Son yıllarda okuduğum zaman en çok etkilendiğim aşk romanlarından bir tanesiydi. Kitaba başladığım zaman anlatımın sadeliğine, bu sadelikle betimlediği karakterlere, repliklere, her şeye aşık oldum diyebilirim. Kitap o kadar akıcı bir dille yazılmış ki ancak kitabı bitirdiğimde saatin gece dört olduğunu fark etmiştim.
Kitaptaki atmosfer sizi kendine çekiyor zaten. Karakterler birbirini o kadar güzel tamamlıyor ki duyguyu tüm yoğunluğuyla hissediyorsunuz. Bazen kendinizi gülümserken bazen de gözleriniz dolmuş halde buluyorsunuz. Zaten kitabı bitirdiğinizde aklınıza işleyecek birkaç tane replik oluyor ve bir süre sizi terk etmiyor.
Ayrıca filmi de birkaç sahne dışında kitapla birebir diyebilirim. Kitabı okuyun, sonra filmini izleyin ama sakın zaten filmi var nasılsa okumama gerek yok diye düşünmeyin lütfen. Filmi izlerken kitabı anımsıyor ve daha çok duygulanıyorsunuz.
Keyifli okumalar, iyi seyirler...