İnsanın Anlam Arayışı
📌 "Yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmaktır." Viktor E. Frankl (1905-1997) Avusturyalı psikiyatr, logoterapi kuramının kurucusu. Yaşamının 3 yılını Nazi Almanya'sında, toplama kamplarında geçirmiş; annesini babasını, kardeşini, karısını orada kaybetmiş. Toplama kamplarından sağ kurtulabilen sayılı azınlıktan biri ve kurulduktan sonra 9 gün içinde İnsanın Anlam Arayışı kitabını yazmış. Okuduğumda olağanüstü etkilendim ve detaylı bir videosunu hazırladım. youtu.be/dBq1DNhjDzY YouTube: Klasik Okur 🌤️ İyi pazarlar, iyi seyirler.
181 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Psikiyatr Engin Geçtan, yaklaşık 35 yıl önce kaleme aldığı bu kitabında adeta tüm insanlığın falına bakmış. Böylesine bilimsel alt yapısı olan bir eser için 'fal' benzetmesi yapmamı yadırgayacak olanlara baştan söyleyim ki, bu tabiri özellikle kullandım. Çünkü Geçtan'ın kitabında anlattıklarının yüzde birini bir falcı karşımıza oturup anlatsa,
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201923,4bin okunma
Reklam
166 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın insanı güzel anladığını düşünüyorum.Ateşin içinden konuşan bir insanın, bilgece öğütleri ve tespitleriyle karşılaşıyorsunuz.Kitabın iki önemli bölümden meydana geldiğini görüyoruz. Yazarın hayatını anlatması kitabın birinci bölümü. İkinci bölüm ise logoterapi yani anlam üzerinden terapi. Freud'un psikanaliz yaklaşımının bence daha
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,8bin okunma
Müslüman ve müstakbel bir psikiyatr olarak muayenemin gereği olmadıkça sosyal hayatımda namahremin elini tutmuyorum, yani tokalaşmıyorum. İçinde bulunduğum camiada, ülkede ve hatta galakside zaman zaman garipsenen bir durum. Bu devirde... Garipseyen ve temkinli bakışların yanında bazen öfke duygusu da yakalıyorum muhatabımda. "İslam adlı azılı suçluyu" kalp ve vicdan hapisanesinden salıvermiş, elini kolunu sallayarak gezmesine, gülmesine, eğlenmesine, özgürce nefes almasına izin vermiş olmak kabahatim. Alternatif ana akım oluşturmaya cüret etmek ve hatırlatmak... Sanırım. Benim omuzlarımın üstüne alıp şerefle gezdirdiğim kız çocuğunu sen toprağa gömmüşsen bu benim meselem değil ki. Yapamıyorum. Bütün değerlerinden soyunmuş bir jelibon olamıyorum. Burnuma kötü kokular geliyor. Onların kendi değerlerine bürünmeleri veya benim onların değerlerine bürünmem yan/yük/yargı olmuyorken, tarafsızlığa halel getirmiyorken benim kendi değerlerimi kuşanmam neden kılıç kuşanmışım gibi karşılanıyor. Bir japonun uzatılan eli reddedip ellerini kavuşturarak eğilmesi güzel bir gelenekken, benim belimin eğilmemesi mi kabahatim, bilmiyorum. Şansımı zorluyorum. Allah'ın güzel selamını kahve gediklilerine, hastalara, yoksullara, garibanlara bırakmıyorum. Mirastan payımın peşine düşüyorum. Gün boyu tebessüm sadakası dağıtıyorum. Hazine sandığı değil unutulan sünnet avına çıkıyorum. Kendi halimde bir derdim vaaaar... Nasıl anlatsam kibar kibaaar... Herkes benim gibi olsun diye bir derdim yok. Ve andolsun, hiçbir kınayıcının kınamasından da bir korkum yok.
208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Roma İmparatoru ve filozof Marcus Aurelius, “Hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok,” diye yazmış. İşte ünlü psikiyatr Irvin Yalom da bu sonsuz varoluşun küçük bir parçasını işgal eden günübirlik hayatları, yani bizi yazıyor… Yalom yıllarca üzerinde çalıştığı bu kısa hikâyelerde hastalarının mücadelelerini konu ettiği kadar kendi sarsıntılarını da anlatıyor ve iki önemli sorunun üzerine gidiyor: Kısa da olsa nasıl anlamlı bir yaşam sürüp her günün tadına varabiliriz? Ve kaçınılmaz son olan ölüm gerçekten ne ifade ediyor? Öfke sorunu yaşayan bir kadın, her istediğine sahip ancak bir türlü mutlu olmayı bilmeyen bir iş adamı, insanın bu dünyadaki konumu üzerine düşünen ve bir yandan da kendi acısıyla başa çıkmaya çalışan yeni mezun bir psikolog… Irvin Yalom’un gerçek psikoterapi seanslarından derlediği bu hikâyeler, zorlukları ve tatlı anlarıyla yaşamı bir bütün olarak kabullenmeyi öğretirken aynı sayfaya her baktığınızda farklı şeyler görebileceğiniz bir başucu kitabı olduğunu kanıtlıyor. “Hepimiz bu hayatta bizi anlayacak birilerine ihtiyaç duyuyoruz, ancak öncesinde farkına varmamız gereken birçok şey var. Günübirlik Hayatlar kendimizi, insanları ve dünyayı anlamamız için bize lekesiz bir ayna tutuyor.”
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik HayatlarIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20158,6bin okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sebastian Fitzek / Paket Okuyucunun algısıyla ustaca oynayarak onu sürekli gerçek mi hayal mi çizgisinde gezdiren, yaşananlardan finale kadar emin olamadığınız ve temposu hiç dinmeyen bir kitap #Paket . Korkularımızın gerçekleri görmemize engel olduğunu enfes bir kurgu ile anlatmış yazar. Hiçbir şeyden tam olarak emin olmanıza izin vermediği gibi küçük detaylar ile sizi yönlendiren ama her seferinde şüphe duymanızı sağalayan ve başka bir detay ile kafanızı karıştıran bir akışı var. Gerilimden çok psikolojik yönünün ağır bastığını düşünüyorum. Akıcı olmasına rağmen çok fazla ayrıntı olduğu için beyin yakan bir tarzda okuma vadediyor. Öyle güzel bir final yapmış ki biter bitmez yazarın diğer kitaplarını merak ediyor insan. Problemli bir ailede sevgi açlığı çekerek büyümüştü Emma. Özellikle babasından talep ettiği ilgi “Hemen defol! Yoksa canını acıtırım” sözleriyle sonlandıkça, küçücük kalbi hep kırılarak büyüdü. Halbuki tek isteği, dolabındaki kasklı adamın artık odasına gelmemesiydi. Büyümüş, evlenmiş ve yaşadıkları onu psikiyatr olmaya itmişti. Bir gün evine gelen postacının, komşusunu evde bulamadığı için ona bıraktığı paket ile tüm hayatı değişmiş ve bütün kabusları geri gelmişti. Cinayetler, ihanetler ve psikolojik gelgitleriyle herkesten şüphe duyacak ve olayların ne kadarının gerçek olduğunu finale kadar anlamakta zorluk yaşayacaksınız. Keyifli okumalar…
Paket
PaketSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 20191,339 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.