin bile terkettiği bu zifiri karanlığı ancak bir kadının gülüşü aydınlatabilir. Son perde: Kadın girer. Ve medeniyet yeniden kurulur. m.sarıtaş
Neden bilmiyorum, sevdiğimiz insanlara iltifat ederken çok cimriyiz. İyiyi güzeli söylerken dilimizde kat kat kilitler, kötüyü söylerken hep bir kusma fiili içindeyiz. Oysa güzel bir iltifat aldığı zaman gözleri kocaman açılan kadının güzelliğini hangi kozmetik firması vaadebilir ki? Takdir gören bir adamın gülüşü hangi diş macunu reklamında var? Aldatma oranlarının bu kadar artmasının arkasında da bu eksiklik var bana göre. Karısından ya da kocasından duyamadığı şeylerin peşinde koşan insanların intiharları gibi biraz da bu aldatmalar. Belki bu defa düştüğüm o "değersizlik" çukurundan bir kaç tılsımlı şey ile çıkabilirim çırpınışı. "Belki bu defa birisi gerçek beni görüp takdir eder" aldanışı. "Beni ben olduğum için sever birisi, değiştirmeye çalışmadan, kızmadan, "sen busun" diye yargılamadan kollarını açar bana belki" rüyası. Gerçi sonunda hep ter içinde uyandığımız kabuslar oluyor rüya zannettiklerimiz. •| Alıntı |•
419 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"BİR ŞAİRİN ROMANI HUZUR"U OKUMAK
"Yaşamak değil beni bu telaş öldürecek” demesi gibi şairin, bitmek tükenmek bilmeyen bir koşuşturma içinde yaşıyoruz, ya da yaşadığımızı sanıyoruz. Bu telaş içinde kitaplar çok zaman sığınağımız oluyor. Ruhu ruhumuza eş bir yazar bulduk mu sahipleniveriyoruz. “O da benim gibi yaşamış, o da benim gibi savrulmuş, onun da kırgınlıkları,
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,2bin okunma
Every day more than the day before Aryaツ
Tüm zaman boyunca sessizce seni yazmak ara vermeden , uzun uzun kitap okumak seninle, konuşmak zorunda olmamak, rahatsız edilmeden seni düşünmek, seninle sıcak bi çay içmek, rahat bi uyku çekmek seninle, güneşten çok önce uyanmak seninle, bir yudum kahve içip kokusunu içimize çekmek, sessizliği birlikte dinlemek, gecenin tadını çıkarmak, açıklama
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun sayılabilecek bir incelemenin ilk satırındayım... Ahmet Erhan için inceleme yazmak benim için fazlasıyla zor. Ne yazsam eksik kalacak, biliyorum. “Yazsam olmuyor, yazmasam olmaz” yani. Darılmaca gücenmece olmasın diye belirtmek istiyorum. Yazacaklarım daha çok benim Ahmet Erhan’la olan hikayemdir. Dileyen okumayı burada bırakabilir.   “Her
Burada Gömülüdür 1. Cilt
Burada Gömülüdür 1. CiltAhmet Erhan · Kırmızı Kedi Yayınları · 20222,188 okunma
229 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Hepimizin bir kişiliği var. Peki gerçekten bir kişilikten mi oluşuruz? Kitabın konusu çok orijinal, başladığımda belki bu tür bir konu ile ilk kez karşılaşmış olmamdan kaynaklı, büyük bir şaşkınlık yaşadım. Sandığımız kişi, sanmadığımız kişi, sandıkları kişi... Hepsi bir kişi mi, yoksa her birimiz birçok kişi miyiz? Herkes bizi, bizim
Biri, Hiçbiri, Binlercesi
Biri, Hiçbiri, BinlercesiLuigi Pirandello · Aylak Adam Yayınları · 20183,980 okunma
207 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Nur - M. KUTLU /Hepimiz bir boşlukta ve o boşluğu doldurma çabasındayız!
Nur; hikayemizin başkahramanı, genç bir mimar. Ama öyle bir kahraman ki onunla tanıştıktan, onun iç sıkıntılarını gördükten sonra her kim olursan ve her ne işle uğraşıyorsan uğraş hepsinden sıyrılıp onun arayış yolculuğuna çıkıyorsun! Arayış yolculuğu... Eseri iki kelime ile tanımayacak olsam bu kelimeleri seçerdim. Hepimizin hayatı bir yolculuk
Nur
NurMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20143,979 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.