Aynı yazar ve yine yapılan aynı hata.. Trendeki Kız'da olduğu gibi Karanlık Sular kitabında da tanıtımın yanlış yapıldığını, reklamının çok sesli olup beklentileri yükselterek ve bu bekletiyi karşılamayarak okuyucuya haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Sıradan bir konuya ve anlatıma sahip olan, polisiye romandan bir tık geride kalan Trendeki Kız ve ne Ölüm Göletinden ne de o gölette hayatını kaybeden kadınlar hakkında yeterli bir bilgi sunan, bunun yerine gereğinden fazla, karakterlerin iç dünyalarına, geçmişlerinde yaşadıkları hayal kırıklıklarına, özgüven sorunlarına vs. yer veren Karanlık Sular'ın fazlaca abartıldığını düşünüyorum. Kitapta birçok karakter var bu bir bakıma iyi bir tercihtir bana göre çünkü aynı konunun farklı karakterler üzerindeki etkilerinden yola çıkarak sonuç kısmına gidilmesi her zaman daha çok ilgimi çekmiştir. Fakat burda kullanılan bu yöntem bana göre yersizdi. Her bir karakter birbirinden depresif, iç karartıcı olmuş ve konunun aydınlatılması adına da pek bir yardımı olmamış. O zaman bunca karaktere ne gerek vardı? Çok gerildim ama olayların ürkücü oluşundan değil, karakterlerin karanlıklarından. Aslında baştan itibaren durgun başlayan ve yaklaşık 250.sayfadan sonra biraz hareketlenen bir kitap olmasına rağmen kitap hakkındaki düşüncelerim değişmedi. Sonundan da pek memnun kalamadım malesef. Benim için belirsiz olan birçok yer vardı. Kitap benim için tamamen hayal kırıklığı oldu ne yazık ki. Kitabı bu kadar gömdüğüm için üzgünüm ama beynimi çok yordu kitap :-)