"Hiç kimse, bir şimşek aydınlığı gördükçe Pervin’in niçin haykırdığını, niçin saçını başını yolduğunu, kendini yerlere attığını, niçin kafasını döşemelere vurduğunu, niçin tepindiğini anlamıyor, çünkü bu anda hastanın gözleri önüne gelen manzarayı bilmiyor, bu onlar için ebedî meçhûldür, bunu yalnız biz, bu hâileyi en yakından, bu hâileyi içinden seyredenler, bunu yalnız biz biliyoruz."
Sayfa 320 - Bunu yalnız biz (YANİ BU ROMANI OKUYANLAR) biliyoruz.Kitabı okudu
ZAMAN KIRINTILARI Biz, zaman kırıntıları, Zaman sinekleri,
Reklam
Zaman Kırıntıları
Ben zamanı gördüm İçimde ve dışımda sessiz çalışıyordu, Bir mezar böyle kazılırdı ancak, Yıldırımsız ve baltasız, Bir orman böyle devrilirdi! Ben zamanı gördüm, Kaç bakışta bozdu hayalimi, Ve kaç düşüncede! Ben zamanı gördüm, Şimşek gibi bir anın uçurumunda. Kim tanır bizi şimdiden sonra, Aydınlığı kıt gecemize
Bakara 17 Ayet ve tefsir
﴾17﴿ Onların misali, bir ateş yakan insan gibidir. Ateş tam etrafını aydınlattığında Allah ışıklarını yok eder de onları karanlıklar içinde, hiçbir şeyi görmez bir halde bırakıverir. Münafıkların durumunu misallerle tasvir eden bu âyetleri tefsir edenler çeşitli yorumlar yapmışlar; ışığı İslâm’ın nuru, karanlığı imansızlık, yağmuru rahmet,
o7 sen batmayan bir güneş olarak kalacaksın… o7
Uzaktan, çok uzaktan, ölümle dirim arasındaki mesafeden daha da uzaktan gelen bir ses ve sonra aydınlığı tarih ölçüsünde kısa süren bir parıltı. O, sensin, Atatürk!... Bu gök gürültüsü, yıkılan Osmanlı İmparatorluğunun çöküşündendi. Fakat sen Türk varlığının geçmişiyle geleceğinin birbirine çarpmasından bir şimşek oldun. Bizi aydınlattın,
Sayfa 944Kitabı okudu
Ben zamanı gördüm Kaç bakışta bozdu hayalimi Ve kaç düşüncede Ben zamanı gördüm Şimşek gibi bir ânın uçurumunda Kim tanır bizi şimdiden sonra Aydınlığı kıt gecemize Misafir olanlardan başka
Reklam
-ben zamanı gördüm, içimde ve dışımda sessiz çalışıyordu, bir mezar böyle kazılırdı ancak, yıldırımsız ve baltasız, bir orman böyle devrilirdi! ben zamanı gördüm, kaç bakışta bozdu hayalimi, ve kaç düşüncede! ben zamanı gördüm, şimşek gibi bir ânın uçurumunda.. kim tanır bizi şimdiden sonra, aydınlığı kıt gecemize misafir olanlardan başka..' Zaman Kırıntıları/Ahmet Hamdi Tanpınar
Zaman Kırıntıları
Biz, zaman kırıntıları, Zaman sinekleri, Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar Ve lüzumsuz görenler artık Bu aydınlıkta kendi gölgelerini! Sanki siyah, simsiyah taşlar içinde
Zaman Kırıntıları
Biz, zaman kırıntıları, Zaman sinekleri, Tozlu camlarında günlerin sessiz kanat çırpanlar Ve lüzumsuz görenler artık Bu aydınlıkta kendi gölgelerini!
"bir şimşek aydınlığı titriyor her yanım yüreğim yitik tanrı yurdu, kadim can evi"
Reklam
HAZRET-İ HASAN VE HAZRET-İ HÜSEYİN (R. ANHÜMÂ)
Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle anlatmıştır: “Resûlullah (s.a.v.) ile beraber yatsı namazını kılıyorduk. Secdeye vardığında güzide torunları Hasan ile Hüseyin (r. anhümâ) onun mübarek sırtına atladılar. Peygamberimiz başını secdeden kaldırdığında onları yavaşca tutup yere indirdiler. Tekrar secdeye vardığında onlar yine sırtına atladılar. Nihayet namazı
Bakara Suresi
17. Onların misali, bir ateş yakan insan gibidir. Ateş tam etrafını aydınlattığında Allah ışıklarını yok eder de onları karanlık içinde, hiçbir şeyi görmez bir halde bırakıverir. 18. Artık onlar sağırlardır, dilsizlerdir ve körlerdir; bu yüzden geri de dönemezler. 19. Yahut onlar, karanlıklar içinde gökten boşanan gök gürültülü, şimşekli bir yağmu- ra tutulmuş kimseler gibidirler. Yıldırımlar yüzünden ölümden korkarak parmaklarıyla kulaklarını tıkarlar. Hâlbuki Allah inkârcıları çepeçevre kuşatmıştır... 20. Şimşek gözlerini kör edercesine çakar, onlara ışık verdikçe bu işık sayesinde yürürler, ışıklarını karartınca da kalakalırlar. Allah dileseydi onların işitme ve görmelerini büsbütün giderirdi. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. [Müfessirler 17-20. âyetlerde geçen; ışığı İslâm'ın nuru, karanlığı imansızlık, yağmuru rahmet veya ganimet, gök gürültüsünü ve şimşeği de inkârcıları tehdit eden ayetler olarak açıklamışlardır. Biz buradaki işığı ve aydınlığı "duyu organları, akıl, sezgi" gibi beşeri bilgi Kaynakları ve araçları olarak; karanlık, yağmur, gök gürültüsü, yıldırım, şimşek ve bunlar arasında ilerlemeye, yol almaya çalışan insanı da "bütün iniş ve çıkışlarıyla, maddi ve manevi meseleleriyle insanın dünya hayatı" olarak anlıyoruz.]
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.