Herkesçe yüzüstü bırakılmış, tek başına kalıvermiş bu adamın, -bir tarihde Fransa İmparatorluğunun en güçlü kişisi olduğunu hatırlayıp- sıradan bir memur kendisiyle konuşur, ya da satranç oynamağa davet ederse sevindiğini görünce, yeryüzü iktidarlarının ve büyüklüklerinin nasıl da geçici olduğunu düşünmekten kendimi alamadım.
Sayfa 283 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
Gücünü yitirmiş bir iktidar kişisi, kolu kanadı kırılmış bir politikacı, oyuna gelmiş bir dalavereciden daha zavallı biri yoktur bu dünyada.
Sayfa 277 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
Fouché'nin zayıf yanı bir çok defa belirtildi: İhtirasında müthiş zeki davranmasını bilir, ama bir alan dışında: Tam zamanında vazgeçmesini beceremez.
Sayfa 269 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
Chateuabriad'ın alaycı sözleriyle: «Rezillik, ihanete yaslanmış» tır.
Sayfa 262 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
Bu dünyada iktidarı bırakmaktan daha güç bir şey yok.
Sayfa 251 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
Fouché'yi en iyi tanımış olan Napoleon'un St. Helen adasında söylediği şu sözler büyük anlam taşır:
"İhaneti yüzde yüz başarabilen tek insan olarak Fouché'yi tanıdım bütün ömrümde."
Sayfa 238 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
Saygıdeğer kişilikten yoksun ve erdemsiz gerçek devlet adamı olunabilseydi, Fouché yüzyılının en başta gelen devlet adamları arasında yer alırdı.
Sayfa 236 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
İmparator (Napoleon), susuzluktan yanan birinin zehirleneceğini bile bile suya uzanması gibi, zeki ve güvenilmez Fouché'nin hizmetini, kendisine bağlı, fakat işe yaramaz birini kullanmaktan yeğ bulur. On yıl sürmüş kıyasıya bir düşmanlık, akıl erdirilmese de, şöylesine bir dostluktan daha yaklaştırır insanları birbirine çoğu kez.
Sayfa 231 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
Dâhilerin katlanamadığı ve tedirginleştiği şeylerin başında, sıradan kişilikler gelir.
Sayfa 231 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
Örnek insanlar her zaman bütün bir nesli yüceltmiş, ya da çökertmiştir. Napoleon çapında birisinin yakınında yaşayanlar, ya küçülüp onun büyüklüğü karşısında ortadan kaybolmak yolunu tutmuş, ya da onun örneğine bakıp kendi gücünü sınırsızca denemek istemişlerdir. Napoleon'un çevresinde yaşayan erkeklerin seçebileceği iki yol vardı: ya ona kulluk etmek ya da rakibi olmak. Çünkü böylesine üstün bir varlığın sıradan kişilere tahammülü yoktur.
Sayfa 181 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
Başarıları arttıkça amaçlarının sayısı, kazandıkça pervasızlığı, alınyazısını değiştirici zaferleri çoğaldıkça daha aşırılarını istemek hırsı artıyor.
Sayfa 160 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
Çünkü iktidar, görenleri taş eden periler gibidir! Onu bir kez görmüş olan bakışlarını bir daha ayıramaz, büyülenip kalır. Hüküm sürmenin ve buyruk vermenin sarhoşluğunu br kez tatmış olan, bundan asla vazgeçemez. Kendi isteğiyle bundan vazgeçmişlere örnek bulabilmek için dünya tarihi sayfalarını çevirelim: binlerce ve on binlerce ad arasında, Sulla ve V. Karl'dan başka pek pek bir düzine kişi bulabiliriz, milyonlarca insanın alınyazısıyla oynamak gibi kötü bir eğilimden gönülhoşluğuyla ve aklıbaşında olarak kendini kurtarabilmiş!
Sayfa 150 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
İlk komünist beyannamesinin altına adını yazmış bu adam, Fransa'nın ikinci en varlıklı kişisi ve bütün ülkenin en büyük toprak sahibi olacaktır.
Sayfa 149 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu