Kim olursa olsun bize bağlanandan, bize güvenenden veya bizden bir şey bekleyenden nefret ederiz. Ötekilere hâlâ verebildiğimiz tek taviz onları hayal kırıklığına uğratmaktır. Her halükârda, benlik sürmenajından kurtulma, bilincin eşiğinde durma ve oraya hiç girmeme, birincil sessizliğin en derininde, meramını anlatmayan saadetle, kelamın patırtısı öncesinde yaratılışın can çekiştiği tatlı hayretin içinde sinip çömelme arzumuzu anlayamayacaklardır.
Metis Yayınları