Paris neden Paris’tir? Çünkü orada az parayla da eğlenebilirsin. Eğitime öğrenime uygun bir şehirdir. İlla burjuva olmaya gerek yoktur. İstanbul’u soracaksın, biliyorum; sen sormadan söyleyeyim. İstanbul bu açıdan iyice bir şehirdi, şimdi değil. Ankara çok iyiydi, şimdi hiç değil. Olmadı; yapamadık, götüremedik biz bu işi.
Şimdi çok moda oldu, her şeyi parayla halledeceklerini zannediyorlar.
Ama görgüsüzler, o kadar!
Çocuk için iki ayrı bakıcı tutuyorlar.
İki bakıcı!
Gece ayrı, gündüz ayrı...
Çocuklarını kucaklarına zor alıyorlar.
Ne beklediğimi tam tarif edemesem de hiçbir beklentimi karşılamadığını rahatça söyleyebilirim. İlk hayal kırıklığım formatın söyleşi şekinde olmasıydı. İnternet alışverişinde aldım ve kapağa dikkat etmedim; oysa yazıyormuş söyleşi olduğu.
İkincisi bu kitabı okumak 30lu yaşlarıma denk geldi zaten yayın yılı malum ve kitaba göre 30 yaş birçok şey
İnsanların ve kitapların hayatımıza girmesi için bir sebep olduğuna inanırım her zaman. Belki olumlu belki de olumsuz bir sebep...
.
İşte bu kitabın hayatıma girmesi tamamen olumlu sebeplerden kaynaklı.
Daha önce İlber Ortaylı'nın "Bir Ömür Nasıl Yaşanır" kitabını okuyup daha cesaretli olduğumdan bahsetmiştim. Bu kitap ile ise hayatımda yer alan birçok dengeyi sorduladım, hayata dair istediğim şeylerin yönleri değişti.
Motive edici ama şunu yap bunu yap yerine tecrübelerin paylaşıldığı şahane bir eser.
.
Düşündüren, insanı tamamlayan bir anlatım.
Yeterli imkan ve parayla da kendimizi geliştirebileceğimizi, bunun için nerden başlamamızın daha doğru olacağını öyle güzel anlatmış ki 30 yaşında bile insanı herşeyin mümkün olduğuna inandırıyor..
.
Dil, Tarih, coğrafya, insanın doğası , dostluk, aşk, umut, eğitim, hayat...
Ayrıca kitaptaki düşüncelere bazen Mustafa Kemal'den , yeri geldi Fatih'ten, Büyük İskender'den...
Hatta Seneca, Montaigne, Dostoyevski, Tolstoy, Halide Edip... gibi birçok önemli şahsiyetten örnekler verilmiş olması kitaba daha da önem katmış.
.
Önceki kitaba göre daha akıcı ve güzeldi. Zaman zaman açıp tekrar okuyup faydalanmalık bir kitap. Herkese tavsiyemdir.
Paris neden Paris'tir? Çünkü orada az parayla da eğlenebilirsin. Eğitime öğrenime uygun bir şehirdir. Illâ burjuva olmaya gerek yoktur. İstanbul'u soracaksın, biliyorum; sen sormadan söyleyeyim. İstanbul bu açıdan iyice bir şehirdi, şimdi şimdi hiç değil. Olmadı; yapamadık, götüremedik biz bu işi.
Bugün İstanbul'da, Ankara'da küçük bir insansan adım atamazsın. Attığın adımla iyi bir yere ulaşman mümkün değildir. Küçük insanlar da bu yüzden bulundukları yer neresiyse, orada oturup kalır.
... insanlar çocuklarıyla uğraşmıyor. Şimdi çok moda oldu, her şeyi parayla halledeceklerini zannediyorlar. Ama görgüsüzler, o kadar! Çocuk için iki ayrı bakıcı tutuyorlar. İki bakıcı! Gece ayrı, gündüz ayrı... Çocuklarını kucaklarına zor alıyorlar. Herhalde kendilerini İngiltere kralı-kraliçesi sanıyorlar!
Söyleyişi tarzında olan bu kitap; Bir ömür nasıl yaşanır (?) ile başlayıp, kimden, ne öğrenilir? İnsan kendi kendini nasıl yetiştirir? Nasıl çalışmak gerekir? Nasıl seyahet edilir, neleri görmek gerekir? Eğitimde hangi tercihleri yapmak gerekir? Ne izlemeli, neleri dinlemeli, neleri okumalı? İnsan yaşadığı şehirden nasıl yararlanır? Gibi sorulara; İlber Hoca kendi hayatında tecrübe ettiği meselelere cevap veriyor.
*Benim en sevdiğim kısım; insan kendini nasıl yetiştirmeli oldu. İnsan kendini ölene kadar her açıdan yetiştirmeli. Sadece belli yaşlarda alması gerekeni almalı üstüne koyabiliyorsa dahasını da eklemeli. Ayrıca nereleri gezmeli kısmında İlber Hocayı da kıskanmadım değil. Hemen hemen birçok ülkeyi gezmiş, artı ve eksi yönlerini çok güzel ifade etmiş. Şu sözünde; "evlenecek çiftlere, mobilyaya çok para harcamamalarını, o parayla (ve o güzel yaşta) dünyayı gezmelerini söylüyor." Çok doğru. Eğer bir gün hayat eşimle karışılaşırsam onunla dünyayı gezmek ilk hedeflerim arasında yer alacaktır (: (biraz özel hayata girmiş oldu ama ;)
Kısacası bir insanın hayatından çıkarabileceğiniz güzel tecrübelere misafir oluyorsunuz, bununla da kalmayıp bende şunları şunları denemeliyim, hatta yapmalıyım diyorsunuz. Güzel bir eserdi sadece bazı yerlerinde bazı konulara çokça yinelemelere yer verilmişti buna gerek yoktu bence (: Tavsiye edilir, kitapla kalın..