264 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Kitabın adından başlamak üzere, bence ilk öyküden son öyküye kadar etkileyici bir kitaptı. Her öyküde belirsiz bir anın kıyısında kaldım. Sordum sorguladım. Her bir öyküde günlük yaşantımızdan belirli ve özel anlar vardı. Belirli derken ironik bir ifade oldu ama öykülerde bu etki var. Benim en sevdiğim öykülerden biri yapay zekanın kahraman olduğu öyküydü ama diğer öykülerde de bir gizem, belirsizlik, kafa karışıklığı vardı. Anestezi öyküsünde örneğin, adamın yaşadıkları anestezinin etkisi miydi yoksa paralel evrenlerdeki yaşantılarından birer iz miydi tartışılabilir. Trapped öyküsünde eve tıkılıp kalan adamın yaşadığı hissi birlikte yaşayıp sonra onunla rahatlamak. Son öykü ise bence kapanış öyküsü olarak çok iyiydi. Çünkü öykünün sonunda yazar cümleyi tamamlayıp noktayı koydu. Kurmaca içinde kurmaca daha nasıl anlatılabilirdi ki... Her bir öyküyü gerçekten tüylerim diken diken olarak okudum. O yüzden herkes Türk edebiyatının önemli yazarlarından olan Murat Gülsoy'u okumalı, okutturmalı. Ben öyle yapacağım. Kitaptan bazı alıntılar: *"Sadece düşünerek sonsuzluğu inşa etmenin mümkün olduğunu fark etmek içini coşkuyla dolduruyor." *"Zaten hayat kocaman boşluklardan ibaret. Ne demekse... Yani bir türlü dolmuyor. Hep boşluk, anlamsızlık" *"İnançlar, akıl yürütmeyle çürütülemezler."
Belirsiz Bir Ânın Kıyısında
Belirsiz Bir Ânın KıyısındaMurat Gülsoy · Can Yayınları · 2021280 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 hours
İnsanlar en sevdiğim kitabı veya beni en çok etkileyen kitabı sorduklarında bir şey söyleyemezdim. Çünkü özellikle kitaplar konusunda 'en' kavramım hiç olmadı. Ama bunu tamamen değiştiren bir kitap okudum. Hayatımın kitabıyla biraz geç tanıştım, ama böylesi daha iyi oldu sanırım. Tam bir başyapıt. Ne eksiği ne fazlası var. Bütün duygular öyle güzel hissediliyordu ki, çoğu zaman durup düşünmeme sebep oldu. 'Öyle bir durumda ben nasıl davranırdım, ben ne yapardım' sorularını sordum hep kendime. Ama bu kadar irade sahibi olmak, bu kadar azimli olmak, çalışma isteğiyle yanıp tutuşmak herkesin harcı değil. Ben kitabın daha başında pes etmişken, kitabımızın o güzel karakteri herşeyi nasıl da güzel idare etmiş. Hayran olmamak elde değil. Ah Aliman... Beni en çok etkileyen belki de o oldu. Bu kadar genç yaşta bunları yaşaması... Zor gerçekten çok zor. Savaş yıllarını okumamamıza rağmen savaşı iliklerimize kadar hissettiriyor. Alimanla asker yolu bekliyor, Tolunay ile üç oğulunun ve kocasının acısını çekiyoruz.. Yaşadığımız hayat ne kadar kolay, acılarımız ne kadar basit ve sıradan öyle değil mi? Bu kitabın bana öğrettiği şey bu olduಥ_ಥ Bana bu güzel duyguları yaşattığın için teşekkür ederim Aytmatov ve hayatımın kitabını yazdığın için (人 •͈ᴗ•͈) Kitapla kalın, hoşça kalın...
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202262.3k okunma
Reklam
104 syf.
8/10 puan verdi
"Özgürlüğe çölde kalmış bitkiler gibi susamışız."
"Adının anlamı dünyayı kucaklasa, taşta büyümezdi Barış. Ama bunu ne anası bilirdi, ne de anası gibiler. Bilseler 'çocuklar şeker de yiyebilsinler' diye gökyüzüne hasret çeken bizler, çayırlara yalnızca kuş kanadında uçmak zorunda kalmazdık belki." Ah Barış... Kitap, bir dönem annesiyle birlikte hapishanede kalmak zorunda olan küçük Barış'ın ağzından, o uyurken giden sevdiği bir arkadaşına yazdığı mektuplardan oluşuyor. Çocuk başına yaşadıklarını anlamlandırmaya çalışırken yanındaki büyüklerine sorduğu sorular insanın içini parçalıyor. Çok masum... Duygusal bir kitap olmanın yanında kitaptan anladığım bir şey daha var: Çocuklar, iyiyi de kötüyü de, küfrü, yalanı, suç işlemeyi her şeyi büyüklerden aşılıyorlar. Hangi insanlarla, nasıl bir şekilde büyüdüğünün önemi o kadar büyük ki... Hiçbir çocuk kirli, yalanlı dolanlı, ağzı bozuk doğmaz, çocukların masumiyetlerini ellerinden alan, insanlar. Daha fazla bir şey söylemeye gerek yok, okuyun ve görün. "Seni bırakıp gitmem. Gidersem seni de götürmeye çalışırım." Hatırlıyor musun, böyle söz vermiştin. Ama "Hoşça kal," bile demeden gitmişsin. Kuşlar tutsak yaşayamazlarmış. Ya çocuklar, İnci? Onlar tutsak yaşayabilirler mi? Bir de kaderin ne olduğunu anlamadım. Gülsüm Ana'ya sordum. "Bizi buraya kader kapadı," dedi. Kader çok anahtarlı amcanın adı mı? Sarılmak yasak. Hani yalan söylemek kötüydü, sen niye söylüyorsun İnci?
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202212.2k okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Maddenin Son Yapıtaşları (En Küçükleri Arayış Serüveni),Gerard't Hooft, Hayallerimi var eden eser, Bu kitap hakkında yaklaşık bin kelimelik bir inceleme yazmıştım ama maalesef kaydedemediğim için kendisini kaybettik. Bu kitabı hayallerimin mimarı olarak tanımlamamın sebebi aslında çok küçük bir çocukken okumuş olmam ve o zamandan sonra
Maddenin Son Yapıtaşları
Maddenin Son YapıtaşlarıGerard't Hooft · Alfa Yayınları · 202085 okunma
81 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 10 hours
Ömür Hanım'a(Hatice Erbaş)
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
, benim toprağım.Yani Yozgat'lı.1953 doğumlu.Bu incelikte ve hassasiyette biriyle aynı memleketin insanı olmak beni mutlu etti. Babama sordum.Tanır mısın diye? Aralarında 10 yaş var.Belki bi tanıdık bulurum ortak. Tanışmayı değil de bir imzalı kitabı olsa yeter.72 senesinde Toprak Mahsulleri Ofisinde çalışmış.Daha 19 yaşındayken. Rahmetli
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201613.1k okunma
304 syf.
·
Not rated
Geçmişin gölgesinden geleceğin endişesinden kurtulup hafızanızı gülümseyerek kaybetmek ister misiniz? Yeni yaşımda değerli bir dostum tarafından hediye edilen, yeni bir hayatın tohumlarını filizlendirecek bu kitap su gibi besleyici, su gibi akıcı… Kitap; ana karakterin sevdiği bir dostunun hayati bir hastalığına çare bulmak amacıyla çıktığı
Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü
Bugün Kalan Hayatımın İlk GünüMaud Ankaoua · Yan Pasaj Yayınları · 20192,815 okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.