"Bir soru sorabilir miyim?" dedim. "Bu zaten bir soru." dedi... Ben bir iki saniye duraksadım... Gülümsedim...
"Sana bir şey sorabilir miyim?" "Elbette." "Ne zamandır acı çekmiyormuş gibi davranıyorsun?" Bu soru beni derinden yaralamıştı. "Neden sordun?" "Çünkü bazen içimizdeki kaynak gözyaşlarıyla dolar ve sonunda taşar."
Reklam
"Sana bir şey sorabilir miyim?" "Elbette." "Ne zamandır acı çekmiyormuş gibi davranıyorsun?" Bu soru beni derinden yaralamıştı. "Neden sordun?" "Çünkü bazen içimizdeki kaynak gözyaşlarıyla dolar ve sonunda taşar."
"Bir soru sorabilir miyim, Reshi?" "Daima, Bast." "Kaygı verici bir soru?" "Zaten sormaya değer sorular hep öyledir."
Sayfa 35 - Bast-KoteKitabı okuyor
...genellikle bir şey sorabilir miyim denince arkasından yamuk bir soru gelir ama sor... Neyi merak ediyorsun?
Sayfa 83 - Everest Yayınları - Pdf
Memûn'un rüyası.
Memûn bir gece rüyasında [...] kendi halifelik tahtında oturan adamı görür. "Sanki onun önünde ayakta dikilmiş ve huşuyla dolmuş bir haldeydim, " diye anlatır rüyasını daha sonra. "Ona kim olduğunu sormam üzerine, 'Ben Aristoteles'im,' dedi. Aşırı bir sevinç duydum ve 'Büyük bilge, sana bir soru sorabilir miyim?' Dediğimde, 'Evet,' karşılığını verdi. 'İyilik nedir?' Diye sordum. Cevabı 'Aklın iyi saydığı şeydir,' oldu. 'Peki, başka ne?' Diye üsteledim. 'Hukukun iyi saydığı şeydir,' dedi. Yine 'Peki, başka ne?' soruma, 'Halk kitlesinin iyi saydığı şeydir,' karşılığını verdi. Bir daha 'Peki, başka ne?' diye sormam üzerine, 'Ondan başka bir şey yoktur,' dedi."
Sayfa 305 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
KPSS mat çalışan bir Alllah ın bir kuluna soru sorabilir miyim 🥲
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111,2bin okunma
Beyaz Leke
Peki son ve çok önemli bir soru sorabilir miyim?" "Sor," dedi bıkmadan, tepki vermeden, gözlerindeki o ihtiyaçla. "Hmm," dedim. "Ama iyi düşün tamam mı? Bu gerçekten çok önemli." "Tamam," dedi başını sallayarak ardından kollarını önünde bağladı. "Çok merak ettim." Çenemi aşağıya doğru indirdim, alttan alttan ona baktım ve sonrasında "Solucan olsam," dedim. "Beni yine de sever miydin?" Tugay'ın gözleri kocaman açıldığında bu kez kahkaha atma sırası bendeydi. "Tamam, bu soruyu Gamze sana çok sormamı istemişti yüzünü görmem için. Keşke bir fotoğrafını çekebilseydim."
Sonra Clarisse McClellan konustu: "Bir soru sorabilir miyim? Ne kadar zamandir itfaiyecilik yapiyorsun?" "Yirmi yaşımdan beri... on yıldır." "Yaktığın kitapları okuduğun oluyor mu?" Montag güldü. "Bu kanuna aykırı!" "Ah. Elbette."
Reklam
"Size bir soru sorabilir miyim, Bay Profesör?" "Ne soracağına bağlı!" "İnsanların kafalarını onardığınız doğru mu? Ayrıca on­lara insana yakışır, adamakıllı bir hayatın nasıl bir şey ol­duğunu öğrettiğiniz?" Freud şapkasını çıkardı, ince, kar beyazı bir tutam saçı özenle kulağının arkasına sıkıştırdı, şapkasını tekrar giydi ve göz ucuyla Franz'a baktı.
Bir genç size şöyle bir soru sorabilir; değişim ve gelişim için neden kendimi zorlayayım? Ayrıca becerip beceremeyeceğimi nereden bilebilirim? O kadar sıkıntıya girmeye değer mi? Bir genç bana böyle bir soru sorarsa güzel bir soru sormuş olur. O hâlde ben de şunu söyleyeyim: Bu gencin karar vermeden önce şu üç soruyu kendisine sorması ve
Sayfa 181 - Kronik KitapKitabı okudu
Sonra Clarisse McClellan konuştu: "Bir soru sorabilir miyim ? Ne kadar zamandır itfaiyecilik yapıyorsun ? " "Yirmi yaşımdan beri...on yıldır." "Yaktığın kitapları okuduğun oluyor mu?" Montag güldü. "Bu kanunlara aykırı!" "Ah.Elbette." "İyi bir iş. Pazartesileri Millay, çarşambaları Whitman, cumaları da Faulkner kitaplarını yakıp kül ederiz; sonra da külleri yakarız. Resmi sloganımız bu."
Resmen afallamıştım. “Liam? Sana, kâseni bana fırlatmak istemene sebep olabilecek bir soru sorabilir miyim?” “Öyle bir şeye sebep olmazsın.” “Daha soruyu bile duymadın ki.” “Ama çorba gerçekten çok güzel.” Ona sırıtarak baktım. Ve hemen ardından, içimde hissettiğim sıcaklığın yaptığım yemeği beğenmesinden kaynaklandığını fark ettim. Beğenmişse ne olacaktı yani? O sıradan bir adamdı. Liam Harding’di. Kâğıt üstünde ondan nefret ediyordum.
"Bir soru sorabilir miyim, Reshi?" "Daima, Bast." "Kaygı verici bir soru?" "Zaten sormaya değer sorular hep öyledir."
Resim