Az önce Ayşe Kulin'in "Füreya" isimli romanını okurken hepimizin farklı yerlerde gördüğü, okuduğu bir cümle çarptı gözüme: Sevgi ve huzur her şeyin ilacıdır.
Hangi sevgi, hangi huzur? Önce pandemi sonra ekonomik kriz, şimdiyse deprem. Yardımlar gecikiyor, yardımlar reddediliyor, yardım için çırpınanlara ağıza gelmeyecek sözler sarf ediliyor... Kim neden huzursuz olmamızı istiyor? Kim neden halka böylesine düşman? Halk, canı derdindeyken neden birileri yağmalama, çalma-çırpma derdinde? Yine sınıfta kaldık. Yine ders almadık. Ders almamız için kaç can tane canın daha annesinden, yavrusundan, sevdiğinden ayrılması gerek? Bu neyin başlangıcı neyin sonu?..
Hiç bir şey tesadüf değildir...