Merhabalar bugün herkesin ayılıp bayıldığı ama benim sevmediğim bir kitapla geldim.
Tam olarak sevmedim diyemesem de herkes kadar sevemedim demek çok doğru olacak. Kitapta her şey aşırı yavaştı. Karakterler aşırı geç konuştu. Jason çok tatlıydı kesinlikle Olive ise iyi bir karakterdi ama fazla aşıktı.
Tabir uygunsa aptal aşık demek çok doğru olurdu. Bu çift iki yüz elli sayfayı çok boşa geçirdi. Olive her elli sayfada bir sarhoş oldu saçmaladı, Jason ise pantolonunu kapalı tutmasını herkes hakkında uyarısını aldı.
Konu güzeldi hatta ben ilk başta bilenlerin çok iyi bileceği meşhur Disney Filmi "Starstruck" gibi bir şey okuyacağımızı sanmıştım ama olmadı. O yüzden üzgünüm ben sevemedim.
Ama seven herkese saygım sonsuz. Okumayı düşünenlerde beklentilerini düşük tutarak başlasınlar bende.
Kitapta smut sahneler var ama rahatsız olmayan on altı yaşından büyük herkes okuyabilir bence.
Keyifli okumalar dilerim.
Ne var ki, görünmez bir Melek esirgeyince,
Reddedilen o Çocuk güneşle sarhoş olur,
Ve yediği içtiği hemen hemen her şeyde
Cennet taamı ile kevser şarabı bulur.
Genç adam Bilgeye sordu:
"Muslüman olduğu halde insanların kaba ve sert olmalarını anlayamıyorum. Bunun nedeni nedir efendim?"
Bilge derin bir nefes alıp gence baktı. Sesini acı bir tebessüme sarıp konuşmaya başladı : "Allah'ın söylediklerini öğrenip Allah'ı öğrenmeyenlere baktığında onların kaba ve sert olduğunu
"Sarhoş, yoksul, ezik, dışlanmış Edgar Allan Poe, dingin ve erdemli bir Goethe'den ya da Walter Scott'tan çok daha fazla hoşuma gidiyor. O ve onun gibi özel yapıdaki adamlar için şöyle diyeceğim: Bizler adına acı çektiler."
— Charles Baudelaire
Ekmek şarap sen ve ben
bir de sabahın dördü
dışarda kar
odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir çocukla yattığını
aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını
Kıskandım Gogen’i Tahitilim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz
Lütfundan bir pay almak için halka alçakça dalkavukluk etmek, fazla iltifatlarla sevgi ve saygısını satın almak, birçok deli el çırpınca hararetle peşlerinden koşmak, bir çok gürültülü alkışla sarhoş olmak, tanrı tasviri gibi kendini zafer alaylarında taşıtmak, ya da ayak takımı görsün diye pazar yerinin ortasında havaya kaldırılmak kadar çılgınca bir şey var mıdır? İnsan adına bile layık olmayan kimselere takılan şu isimler, şu lakaplar, yapılan tanrısal törenler, en iğrenç zalimler için yapılan o açık tanrısallaştırmalar, bütün bu şeyler, ne kadar alay edilse gene az olan gülünç delilikler değil midir?