Günahkâr Gül
öncelikle şunu söylemeliyim ki; ben aşk adamı değilim. kalemimden dökülen hiçbir söz bu kadar kıymetli olmamıştı. şimdi yazacaklarım ise yemin ederim ki yüreğimden bir çırpıda kopanlar olacaktır.
insan, gerçekten yoğun hislerin içinde boğulduğunda bir yere sığınmak, bir şeye ait olmak ister. şimdilerde bu hissi daha yoğun yaşıyorum. nedeni
Kitabı çok beğendim. Herkese tavsiye ederim. Kötü sonla bittiğini alırken biliyordum. Normalde okumam böyle kitapları ama Kitabı çok merak etmiştim. Kitap bana çok dokundu. Hayata ,hayattaki herhangi bir şeye bile bakış açımı değiştirdiğini düşünüyorum. Ve uzun uzun hayat hakkında düşüneceğim gibi. https://1000kitap.com/kitap/kitap--2 
Emirhan Sarıca 41137
Kitaptan birkaç cümle paylaşmak istiyorum.
Alar mektubunda diyor ki "Kendine zarar verme Bartın... Yoksa mezarımda çiçekler açtırmam. Sana söz veriyorum bu konuda."
Ve son cümle
Alar'ın mezarında hiç çiçek açmadı.
Hayatımızın ne zaman son bulacağını bilmiyoruz. Doya doya yaşamaya çalışıp mutlu olmalıyız.
Rivayete göre Hz. Peygamber "İleride duada aşırıya kaçan bir topluluk gelecek. Hâlbuki kişinin Allah'ım senden cenneti ve cennete yaklaştıracak söz ve ameli istiyorum; cehennemden ve cehenneme yaklaştıracak söz ve amelden de sana sığınıyorum demesi kâfidir" buyurmuş ve ardından "Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez" ayetini okumuştur...
Sayfa 37
Boşuna çayın her derde deva olduğunu söylemiyoruz..
Lisey, Scott'ın kesikleri niye tekrar kanattığını soruyor.
"İyice temizlendiklerinden emin olmak istiyorum," diyor Scott. Elini temizleme işini bitiren Scott
Çayını kullanabilir miyim, Lisey? Sana yeni bir paket alırım, söz.
"Bir paket çayı ne yapacaksın, Scott?"
"Getir de gör."
Lisey çayı getiriyor. Hâlâ taburede oturmakta olan Scott leğeni yine ılık suyla dolduruyor. Sonra poşet çaylarla dolu Lipton paketini açıyor. "Bunu Paul akıl etti," diyor heyecanla. Bir çocuğun coşkusu olduğunu düşünüyor Lisey. Bütün çay poşetlerini suya koyuyor, on sekiz tane filan var. Leğenin dibine çökerken suyun rengini anında değiştiriyorlar. "Hafifçe yakıyor ama gerçekten ama gerçekten işe yarıyor. Bak!"
Gerçekten ama gerçekten, deyişi Lisey’in gözünden kaçmıyor.
Scott elini çay dolu leğenin içine soktuğu an dudakları hafifçe yamuk ve rengi biraz sararmış dişlerini ortaya çıkaracak şekilde geriliyor. "Biraz acıtıyor," diyor. "Ama işe yarıyor. Gerçekten de yarıyor,
