Ama her şeye iyi niyetle yaklaşmak öldürür.
Herkesi sarıp sarılmanın sonucu kördüğüm,
Yaşam hayli narin bir ağdır kaderin ördüğü.
Sevilen, sanma ki sevende ömürlüğüm.
.
Ama her şeye iyi niyetle yaklaşmak öldürür.
Herkesi sarıp sarmalamanın sonu kördüğüm.
Yaşam hayli narin bir ağdır kaderin ördüğü.
Sevilen, sanma ki sevende ömürlüğüm.
.
Her şeye iyi niyetle yaklaşmak öldürür.
Herkesi sarıp, sarılmanın sonucu kördüğüm.
Yaşam hayli narin bir ağdır kaderin ördüğü,
Sevilen; sanma ki sevende bir ömürlüğüm.
Bana bir kapı araladı tüm gördüklerim, farklı bakıp görmek bir çeşit körlük değil.
Her şeye iyi niyetle yaklaşmak öldürür
Herkesi sarıp sarmalamanın sonucu kördüğüm
Yaşam hayli nadir bir ağdır kaderin ördüğü
Sevilen sanma ki sevende ömürlüğüm.
her şeye iyi niyetle yaklaşmak öldürür
Herkesi sarıp sarılmanın sonucu kördüğüm
Yaşam hayli narin bir ağdır kaderin ördüğü
Sevilen, sanma ki sevende ömürlüğüm
Onunla yeni tanıştığımız senelerdi. Sanırım soğuk bir o kadar da kuru Ankara günleri malum. Yeni yeni düzen kurmaya çalıştığım zamanlardı. Bu nedenle cebimdeki para hep sınırlıydı. Onunla her yemeğe çıktığımızda ekmek arası tavuk yemeye götürürdüm.Bazı zamanlar çay simit yediğimiz bile oldu. Amacım onun tahammül sınırlarını zorlamaktı. Parasız erkek mi olur diyip terk etmesini bekledim. Çünkü insanoğlu bugün zengin yarın parasız. Bugün parasız yarın zengin. Hazırlıklı mıydı bunlara acaba? Çünkü ben onunla bir ömür geçirmek istiyordum, yoklukta da varlıkta da. Ama o hiç sesini çıkarmadı aylarca. Of bile demedi. Yalnız bir gün hiç unutmam simit yemekten sanırım çok bunalmış olacak ki "sana çok yük oluyorum bugün simitleri ben ısmarlayayım mı dedi." Gözlerim doldu. O gün karşımda duran kadın ömürlüğüm, yol arkadaşım, can yoldaşım oldu. Tuttum sıkı sıkı sarıldım. Bırakmadım uzun süre. Utanarak "bir gören olacak" dedi. Görsünler dedim kokusunu içime çekerken. Ve bizim hikayemizde böyle başladı.