Bazı şeyler insana geri dönülmez yollar çizer. Bir sarsıntı, bir kırılma olur hayatınızda ve sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
"...seni bana anımsatmayan bir şey var mı acaba? Her yanımda sen yok musun?"
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Seçim sandığını ortaokula yerleştirmişlerdi. Okul, okul olalı öylesine bir dalaşıklığa tanık ol­ mamıştı. Hani kesilecek öküzün yanına bıçağı taşımak yerine öküzü bıçağın yanına taşımak var ya, işte öyle bir şey . . . Gelen delegenin adım listeden bulup oyunu kullandırmak varken, lis­ tedeki sıraya göre dışarıdan adam arıyorlardı; Adı okunan delegenin niteliğini, kime oy vere­ ceğini çoktan bilen aday adayları görmeye de­ ğerdi doğrusu. Özellikle Cafer ve Cemal beyler yargıç listeyi okudukça yerlerinde duramıyor­ lardı. İkisi bir ağızdan, mahkeme mübaşiri gibi okunan adları yüksek sesle kalabalığın üstüne doğru yineliyorlar. Kalabalığı kan-ter içinde yarıp geçen delegenin arasını burasını okşaya­ rak sandık başına uğurluyorlardı.
Sayfa 133 - 1978 yüce yayınlarıKitabı okuyor
Sev beni delicesine kimseye verme canımı da yakma
Bazı şeyler insana geri dönülmez yollar çizer. Bir sarsıntı, bir kırılma olur hayatınızda ve sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
İnsanlar arasında yalnız kalmaktan daha korkunç bir şey yoktur.
Reklam
Aşk değilde ne ?
Her şey, sana bağlı olduğu ölçüde vardı ve varlığımdaki her şeyi seninle bağlantılı olduğu kadar anlamlıydı.
Hatırlamaz mı insan? Bir zamanlar hatırlanacak bir şey bile değildi
Miadı geçmişlikler istifliyorum, durmaksızın onlardan imal ediyorum ve kendi müddetini doldurmasına fırsat vermeden şimdi'yi o uçuruma atıyorum. Yaşamak, mümkünün sihrine maruz kalmaktır; ama bizzat mümkünün içinde, gelecek olan miadı geçmiş idrak edildiği vakit, her şey potansiyel geçmişe dönüşür ve artık ne şimdi ne gelecek olur. Benim her bir anda ayırt ettiğim, o ânın soluksuzlaşıp hırıltıya dönüşmesi; bir başka âna geçişi değil. Ölü zaman işliyor, oluşun boğulmasında debeleniyorum.
Metis Yayınları
...Tutkulu bir hayali olan insan, ait olduğu yere gidinceye kadar yaşadığı her yerde turisttir.
Sayfa 96
Reklam
Kendi Hayatımdan
Sabah otobüse binip müzik dinlerken telefonum çaldı,yengem arıyordu.Açtığımda nerde olduğumu sordu.Durağı söylediğimde orda inmemi ve dedemin beni gelip alıcağını söyledi. O an anladım aslında birine bir şey olduğunu. Dedem ve dayım geldi. Arabaya bindim. Kimseden çıt çıkmıyor. Dedemlerin evine geldik. Anneannem ağlıyor, dayım hazırlanmaya gidiyor. Ne için hazırlandığını sorduğumda Yalova’ya gideceğimizi söylüyor. Dedem beni salona çağrıyor. Gözleri kıpkırmızı. Bir şey demesini bekliyorum. Bir anda “Kızım babanı kaybettik diyor…” O an girdiğim ağlama krizini, yakarışlarımı hala hatırlıyorum. Şuan hissizim. O zamandan beri hiç ağlamadım. Aradan 6 ay 19 gün geçti. Seni özledim baba, herşeye rağmen…
İnsanların aslında birbirlerine söyleyecekleri hiçbir şey yoktur, karşılıklı olarak yalnızca kendi acılarını anlatırlar, bu böyledir. Herkesin derdi kendine, dünyanınki de hepimize. İnsanlar o acılarından kurtulmaya çalışırlar çalışmasına, sevişme sırasında, onu ötekinin sırtına yıkarak, ama beceremezler tabii ve ne yaparlarsa yapsınlar, sonunda tüm acılarıyla baş başa kalırlar ve bir daha denerler, bir kez daha acılarını kakalamaya çalışırlar. "Çok güzelsiniz, Küçükhanım" derler. Ne ki yaşam onları yeniden yakalayıverir, aynı küçük numarayı bir kez daha deneyinceye kadar. "Ne de güzelsiniz, Küçükhanım!..."
23 NiSAN ULUSAL EGEMENLiK ve ÇOCUK BAYRAMI
"Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz"
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
‟Ah, nereye baksam, düşüncelerimi nereye yöneltsem, hiçbir yerde beni bekleyen bir sevinç, bana yollanmış bir çağrı, beni kendine çekecek bir şey göremiyordum.ˮ Hermann Hesse, Bozkırkurdu
Resim