192 syf.
·
Puan vermedi
Osiris Dilay :d
Merhaba. Biraz uzun ancak yararlı bir derleme olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar. Ölüler Kitabı, 1899'da tanınmış Mısırbilimci E.A. Wallis Budge tarafından çevrildiği için tarihte önemli bir yer tutmaktadır. Mısırbilimci John Romer'ın önsözünde açıkladığı gibi; mütevazi öncülleri ile büyük ölçüde kendi kendini eğitmiş olan Budge, bu
Ölüler Kitabı
Ölüler KitabıE. A. Wallis Budge · Erasmus Yayınları · 201911 okunma
Sessizlik adamı alıkoyuyordu... "Eğer bana sabredebilirsen," dedi adam. "Ben yirmi beş yıldır sabrediyorum," dedi kadın. Adama baktı ve gülmeye başladı. "Gel, gel haydi sevgilim. Olsun da geç olsun! Ben sadece yaşlı bir kadınım. Yitirilen bir şey yok, hiçbir zaman hiçbir şey yitirilmez. Bana bunu sen öğrettin."
Sayfa 553 - Metis Yayınları, Yedinci Basım: Temmuz 2023Kitabı okuyor
Reklam
Bir zaman sonra alttan alma evresini bitiriyorsun. Bir şey seni rahatsız mı etti? Söyle. Olduğun yerde huzurun yok mu? Kalk git. Olmuyor mu? Zorlama. Başkalarının çabalaması gereken yerde sen savaşma. Sen payına düşeni zamanında yaptın.'
"Unut Zezé, bir faydası yok. Yavaş yavaş unutacak, unutacaksın, ileride hatırladığında her şey o kadar uzak gelecek ki acı duymayacaksın."
Sayfa 33 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ne müşkül şey avarelik...
Hiçbir işim yok. Böyle olduğu için de bir yere gitmeye vaktim yok, desem yeri. Belli bir işte olanlar iş saatlerinin dışında ne kadar özgür oluyorlar. İstediklerini başıboş gezenlerden daha büyük bir rahatlıkla yaparlar. İstedikleri yere giderler. Belli bir işi olmayanlar için olay hiç de böyle değil. Her an bir iş çıkabilir, bir avare için. Her an görülmeye değer bir şey olabilir. Öyle bir iş, öyle bir şey ki fırsat kaçırılınca yaşamanın, dünyada olmanın bile anlamı uçup gider. Bir kadın. Bir vapur. Bir ağaç. Söz arasında geçen bir nükte. Yalnız o an için görülmeye değer bir ışık. Bir gölge. İki sokak çocuğunun kavga etmesi. Ada, Boğaz iskelesinde yaz günü insana birçok şeyleri unutturabilen bir serinlik. Belki de akla ne gelirse hepsi.
Çocukluğundan beri ölme iste­ği duymuş, hani denir ya, kendini öldürme isteği, ama hiçbir zaman bu konuda en yüksek yoğunluğu gösterememiş. Daha başlangıçtan beri, aslında her şeyiyle ona iğrenç gelen bir dün­yanın içine doğmuş olmakla başa çıkamamış. Büyümüş ve bu ölme isteğinin birden yok olacağına inanmış, ama en yüksek yo­ğunluğa gene de ulaşamamış, dedi. Sürekli merakım intiharımı engelliyordu, dedi, diye düşündüm. Babamızı bizi döllediği için, anamızı bizi doğurduğu için, kız kardeşimizi de sürekli olarak mutsuzluğumuzun tanığı olduğu için affetmeyiz. Var olmak umutsuzluğa düşmekten başka bir şey değildir ki, dedi. Uyandı­ğımda iğrenerek düşünüyorum kendimi ve başıma geleceklerin hepsi tüylerimi diken diken ediyor. Yattığımda ölmekten, bir daha uyanmamaktan başka bir isteğim olmuyor, ama sonra gene uyanıyorum ve bu korkunç süreç yineleniyor, yineleniyor sonuçta elli yıl boyunca, dedi. Elli yıl boyunca ölmekten başka bir şey düşünmediğimizi düşünerek gene de yaşıyor olmamız ve bunu tamamen tutarsız olduğumuz için değiştiremememiz, dedi. Çünkü biz kendimiziz acınacak olan, alçağın ta kendisi­yiz.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.