Ölüm bu,
Fıkara ölümü
Geldim, geliyorum demez.
Ya bir kuşluk vakti, ya akşam üstü,
Ya da seher, mahmurlukta,
Bakarsın, olmuş olacak.
Bir hastan vardı umutsuz,
Hasreti uykularda,
Ağzında bir gelincik tarlasıyla geldi iğne oyalarından bir gülümsemeyle
Gök bahçelerinden bir pencereyle
Irmakların bırakıp gittiği bir bozkırla
Zülüflerin tene yaralar açtığı bir güzellikle Bütün radyoların sevda şarkılarıyla
Yeşil boyalı bir evin sandık odasıyla
Bir büyük kentin yalnızlık korkusuyla.....
Ey Kalbim, sakın bana ihanet etme! Bir tüyü ol, kon suya, kimseye yük olma. Namert kalbe düşerse sevdam, sakın süründürme, soldur beni, Kalbimi kırma...
Ağlayamamaktan Kirpiklerim yorgundur, Şiir yazamaktan yüreğim.
Sanat, içine sanattan başka bir şey girdiğinde bozulur.
| İmgeler Sanatı Olarak Şiir
Duygular düşüncelerden daha antik ve yaradılışa yargılardan daha yakın duruyorlar. Ve şiir, kavramlardan ayrı düşünülebilecek bir durak noktası ya da kahvenin yanında damağa yapıştırılan bir çikolata değil. Kelimeleri seçen biri olarak, onda ben tüm bildiklerimin özünü görüyorum.
Bu muğlak girişten sonra, Ahmet