YouTube kitap kanalımda Boyalı Kuş kitabını yorumladım: ytbe.one/danHMzhKVrY
Şubat 2014. İkinci Dünya Savaşı'nın 70 yıl sonrası.
Polonya'nın Oświęcim şehrindeki Auschwitz Birkenau toplama kampında dolaşıyorum. Soğuktan nefesim donuyor. Aynı doğduğum yeri hayatımın en başında belirleyemediğim gibi Auschwitz Birkenau'da da
Uzun zaman önce bir cümle okumuştum Sartre'den. O zamanlar nedir, neyin nesidir anlamamıştım. Ama şimdi çok net bildim. Amentü şiirinde de böyle başlıyor İsmet Özel sonunda da biliyor... Ne demiş Sartre "Kediye kedi diyelim; sözcükler hastaysa onları iyileştirelim." Sözcüğün hastalığı olur mu? Piç kitabını okuyunca hasta bir
Yarın takvimler 8 Mart olduğunda her yerden ,kadına övgüler gelecek ve sadece bir güne özel süslü laflar,kırmızı kalpler, çiçekçiyi zengin eden papatyalar falan filan işte.
Bence bu günü annesine avazı çıktığı kadar bağıranlar kutlamasın.!
Ablasına el evinde diye miras vermeyen abi kardeşler kutlamasın!
Eşine kötü davranan hiç bir erkek
“Kafesin biri kuş aramaya çıktı” Franz Kafka
Hemen kafesin ne olduğuyla başlayalım. Kuşlar da Gitti'de aslında kuşların kafese konması değildir bu kafes dediğimiz şey. İnsanlıktır bu kafese konan. Şu düzende kafese konan kuş kadar çaresizdir insanlık. Kafesler artık insanlığımızı tutuyor. Şehirlerin sokaklarında insanlığın çöp yığınları