Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
K a d ı n l a r d a n ö ğ r e n d i m; Bu hayatta ne öğrendimse...!
-Bir kadının gözyaşı...: Boyun büküşü bir garibin, bir yıldızın kayışı. Kadın solarsa, Bir gülün yaprağını dolu vurur, çiçekler solar, çocuklar solar. Kadın ağlarsa, Yuvası bozulur bir kuşun, uzaklarda bir deniz ağlar. Oysa kadın gülerse, Şeker kokulu umut sarkar yuvaların saçağından, En umutsuzu yeniden umuda bağlar. . -Bir kadının gözyaşı...: Yedi milyar insanın sığınacağı bir gönülgâhın çöküşü, Bir düşün bitişi, bir umudun ölüşü. Oysa tüm gül goncalarından daha güzeldir bir kadının içten gülüşü. . -Avuçlarımdan kumrular uçtuysa, Yüzümde rengârenk çiçekler açtıysa, Aşk havliyle sırılsıklam sevdimse, Güneş vurmuş sular gibi güldümse, Onların eseri bu Dünyada güzel ne gördümse. . “K a d ı n l a r d a n ö ğ r e n d i m; Bu hayatta ne öğrendimse...!”
Bir gülüşü vardı...
Bir gülüşü vardı, çocuk parkında oynayan masum çocukların gülüşlerini andıran. Gözleri vardı, bayram sabahı yol gözleyen yaşlı teyzelerin gözlerine benzeyen. Gözlerini dikip beklediği o yolda, ben olamadım beklenen.
Sayfa 83
Reklam
254 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Muhsince "Ülkü "Adlı Bir Sevda
Kendi kişiliğinden ziyade davasını ön planda tutmuş yazarımızın yaşamı hakkında "Türkçe sevdalanan; İslamca yanan binlerce Anadolu evlatlarından biri." olduğu dışında pek bilgiye sahip değiliz . Kitabımız ise Dava Yazıları, Gençlik ve Şuur Yazıları, Biyografik Yazılar olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler içerisinde
Son Kalenin Burcundan
Son Kalenin BurcundanAlperen Aydın · Çınaraltı Yayıncılık · 202129 okunma
"Mutluluk nedir?" sorusuna gelen anlamlı ve en beğenilen yanıtlar:
Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun diyor Coelho.
Mehmet Bahoz Öztürk
Mehmet Bahoz Öztürk
Makul durumdaki istek, arzu, beklentileri aslında gücünün yetebildiğince karşılayabilme tatminkarlığıdır. Mahatma Gandhi'nin dediği gibi: "Mutluluk, düşündüğünüz, söylediğiniz ve yaptığınız şeylerin uyum içinde olmasıdır."
Emre Bulut
Emre Bulut
207 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Nur - M. KUTLU /Hepimiz bir boşlukta ve o boşluğu doldurma çabasındayız!
Nur; hikayemizin başkahramanı, genç bir mimar. Ama öyle bir kahraman ki onunla tanıştıktan, onun iç sıkıntılarını gördükten sonra her kim olursan ve her ne işle uğraşıyorsan uğraş hepsinden sıyrılıp onun arayış yolculuğuna çıkıyorsun! Arayış yolculuğu... Eseri iki kelime ile tanımayacak olsam bu kelimeleri seçerdim. Hepimizin hayatı bir yolculuk
Nur
NurMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20144,017 okunma
Every day more than the day before Aryaツ
Tüm zaman boyunca sessizce seni yazmak ara vermeden , uzun uzun kitap okumak seninle, konuşmak zorunda olmamak, rahatsız edilmeden seni düşünmek, seninle sıcak bi çay içmek, rahat bi uyku çekmek seninle, güneşten çok önce uyanmak seninle, bir yudum kahve içip kokusunu içimize çekmek, sessizliği birlikte dinlemek, gecenin tadını çıkarmak, açıklama
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uzun sayılabilecek bir incelemenin ilk satırındayım... Ahmet Erhan için inceleme yazmak benim için fazlasıyla zor. Ne yazsam eksik kalacak, biliyorum. “Yazsam olmuyor, yazmasam olmaz” yani. Darılmaca gücenmece olmasın diye belirtmek istiyorum. Yazacaklarım daha çok benim Ahmet Erhan’la olan hikayemdir. Dileyen okumayı burada bırakabilir.   “Her
Burada Gömülüdür 1. Cilt
Burada Gömülüdür 1. CiltAhmet Erhan · Kırmızı Kedi Yayınları · 20222,217 okunma
Ya tutar değerse saçları elime Ve yerleşirse gülüşü zihnime Ya ben tutulursam birden bire Vakti gelmeden ve ondan çok önce O sebeple işte Eğer sevmeyeceksen bir gün Lütfen hiç gelme.
Bir Güvercin Ağlıyor Rüyalarımda Ben Barış Oluyorum
Rüyalarımda: Tekrar tekrar kıyameti yaşatıyorlar bana, Sarmışlar dört bir yanımdan, kılıçlar çekilmiş kınından, ben yakarış oluyorum. Çöller, ırmaklar, denizler kıpkızıl, yıldızlara sıçramış kan. Bir güvercin ağlıyor korkusundan, ben barış oluyorum. Kerbelâda bir kuyuyum, içinin suyuyum Savaş meydanında bir erim, kurşun yemiş miğferim. Güya ‘Dünya temizlenmezmiş ölüm olmaksızın’ Beni kaldırım taşı sanıyorlar. Oysa rüyalarımda: Ömrümü bağışlıyorum ecelinden önce katledilen çocuklara Kefen diye benim bedenimi sarıyorlar. O çocukların kâh yarım kalmış düşü, kâh yitirdiği gülüşü oluyorum. Rüyalarımda: yaşamayı haram kılanlara inat Kaf Dağı'nın doruğunda barış totemi olmak isteyen bir bonzai büyüyor. Saçları bahar kokan, elleri çiçek tutan çocuklar: -yazgının yönünü değiştirecek- barış türküleri söyleyerek içerimde yürüyor. Taze düşler müjdeleyen, ayazda kalmış bir çocuk arzusuyum ben Ve bir umut ağacıyım, hep meyve verecek gibi hiç yaprak dökmeyen.
Gibi Gibi
Birazdan bir kadın gelip karşımdaki sandalyeye oturacak ve ben ona aşık olacağım. Daha önce hiç görmediğim, adını bile bilmediğim bir kadına hem de. Kadını tanımıyorum ama kendimi tanıyorum çünkü. Hayatım boyunca hep böyle oldu. Okulda, mahallede ve meslek hayatımda tanıdığım her kadına aşık oldum ben. Hep sevdim, sevildiğimi hiç bilmiyorum.
Reklam
Neden bilmiyorum, sevdiğimiz insanlara iltifat ederken çok cimriyiz. İyiyi güzeli söylerken dilimizde kat kat kilitler, kötüyü söylerken hep bir kusma fiili içindeyiz. Oysa güzel bir iltifat aldığı zaman gözleri kocaman açılan kadının güzelliğini hangi kozmetik firması vaadebilir ki? Takdir gören bir adamın gülüşü hangi diş macunu reklamında var? Aldatma oranlarının bu kadar artmasının arkasında da bu eksiklik var bana göre. Karısından ya da kocasından duyamadığı şeylerin peşinde koşan insanların intiharları gibi biraz da bu aldatmalar. Belki bu defa düştüğüm o "değersizlik" çukurundan bir kaç tılsımlı şey ile çıkabilirim çırpınışı. "Belki bu defa birisi gerçek beni görüp takdir eder" aldanışı. "Beni ben olduğum için sever birisi, değiştirmeye çalışmadan, kızmadan, "sen busun" diye yargılamadan kollarını açar bana belki" rüyası. Gerçi sonunda hep ter içinde uyandığımız kabuslar oluyor rüya zannettiklerimiz. •| Alıntı |•
Bir insanın samimi gülüşü sizi içten etkileyebilir. Sevmek güzel birinde aşkı aramak değil, o kişide kendini bulmaktır. Öyle ya karşı cinste hep güzelliği ararız, bunun aksini düşünen insan pek azdır.
Dünyaya gelen ilk bebek hayatında ilk defa güldüğünde, gülüşü binlerce parçaya ayrılmış ve her parça sağa sola dağılmış, işte perilerde böyle ortaya çıkmış. Dünyaya gelen her kız ve oğlan çocuğu için bir peri olması gerekir.O çocuklar perilere inanmamaya başlayınca da o peri bir yerlere düşer ölür.
Sayfa 30 - peterKitabı okudu
Caddede insanlar karıncalar gibi telaşla birbirine çarparak oraya buraya gidiyorlardı . Yüzlerce insan .. Çoğu ne kadar önemsiz ne kadar silik .. Hepsinin eli ayağı başı var SELİM gibi ne olur yani bu kadar el ayak baş bir araya gelse de sadece bir tanecik SELİM çıkarsalar aralarından .. Lavoiser'in konunu var hiç bir şey bir anda yok olamaz kanun adamdan hesab sorar peki o zaman hareketleri , gülüşü , birlikte yaptığımız şeyler nereye gitti . Ah benim Kalp ağrım Selimcigim..
senin korkularını benim inceliğimi...
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi Ne kapanan kapılar Ne yıldız kayması gecede, ne güz Ne ceplerde tren tarifesi Ne de turna katarı gökte İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık! İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine Ardında dünyalar ışıyan camlar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.