"Bu hikaye, yurdumuzda basın ve söz hürriyetinin yalnız kağıt üstünde yazılı bir süs olarak bırakıldığı, aydınların konuşamaz duruma getirildiği günlerde, halkı bu duruma düşüren ve gerçekleri ancak kendi başları belaya girince söylemeye çalışıp da artık söyleme olanağı da bulamayan kara aydınları yermek için yazılmış ve yine o günlerde yayımlanmıştır. (1958)"
Kitap Aziz Nesin'in bu sözleriyle başlar şöle bir bakıyoruz da 1958'den yana ne değişmiş diye? Bu zamana kadar bunları aşmamız gerekmez miydi? Cevapları sizin yorumunuza bırakıyorum.
İçinde 20 farklı öykü bulunan kitapta ironiyle ve kara mizahla beraber verilmiş bir çok konu hakkında düşündürecek ve ders çıkaracağınız konular yer alıyor.