Hayatın anlamı ne?
Birçoğumuz yaşarız, öleceğimizi yaşadığımız süre zarfında biliriz ve ölürüz. Peki madem öleceksek ve öldüğümüzde de yaşadığımız süre boyunca elde ettiğimiz her şey yok olacaksa, o zaman neden bir şeyleri başarmak için çabalıyoruz?
Tolstoy tam olarak bu düşüncelerle hayatının anlamını sorgulamaya başlar. Her şeyde arar hayatının anlamını fakat bu denli kapsamlı bir sorunun cevabını bir türlü bulamaz.
Cevabı aradığı süreç zarfında inançlarını kaybeden, daha sonrasında geri inanmaya başlayan ama bu seferki inancının eski inancıyla aynı olmadığını fark eden Tolstoy, gerçekten bu tarz bir kitap okumak isteyen kişiler için efsane güzel bir başlangıç kitabı olabilir.
90 sayfadan oluşan bu eser, her ne kadar sayfa sayısı az olsa da okurken birçok sayfada durduğum ve düşündüğüm için, çoğu kitaptan daha uzun sürede bitti. Lakin diğer türlü bir roman kitabıymış gibi okuyup geçildiğinde sıkabilecek bir kitap olduğunu da belirteyim.
Kitabın sonunda hayatın anlamını yanlış yerde, yanlış sorularla, yanlış şekilde aradığını fark ediyor ve nasıl araması gerektiğini, neden yaşadığını yavaşça anlamaya başlıyor.
Yaşama amacı hakkında düşünen, sorgulayan herkesin okumasını en içten şekilde önerdiğim bir kitap. Bittiğinde ise kendime sorduğum ilk soru şu oldu. Hepimiz yaşıyoruz fakat kaçımız niçin yaşadığımızı fark edebiliyoruz?