Kitabı hevesle almış olsam da öyle çok da beklentiye girmemiştim. Ama şunu söylemeliyim ki, beğendim. Mafya kitaplarına zaten seviyorum bir de bununla beraber güçlü, acımaz olarak gösterilen bir erkeğin sevdiği kadın söz konusu olduğundaki sert tavrından bağımsız, hoşgörü ve anlayışını da ön plana koyması beni bitiriyor. Yazarın kalemini de sevdim. Ne kadar mafya kitabı olsa da, daha çok iki karakterin birbirini tanıması, anlaması ve tam anlamıyla bir eş olmasına dair yolculuklarını okuyoruz aslında.
Aria Scuderi, babası tarafından düşmanlığı bitirmek için geleceğin lideri, gaddar ama yakışıklı Luca Vitiello ile zorla evlendiriliyor. Ne kadar mafya içinde doğmuş olsa da bir aşk evliliğine dair hayallerini bu kadar çabuk ardında bırakmak onu üzüyor.
Luca Vitiello ise acımasız mafya dünyasında kendi acımasızlığı herkese göstermekten geri durmazken Aria ile farklı bir etkileşim yakalamışlardır. Belki de her şey o kadar kötü değildir. Ve aşk çok da imkansız...?
Luca karakterini sevdim; hem bu kadar sert olup hem de Aria'ya karşı olabildiğince nazik ve saygı dolu yaklaşımını beğenmemek elde değil. En sonuna doğru yaşananlar biraz travma gibi hissettirse de sonunda her şey güzeldi. Bu kitabı tavsiye ederim. İkinci kitabı da merakla bekliyorum.