81 syf.
8/10 puan verdi
Everyman Üzerine
Ortaçağ tarihinin anonim eserlerinden olan Everyman, tematik bakımdan dini olsa da, insana yaşamı, çaresizliği ve yapayalnızlığı anlatması bakımından sorgulatıcı nitelikte. Öleceği kendisine önceden belirtilen karakter, bir çıkış yolu arıyor ve ölümü sonrasında kendisiyle beraber gidecek şeyleri kovalıyor. Arkadaşını, sevdiklerini, ve daha pek çok şeyi.. Geriye dönüp baktığında kendisiyle sadece iyi amellerin gideceğini fark ediyor. Olaylar, anonim bir metne sahip olmasına karşın oldukça akıcı ve hikaye izleyiciyi yer yer güldürebiliyor. Genel perspektiften bakıldığında dini motiflerin ağırlığı hissedebilir düzeyde ve yaşamın, çaresizlik ve anlamsızlığn getirdiği kaçınılmaz yalnızlığı işlemede başarılı bulduğumu söyleyebilirim.
Everyman
EverymanAnonim · Fox, Duffield and Company · 1903105 okunma
Ortaçağ
Ortaçağ da insanlar, büyük iyilik­ler yapma kabiliyetine sahip oldukları gibi; aynı şekilde katı zulümlere, başkalarının ıstıraplarından haz almaya ve bun­ların sefaletlerine karşı kayıtsızlığa da kabiliyetliydiler. Zıt­lıklar günümüzdekinden daha keskindi. Bir yanda şehvetin dizginlenmemiş tatmini, diğer yanda yürek sızlatan pişman­lıklar; bir yanda dehşet veren günah korkusunun baskısı al­tında riyazet ve tövbe, diğer yanda efendilerin şatafatı ve fakirlerin sefaleti. Ölümden sonra cezalandırılma korkusu ya­ni ruhun kurtuluşuna dair korku, ekseriyetle fakir ve yok­sulları hazırlıksız yakalardı. Hükümdarlar işi sağlama almak için kilise ve manastırlara bağışta bulunur; fakirler ise dua ve tövbe ederlerdi..
Sayfa 22 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dilenci ve sakat yığınları, Ortaçağ manzarasının alışılmış bir parçasıydı. İnsanlar, büyük iyilik­ler yapma kabiliyetine sahip oldukları gibi; aynı şekilde katı zulümlere, başkalarının ıstıraplarından haz almaya ve bun­ların sefaletlerine karşı kayıtsızlığa da kabiliyetliydiler. Zıt­lıklar günümüzdekinden daha keskindi.
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
İnsan ve Sembolleri - Arketipler
_Rüyanızda şeytanla mücadele ettiğinizi gördüğünüzde fark edeceksinizdir ki mücadele ettiğiniz yalnızca kendinizdir. Düşünü gördüğümüz kimse, İçimizdeki diğer yandır. Tanrım şükürler olsun ki beni böyle yaratmamışsın. Düş, düşü gören kişiye değil, bir topluluğa, halka, insanların tümüne aittir. Gelecekteki kişiliğimiz çok önceden oradadır ama
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Reklam
Ortaçağ, toplumsal olarak ele alındığında olağanüstü huzursuz bir dönemdi. Şiddet gündelik bir olaydı, kavgalar daha ateşliydi, çoğu kez savaş kaide, barış daha ziyade istisnaydı. Salgın hastalıklar dünyada kol geziyor; binlerce insan hiçbir yardım ve teselli bulamadan ıstırap ve pislik içinde ölüyordu. Kötü hasatlar, birkaç yılda bir fakirlerin ekmeğini ufaltıyordu. Dilenci ve sakat yığınları, Ortaçağ manzarasının alışılmış bir parçasıydı. İnsanlar, büyük iyilikler yapma kabiliyetine sahip oldukları gibi; aynı şekilde katı zulümlere, başkalarının ıstıraplarından haz almaya ve bunların sefaletlerine karşı kayıtsızlığa da kabiliyetliydiler. Zıtlıklar günümüzdekinden daha keskindi. Bir yanda şehvetin dizginlenmemiş tatmini, diğer yanda yürek sızlatan pişmanlıklar; bir yanda dehşet veren günah korkusunun baskısı altında riyazet ve tövbe, diğer yanda efendilerin şatafatı ve fakirlerin sefaleti. Ölümden sonra cezalandırılma korkusu yani ruhun kurtuluşuna dair korku, ekseriyetle fakir ve yoksulları hazırlıksız yakalardı. Hükümdarlar işi sağlama almak için kilise ve manastırlara bağışta bulunur; fakirler ise dua ve tövbe ederlerdi.
112 syf.
8/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Bu kitap lanetli olmalı..
Bu kitabı iki hafta önce elime aldım ama bir türlü okumaya başlayamadım. Hep bölündüm sonra da hevesim kalmadığımdan kendimi manga seline bıraktım. Bu kitaba daha önce de başlama kararı almıştım ama olmamıştı. Bugün itibariyle laneti bozmuş oldum. Önce yazardan bahsedecek olursak
Panait Istrati
Panait Istrati
' in okuduğum ilk kitabı. Kendisi bana
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
i
Baragan’ın Dikenleri
Baragan’ın DikenleriPanait Istrati · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,484 okunma
Monastisizm, insanın kendini arayışının ve dünyanın anlamını sorgulamasının Hıristiyan versiyonu ve bu bilgelik arayışının yeni Helenistikİbrani dini kültürel terimlerine tercümesi olarak adlandırılabilir. Bilgi sevgisi, bilgi arayışı, bilgi konusunda derin bir gereksinim (gerçek bilgi, yani Tanrı'yı tanıma) insanları, yalnızlığı (monos) ve tecrit olmayı çiieci yaşam ve (eremos) seçmeye iter ve tabii ki en büyük yalnızlık çölde (de- hakikat arayışı sertum) bulunur.
208 syf.
·
Puan vermedi
Varoluş ve Psikiyatri
Varlık Ergen
Varlık Ergen
varlikergen.com felsefehayat.net adresinde yayımlandı: 2018 yılında aramızdan ayrılan Prof. Dr. Engin GEÇTAN’ın Ocak 1990 yılında yayımlanan bu eseri hem “psikiyatri dünyası” çalışanları hem de meslek dışı hayatların meraklı gözleri düşünülerek hazırlanmış. Remzi Kitabevi’nin bu kıymetli eseri iki bölümden oluşmaktadır. Psikiyatri,
Varoluş ve Psikiyatri
Varoluş ve PsikiyatriEngin Geçtan · Metis Yayınları · 2007612 okunma
Reklam
" Bollingen, ihtiyaç duyduğu yal­nızlığı çağıran kulelerin, taş evlerin ve sessizliğin hüküm sürdü­ğü bir ortaçağ anıtıydı. İlk kuleyi 1923'te annesinin ölümünden sonra inşa etti ve otuz iki yıllık bir süreçte yeni bölümler ekledi. Orijinal kapının üzerindeki taşa 'Philemon'un Tapınağı, Faust'un tövbesi' yazısı işlenmişti. "
Sayfa 109
·
Puan vermedi
Hayvan Hükümranlığı
Hayvan Hükümranlığı
Hayvan Hükümranlığı
Jean Baptiste Del Amo
Jean Baptiste Del Amo
Oldukca carpici, hatta saglam carpiyor. Rahatsiz edici... Neden mi rahatsiz edici? Cunku insanlik! olarak ne oldugumuzu yuzumuze cok guzel vuruyor. Modernligimizde yatan ilkelligimizi, vahsiligimizi ortaya cok net bir sekilde koyuyor. Icimizdeki vahsiligin diger canlilara yonelmesini, ama turdes olarak birbirimize zarar vermeyisimizin gercek sebebini gozumuze sokuyor. Insan, diger canlarin kurdu iken aslinda kendi kendinin kurdu oluyor yine. Devletlesmenin, toplumsal sozlesmelerin ozellikle cikarlar icin oldugunu vurguluyor. Hastalikli mekanik evren anlayisini bizlere armagan eden Descartes ve Bacon gibi dusunurlerin actigi yolun daha da vahsilesmek oldugunu romanda goruyorsunuz. Romana ilk basladigimda romanin simdiki zaman ile yazilmasi adapte olmami zorlastirdi ama icerik yazim tarzinin onune geciyor. Okuduklarim bazi yerlerde beni rahatsiz etti, etkileri suan bu yaziyi yazarken de devam ediyor. Biraz Gabriel Garcia Marquez'in "Yuzyillik Yalnizligi"ni bazi yerlerde de Elias Canetti'nin "Korlesme"sini geri cagirdi zihnimde. Sozde uygarligimizin aslinda ne olduguyla, teoride asla vazgecmedigimiz degerlerin aslinda pratik yasamda hic yer bulmadigiyla, dogmatik ahlaki egitimin de ahlaksizligi nasil mesru kildigiyla, ortacag karanliginin bilim ve teknoloji maskesiyle varligini nasil surdurduguyle yuzlesmeye hazir misiniz? O halde iyi okumalar...
Hayvan Hükümranlığı
Hayvan HükümranlığıJean Baptiste Del Amo · Can Yayınları · 2016131 okunma
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.