Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oğuz Atay adına sahte alıntılarla mücadele kılavuzu
⭕ Oğuz Atay adına Sahte Alıntılar derlemesi❗ Not: Alıntıları toplayan ben değilim, alıntıları derleyen kişiler, bizzat araştırma sonucu derlemiştir. Ben sadece teyit amaçlı, bir faydası dokunur umuduyla paylaşıyorum. Ulaşmayı kolaylaştırmak açısından bio'ma da sabitleyeceğim... ____________________________________ Biliyor musun
Bugün de güneş battı. Dünya bir tur daha döndü kendi ekseni etrafında. Son tren bir yılan gibi kıvrılarak kayboldu gözden. Sen gelmedin... Günler, haftalar, aylar geçti. Kaç mevsim değişti, Kaç kere kar düştü Beydağı'na, Kaç kere kayısılar çiçek açtı. Sen gelmedin... Gözlerime perde indi, Senden sonrasını göremedim. Saçlarıma ak düştü, Ömür tükendi! Sen gelmedin... Benden vazgeçmiş olamazsın! Ya sen yanlış trene bindin, Ya ben yanlış istasyonda bekledim. 07.11.2021
Mehmet Baran Baykara
Mehmet Baran Baykara
Reklam
Mart Ayı Hikaye Etkinliği - Meral ve Tablosu (Lütfen sonuna kadar okur musunuz)
Meral kocasını hüzünlü gözlerle kapıda karşıladı. Meral: -Nerede kaldın Süleyman? Merak ettim. Adam hiddetle ve sinkaflı sözler eşliğinde, Süleyman: -Sana ne be kadın. Sana hesap mı vereceğim. Dedikten sonra bitkin bir halde olan karısına sert bir tokat nakşetmişti. Tokatın etkisiyle Meral duvara çarpmış sonrasında yere
BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı) On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
AHMET ABİ
Biz böyle olacak adam değildik Ahmet abi Bu değildi hayattan beklediğimiz Ne hayallerimiz vardı seninle Gel gör ki beş para etmedi ümitlerimiz Yıldırımlar düştü güvendiğimiz dağlara Hep boş çıktı sarıldığımız eller Hep taş çıktı inandığımız kalpler Kaç kez sırtından vuruldu hayallerimiz Kaç kez yıkılıp kaldık köşe başlarında Kaç kez delik deşik
Reklam
Bir Kahraman
SIRA DIŞI BİR AŞK HİKAYESİ Macera filmlerindeki kahramanlar hep uzun boyludur, atletik yapılıdır, üçgen vücutludur, ateş gibidirler, sert mizaçlı, keskin bakışlı, yakışıklı adamlardır. Bizim sahici kahraman Rauf ise göbekliydi iyi mi… Hatta obezdi. Bodurdu. Keldi. Öyle sert bakışlar filan fırlatmaz, hayata daima kıkır kıkır gülümseyerek
Pardon/Gökhan Özcan
Pardon, sizi ne zaman karşımda görsem elim kolum birbirine dolanıyor. Sonra saatlerce kendimi çözmeye çalışıyorum. Pardon, ben sizin yazdığınız bütün kitapları okudum ve inanın çok yoruldum. Lütfen kitap yazmaya biraz ara verir misiniz? Pardon, beni hatırlamadınız değil mi? Ben de sizi hatırlamadım! O halde lüzumsuz yere kucaklaşmayalım
HAYATIN ÇIĞLIKLARI Doktorun odasından çıktığımda moralim oldukça bozuktu. Kolesterolüm yüksekmiş. Diyet yapmalıymışım. Elimde yememem gerekenlerin listesi ve reçeteyle yürürken hayatımda hiçbir zaman diyet yapmadığımı düşündüm. Dahası, şimdiye kadar bana dayatılan hiçbir yasağa gönül rızasıyla boyun bile eğmemiştim. İçimdeki asi ruh burada da
Aşk için denir ki: “Bilincin egemenliğini sarsar”; o yüzden nedensizdir; insan olmadık kişilere aşık olabilir; aşkın kişi üzerindeki gücü korkutucudur. Peki ya günümüzde? Aşkı, acı çekme – çektirme ekseninde yaşayanların; bunun boyutlarını öç almaya kadar vardıranların sayısı azalıyor mu? Kuşkusuz, içgüdülerimize teslim olduğumuzda içine
89 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.