Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Osmanlı'da "Kardeş ve evlat katli"
Fatih Sultan Mehmed Han, devletin daha evvel içine düştüğü birtakım tehlike ve hataları değerlendirip «Fâtih Kânunnâmeleri» denilen ka- nunnâmeleri hazırladı. Lakin sanılmamalıdır ki bunlar, onun veya o devirdeki ricâlin şahsî düşüncelerini aksettirir. Asla!.. Devlet idaresine dair pek çok kâide ihtiva eden bu kanunnâmelerde günümüze kadar
Sayfa 124 - Erkam yayınlarıKitabı okuyor
Carl Sagan
Ölümden sonra yaşam fikrini destekleyebilecek bir neden bulunmuyor. Dolayısıyla bu fikrin cazibesine kapılamayız. Çünkü sırf bir şeylerin doğru olmasını istediğimiz için o şeylerin doğru olduğuna inanmak tehlikelidir. Eğer ki kendini ve diğerlerini, özellikle de otorite sahibi olanları sorgulamazsan, kendini kandırabilirsin. Gerçek olan her şey, onları ne kadar didik didik arasan da, sorgulaman sonucunda gerçek olmayı sürdürecektir.
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
Uygarlığın ilerleme sürecinde, bilinmezler bilinir hale gelip, pozitif bilimlerin gelişmesiyle, tıp da pozitif bir bilim olmuş ve laikleşmiştir, ama insanın en değerli yanıyla, sağlığıyla uğraştığından, onu en korktuğu şeyden, acı çekmek ve ölmekten, koruyucu bir görevi üstlendiğinden, hekimlik, kendisinden beklenen tümgüçlülük niteliğini, dolayısıyla otorite konumunu, pek yitirmemiştir.
Bir Mezhebin Devletleşmesi
İran'daki mezhep değişimi, erken modern dönemde Yakın doğuda yaşanan konfesyonalizm (bir mezhep veya dinin siyasi otorite ile özdeşleşmesi) sürecinin önemli bir unsurudur. Konfesyonalizm ifadesi ile dini kimlik mezhepçilik ve yönetim arasındaki artan ilişkiyi kastediyorum. İslam tarihinin hatırı sayılır bir kısmı boyunca İslamiyet'in hakim olduğu topraklarda farklı mezhepler bir arada yaşamış çoğunlukla birbirlerine epey yakın bölgelerde bulunmuştu. Konfesyonelizm süreci ile siyasi bir grubun belli bir mezheple ya da İnançla özdeşleştirilmesini getirdi. Bu da belli bir bölgede yaşayan insanların güçlü bir mezhep kimliğine sahip olmaları ve dolayısıyla mezhepler arasında giderek sertleşmesi anlamına geldi. Devlet otoritesi hak ve sapkın mezhep arasındaki farklılıkları belirlemede gitgide daha doğrudan bir rol üstlendi, sapkın oldu ilan edilen kişilere ağır cezalar uygulandı. Konfesyonalizm aynı zamanda bir grubun kendi içindeki politikalarını ve diğer gruplarla ilişkilerinde mezheplerinin gereklerine göre yerine getirmeye başladıkları anlamını taşır.
DT
ERKEK TİPOLOJİLERİ Kişilik sorunu, otuz yıllık mücadele tarihimizin en temel sorunu olarak süregelmiştir. Kürt toplumsal gerçekliğinin karmaşıklığı, dış güçlerin baskıcı-asimile yöntemleri ile ortaya çıkan kişilik gerçekle- ri, her boyutuyla içinde bulunduğu çıkmazı derinleştirmiştir. Kürtlük bilincinin kişiliklere parçalı yansıması, ağırlıkta da
Aristoteles'in dehasının tek bir talihsiz yan etkisi vardı. Öyle zekiydi ve araştırmaları öyle kapsamlıydı ki, eserlerini okuyanların çoğu onun her konuda haklı olduğuna inandılar. Bu durum, Sokrates'in başlattığı gelenek içindeki felsefe ve ilerleme açısından kötüydü. Ölümünden yüzyıllar sonra bile Aristoteles'in dünyaya ilişkin görüşleri, çoğu âlim tarafından sorgusuz sualsiz kabul edildi. Aristoteles'in bir konuda bir şey söylediğini kanıtlayabilmek onlar için yeterliydi. Bu, kimi zaman "otoritenin doğrusu" diye adlandırılan şeydir, önemli bir "otorite" doğru olduğunu söylediği için bir şeyin doğru olması gerektiğine inanmak anlamına gelir.
Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Doğanın iniş çıkışlarından aynı ölçüde etkilenen ilk çiftçiler, yeryüzünü bir ana tanrıça, bir bereket ve yiyecek kaynağı olarak görüyor; yakararak ya da rüşvet vererek onun cömert davranmasını sağlayabileceklerine inanıyorlardı. İlk çiftçilerin bereket tanrıları istisnasız dişi idi. Regl olan, doğum yapan ve emziren kadın, doğal doğurganlığın bariz bir simgesiydi. Ama dişi olmasının başka bir nedeni daha vardı: Kadınlar, sınıf öncesi toplumlarda güçlüydü. Soy sıklıkla anne tarafından (anne yoluyla) ilerliyordu, oturulacak yer anayerseldi (kocanın değil kadının köyünde) ve otorite anaerkildi (kadınların sesi baskındı).
Çavuşeşku
Devrim için kalabalıklar asla yetmez. Devrimler çoğu zaman büyük kitlelerle değil olayları ateşleyen küçük gruplarla başlar. ... Rus Devrimi 180 milyon köylü Çar'a karşı ayaklandığında değil, bir avuç komünist kendini doğru zamanda doğru yerde bulduğundan başlamıştır. 1917'de 3 milyonluk Rus orta ve üst sınıfına karşılık Komünist
Sayfa 143Kitabı okudu
192 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Anne! Bak ZENCİ!
Zenci deyince pardon siyahi(!) deyince aklınızda oluşan imge nedir? Yanlarına otururken tiksiniyor musunuz? Kokuları üzerinden atılan sözlük başlıklarını gördünüz mü, ya da aklınıza siyahi-cinsel tanımlamalar geliyor mu? Kaç kişi şeytanı siyah olarak düşünmedi? Hadi gelin açık olalım. Ötekini anlamak için, ötekinin safına geçip anlamaya çaba
Siyah Deri Beyaz Maskeler
Siyah Deri Beyaz MaskelerFrantz Fanon · Metis Yayınları · 2020474 okunma
Fatih, bir yandan Çandarlılar gibi padişah karşısında mutlak bir otorite kullanan veziriazam modelini ortadan kaldırmış, diğer taraftan veziriazamları, öteki idareciler üzerinde kendi mutlak vekili olarak tam güce sahip kılmıştır. Kayınpederi olan ve kuşkusuz İstanbul'un fethinde en büyük rolü oynayan Zağanos Paşa'yı, Belgrad Seferi'ndeki başarısızlık üzerine azletmiş ve Balıkesir'e sürmüştür. Buna karşı veziriazam Mahmut Paşa'yı hem veziriazam hem de Rumeli beylerbeyi yaparak büyük sipahi ordusunun daimi kumandanı yapmıştır. Maliye işlerinde bağımsız Defterdar Sinan Bey, veziriazamla yetki çekişmesine girdiği zaman defterdarı feda etmiştir. Herhalde, Osmanlı tarihi boyunca tanıdığımız vekil-i mutlak veziriazam tipi onun saltanatı zamanında tam nitelik kazanmıştır.
Sayfa 264
Reklam
Avrupa'da Soğuk Savaş'ın silahlı barışı hakimken, Asya'da ise çok farklı bir süreç yaşandı. Japonların 1941 yılı ile 1942 başındaki o göz kamaştırıcı zaferler silsilesi, Asya'daki İngiliz, Fransız ve Hollanda imparatorluklarının sonuna işaret etmişti. Hasımlarına kaptırdıkları bütün toprakları geri almalarına rağmen Müttefiklerin otorite ve itibarı ölümcül darbeler almış ve Asya'daki Avrupa sömürgeciliğini sonsuza dek bitirecek milliyetçi hareketlerin doğuşuna ilham kaynağı olmuştu. İmparatorluklarının yolun sonunda olduğunu ilk kabul eden İngilizler oldu. Hindistan ve yeni Müslüman devleti Pakistan'a 194 7 yılında bağımsızlıkları verildi. Onları 1948 yılında Burma ve 1957 yılında Malaya'nın eski kolonisi olan Malezya takip etti. Hollandalılar daha inatçı davranarak Hollanda Doğu Hint Adaları'nı kuvvet zoruyla muhafaza etmeye çalıştı. Fakat 27 Aralık 1949'da Hollanda Doğu Hint Adaları'nın (Yeni Gine dışında) resmi devri gerçekleşti. Fransızlar da Hindiçin'i terk etmekte gönülsüzlerdi. 1946 Aralık'ında Fransa ile Ho Chi Minh idaresindeki komünistler arasında bir gerilla savaşı patladı. Tarihe Birinci Hindiçin Savaşı olarak geçen bu savaş, Fransa'nın 1954 yılında bölgeden çekilmesiyle sonuçlandı. Kuzey Vietnam'da komünist, güneyde ise Batılı bir kukla devlet kuruldu. ABD'nin yıkıcı ve utanç verici sonuçlara gebe kalacak olan Vietnam müdahalesi (1961-1973), bu uydu devleti korumak içindi.
Sayfa 320 - On Sekizinci Bölüm: Küllerden Doğuş, Birleşmiş MilletlerKitabı okudu
Locke...uygar toplumun amacını "herkesin başvurabileceği ve herke­sin uyması gereken bildik bir otorite oluşturma yoluyla, her insanın kendi davasının yargıcı olmaya kalkışmasından kaynaklanan doğal halin rahat­sızlıklarından" sakınmak üzere aklı kullanma olarak belirler.
Sayfa 715 - Yapı Kredi Yayınları.
Liberal köklerini geride bırakmış olan 21. yüzyıl idealleri, sıradan insanlara 19. yüzyılda Avrupalıların Afrikalılara davrandığı gibi davranacak yeni bir süperinsan sınıfının doğmasına neden olabilir. Eğer bilimsel keşifler ve teknolojik gelişmeler insanlığı işe yaramayan kitleler ve bir grup gelişmiş süperinsan eliti olarak ikiye ayırır, ya da otorite insanların elinden zeki algoritmalara geçerse liberalizm çökecektir.
Sayfa 364Kitabı okudu
Papa Il. Urban 1. Haçlı Seferi'ni başlattığında, halkın iradesini tem­sil ettiğini öne sürmüyordu. Söz konusu olan halkın değil, Tanrı'nın iradesiydi. Siyasi otorite cennett en inmişti, ölümlülerin kalplerinden ve akıllarından değil.
Sayfa 240Kitabı okudu
#İnsanAnlamadığıŞeyeSahipOlamaz #BirŞeyiGerçektenBilmekOnuAnlamaklaOlur #SizKendinizMeseleyiAnlamadıkçaOnuBaşkasınaAnlatamazsınız #8MART 8 Mart,dünya kadınlar gününün geçmişi hakkında adeta bir rehber görevi görmekte olup toplumsal hareketlerin, oldukları zamanı ve tarihi ve anlam ve önemine dair perspektifi merkeze alan mevzubahis tarih gibi
880 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.