"Bundan emin olabilirsin, benim iyi yürekli kızcağızım! Yeryüzünde bana böyle tertemiz bir sevgiyle bağlı olan tek varlık sensin. Ruhumdaki yaraları bu güzel merhemle sarıyorum ben,* Jane: Senin sevgine inanıyorum" *Hamlet'ten bir replik.
Sayfa 369Kitabı okudu
"Umarım sonraki hayatımda muhasebeci olurum." Bu replik beni sebepsiz yere çok güldürmüştü ve güzel bir ayrıntı olduğunu düşünüyorum. Emika maceradan maceraya,tehlikeden tehlikeye koşarken arada bunu düşünmesi bana tatlı geldi.
Reklam
Bölüm 5
Erkeklerin Sizi Yatağa Atmak İçin Kullanacağı Replikler Yazan: James Edwards Her şeyden önce, sadece bir "Merhaba" dan tutun da, "Bugün yağmur yağacak" cümlesine kadar, erkeklerin söylediği her söz, sizi yatağa atmak için tasarlanmıştır. Her genç kız, beşinci randevusunda aynı şey le karşılaşır: "Beni sevseydin yapardın." Uzak durmanız gereken bazı klasik sözler de şunlardır: 1. Evde harika bir şişe Dom Perignon şampanyam var ( Opus 1, kristal). Önemli bir günde açmak istiyordum. Belki de o gün bugündür, bana katılmak ister misin? 2. A, kanepemin kumaşının (derin, gerçekçi, ilginç, buraya istediğiniz sıfatı koyabilirsiniz) artistin fotoğraf baskısıyla kaplattım. Görmek ister misin? 3. Benim baştan çıkarma klişelerim yoktur aslında, hemen belli oluyor. Bence kadınlar daha zekice şeyleri hak ediyor. (Farkındaysanız, bu da bir klişe) 4. Genç kızlar için : Bir dakika bekle, şimdi çıkarıyorum. 5. Hep Noel'de (Haziran'da vesaire.) evlenmek istemişimdir. 6. Ailenle tanışmayı çok isterim. 7. Evimiz mutlu bebeklerle dolu olsun istiyorum. 8. Sahile gidip gece yarışlarını izleyelim mi? 9. Bankada : Para yatırıyorum da. Yüz bin dolar yazarken virgülü ikinci sıfırdan sonra mı atıyorduk, üçüncü sıfırdan sonra mı? 10. Seni seviyorum (Bu arada iki hafta beklemişsek, bu son replik, bakire olmayan her kadını yatağa atmaya yeter. Yine de bu sözü akıllıca kullanmamız gerekir. İlk randevuda söylersek sizi ürkütebiliriz.)
Karakterlerimiz ile mesleklerimiz arasındaki zıtlık beni hep düşündürmüştür. Gündelik hayatında ağzını bıçak açmayan utangaç bir arkadaşım çağrı merkezinde, çenesi düşük bir arkadaşım ise kütüphanede çalışıyor. İddiam o ki, insanlar, tarihin hiçbir döneminde bugün olduğu gibi karakterlerinin özüne ters işlerde çalış(tırıl)mamıştır. Bu savımı Eduardo Galeano veya Gündüz Vassaf gibi ansiklopedik bilgilerle destekleyemem ama Ortaçağ'da geçen filmleri düşünün, bir tane "Nerden nalbant oldum ki, terzi olacaktım.", "Üç puanla şövalyeliği kaçırdım, katip oldum" benzeri bir replik hatırlıyor musunuz? Demek ki, "yanlış tercih kurbanı" denen illet, tamamen çağımıza özgü bir hastalık. Bunu görmezden gelmeyi tercih ediyor oluşumuz ise asıl ürkütücü olan. Uzatmasıyla, yükseğiyle derken sekiz yıl hukuk okuyup bir gazetenin magazin bölümünde çalışan arkadaşım var. Gevrek gevrek gülerek "Kimin kimle hukuku var, onu değerlendiriyorum," diyor. Çeviribilim mezunu olup otel yöneticiliği yapan kuzenim var, "İşleri çekip çeviriyorum," diyor. Harcanmış yıllarımızla orta üç seviyesinde alay ediyoruz, sonra soruyoruz, neden bu mutsuzluk diye.
"Aşk, her şey söylendiği için biter" diye bir replik anımsiyordu. Anlatılacak öykü, bilinmeyen anı kalmadığında.
Sayfa 21 - Kırmızı kediKitabı okudu
elimizi uzatsak yakalayabileceğimiz zaman parçacıkları arasında yüzüp durduğumuzu, ama kimine bizi taşıyabileceğine güvenmediğimizden, kimine de belki iki, üç kulaç ötede daha büyükleri çıkar diye tutunmadığımızı söylemiştin. Sanki geceki oyundan bir replik gibiydi. Sence aynı zamanda hem gülünç, hem de acınası kulaçlarımızı artık tutunabileceğimiz herhangi bir zaman kalmayıncaya kadar sürdürüyorduk.
Reklam
318 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.