Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
184 syf.
7/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Sanırım beni kitaplarla ilgili en çok etkileyen şey, pek de ciddi sayılmayacak bir dille, okuyan herkese hitap etmesine rağmen çok ciddi konulardan bahsedebiliyor olmaları. Bu kitabı 17 yaşında okusaydım da severdim, fakat bambaşka açılardan. Bu kitabı 19 yaşında tekrar okusam, farklı bir duygu hissederdim. Bu kitabı yıllar sonra tekrar okursam, şu an anlamadığım pek çok yeni şeyi de görürüm. Bu bana büyülü geliyor. Birçok kitapta ve hatta filmde de benzer bir durum olduğunun farkındayım tabi ki fakat bu kitap, bu kadar ciddi meselelere göre oldukça geniş bir yaş aralığına hitap ediyor. Başlarda dili biraz lakayt gelmişti fakat okudukça yazarın asıl derdinin edebiyat yapmak ya da süslü cümleler kurmak olmadığını, anlatmak istediği şeyi mümkün olan en sade en net ve en anlaşılır şekilde okuyucaya ulaştırmak olduğunu anladım. Ve bunu çok beğendim. Tek seferde bitirebileceğiniz ama etkisini çok daha uzun süre göreceğiniz bir kitap. Tavsiye ederim
Bir Gün Kediler Dünyadan Yok Olsaydı
Bir Gün Kediler Dünyadan Yok OlsaydıGenki Kawamura · Dex Yayınevi · 2021779 okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
Eski dünyasını yitirmişti bir kere, bir yenisine tırmanması gerekiyordu.
Bu bir inceleme değildir. Kitap bittikten sonra bende bırakmış olduğu hislerin kelimelere dökülmüş hâlidir. Her zaman olduğu gibi -bir hikaye- okuduğumun bilincinde olarak sadece almam gereken mesajı aldım. Unutmamak adına da buraya yazıyorum. Fakat gerçekten çok başarılı bir eser. Güzel bir tat bıraktı bende diyebilirim. Sahi ne zaman
İnci
İnciJohn Steinbeck · Remzi Kitabevi · 201237,4bin okunma
Reklam
533 syf.
1/10 puan verdi
Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. Sabaha beş saat var. Annemi düşünüyorum. Nerededir şimdi? Aynada kendime bakıyorum bazen. Ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor. Sağ omuzuma kendi çizdiğim kelebek, beğenmediğim için üzerine attığım çarpı işareti ve altında aynı kelebeğin bir Japon tarafından çok daha iyi işlenmişi. Sol dirseğimin iki parmak yukarısındaki kurşun yarası. Bileklerimdeki otuz dört dikiş. Medeniyeti bir aralar, herkes gibi yaladığımı kanıtlayan apandisit ameliyatımın izi. Ve sırtımı kaplayan, Tanrı'nın yüzü. Bilmiyorum... Hızlı yaşadım. Ama genç ölmekten çok, hızlı yaşlandım! Ama hayattayım
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,7bin okunma
304 syf.
7/10 puan verdi
Herkesle empati yapa yapa kendimizi unuttuk
Kitap bir psikoterapist tarafından yazılmasına rağmen akademik bir eser değil. Tamamen yazarım kendi deneyimlerine dayalı yorumlardan ibaret. Bir akademik inceleme sonucu yazılmış eser bekliyorsanız yanılırsınız. Yazım dili de gayet basit. Benim gibi alan alan dışı okuyucular da rahatlıkla okuyabilir. Terapist, kliniğini kadınların cinsel
Divanımdaki Erkekler
Divanımdaki ErkeklerBrandy Engler · Ayrıntı Yayınları · 2021716 okunma
242 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Salgın hakkın çok iyi bir kitap !
Bu kitap benim şimdiye kadar salgın hastalık konusunda okuduğum en iyi kitap. Bence tüm zamanların en iyisidir diyemem ama bunu rahatlıkla söyleyebildim. Bunları yazarken karşıya baktım ve Orhan Pamuk Veba Gecelerini gördüm. Aynı şekilde işlenmemiş konu evet ama hastalıkla ilgili kısımların da bu kadar net anlatılamadığını bu kitabı okuyunca
Veba Yılı Günlüğü
Veba Yılı GünlüğüDaniel Defoe · İş Bankası Kültür Yayınları · 2020843 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
ᴢᴀᴍᴀɴıɴ ʏᴀɴᴋısı • sᴇʀᴅᴀʀ ᴄ̧ᴀᴛᴀᴋ #kitapyorumu “sevdiğim herkes gittiyse ben neden buradayım?” uzun zamandır okuduğum en iyi kitaplardan birinin yorumuyla geldim bugün. başkarakterimiz, eser’in ilk gençlik yıllarından başlayarak hayatına konuk oluyoruz. ilk aşkı müzeyyen sayesinde nasıl yaşıtlarından farklılaşıp okumaya ve kitaplara yöneliyor, bu okumalarının akabinde yazmaya devam ediyor… ilk aşkı müzeyyen’den sonra zeynep ile diyar diyar geziyor. bizde bu gezintide eser’e eşlik ediyoruz. fakat bu gezintinin sonunda annesi hastalandığı için tekrar memleketine dönüyor eser ve biz çok çarpıcı bir gerçekle burun buruna geliyoruz. sizce bu gerçek nedir? eser kendiyle ilgili neyi öğreniyor? evlenmek üzere olduğu zeynep bir anda neden ve nasıl ortadan kayboluyor? daha bir çok soruyla bizi şok eden müthiş bir finaldi. ben okurken sonunu asla bu şekilde tahmin etmemiştim. hem üzüldüm hem de gerçekten inanamadım. yazarın kalemi oldukça akıcı ve sizi tek bir satır bile sıkmadan içine alıyor. cümlelerin arasında eser’in dünyasında kayboluyorsunuz. ben başlarda anı tarzında bir kitap olacak gibi düşünmüştüm fakat harika kurgulanmış bir hikayeydi. betimlemeler, kendimize yöneltebileceğimiz anlamlı sorular, şimdiye kadar gözümüzden kaçan kıymetini bilemediğimiz anılarımız… güzel bir sorgulama serüveni oldu benim için. bu kitabı okumayan çok şey kaçırır. muhakkak okuyunuz.
bir kare mavi
bir kare mavi
Zamanın Yankısı
Zamanın Yankısı
Serdar Çatak
Serdar Çatak
Zamanın Yankısı
Zamanın YankısıSerdar Çatak · Martı Yayınları · 202425 okunma
Reklam
137 syf.
·
Puan vermedi
·
37 günde okudu
Eserde, olay örgüsünden ziyade, anlatıcı konumundaki ana karakter Wahrlich’in gözlemleri ön plandadır. Felsefe doktoralı Wahrlich 41 yaşında, 27 yaşında iken eğitim düzeyine uygun bir iş bulamadığı ve 8 yıl boyunca aldığı öğrenim kredisini ödemek zorunda olduğu için bir çamaşırhanede şoför olarak işe başlar ve sonrasında organizasyon müdürü
Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
Mutsuzluk Zamanlarında MutlulukWilhelm Genazino · Ayrıntı Yayınları · 20204,053 okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
“Bir kelime kararını,bir duygu hayatını,bir insan seni değiştirebilir.”
Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı : Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek... Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyana'sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler Nietzche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,9bin okunma
372 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
40 günde okudu
Bir zamanlar, bir ülkenin en güzel denizine bakan bir evde üç kız kardeş yaşardı. İsimleri Türkân, Dönüş ve Derya idi. Babaları Sadık Bey ve anneleri Nesrin Hanım’la birlikte geceleri kucak kucağa oturur, gelecekte onları bekleyen şahane yılların hayallerini kurarlardı. Türkân, Dönüş ve Derya’nın, Ayvalık’ın çam kokulu sokaklarında geçen masal gibi çocukluğu, onları yetişkin dünyasının acımasızlığına hazırlamamıştı belki. Hiçbir hayatın, hiçbir seçimin göründüğü kadar kolay olmadığını, bazen en büyük, en akla gelmeyecek sırların en güvendiklerimizin kalbinde saklandığını, en korkulacak hastalıkların gün gelip geçmişi derleyip toplayabileceğini anlamak zaman istiyordu. Ve zamanın ilaç olmadığı bir yara var mıydı dünyada? Ayvalık’ın denize uzanan taş sokaklarından, nice yaşamlar görüp geçirmiş zeytin ağaçlarından, hayatın kaynağından akan suyundan, eski evlerinden doğmuş bir aile hikâyesi Üç Kız Kardeş. Bir mutsuzluk hikâyesi değil; neşeli günleri yâd ede ede iyiliğe dönüşün hikâyesi. İyileşmenin yolculuğu… Üç kız kardeş kitabın kurgusu, anlatım dili sade ve çok başarılı. Kitap içeriğindeki hikayede sürprizler, bir ileri bir geri gidip gelmesi beni çok etkiledi. Bence son zamanlarda okuduğum en iyi romandı. Bence biraz feminen bir roman olmasına rağmen bir kız olarak çok beğendim. Kitabı eleştireceğim tek yönü ise kitap 4 bölümdü bence bölüm sayısı daha da artırılabilirdi. Bu yönü okumayı zorlaştırıyor çünkü bir bölümde farklı konulara değiniyor bence. Genel olarak kitabı herkese tavsiye ederim.
Üç Kız Kardeş
Üç Kız Kardeşİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20209,4bin okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Ayrılıktan sonra bir ilaç mı arıyorsun. O zaman doğru yerdesin.
Zeus Kabadayı
Zeus Kabadayı
Bu kitabında geçirdiği zor zamanlardan sonra tek başına içindeki çocukla yalnız başına kalmış ve kendiyle yüzleşirkenki düşüncelerini bu kitapta toplamıştır. Kitap sevdiğiniz kişiden ayrıldıktan sonraki o boşluk ve canınızın yanması hissini tarif edip bunun sadece bir hayat sınavının yanında Allahın da bizleri güçlendirmek için yaptığı bir imtihan olduğu sonucunu çıkarmanızı sağlıyor. Evet kötüsünüz bir daha o kırılan kalbinizin tekrar eskisi gibi olmayacağını biliyorsunuz fakat bu kitabı okuyup anladıktan sonra bunun mümkün olabileceğini onsuz da hayatın daha iyi ilerleyeceğini anlamamızı sağlıyor. Sonuç olarak kitabı sevgilinizden ayrılıktan sonra nasıl tekrar toparlayabileceğinizi bir düşünce sistemiyle biz değerli okurlara açıklıyor. Eminim her okuyucu kitabın sonunda daha iyi hissedecek. Teşekkürler:)
Kırdığın Yerden Kırıl
Kırdığın Yerden KırılZeus Kabadayı · Hayy Kitap · 202455 okunma
Reklam
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Daha fazla Agatha Chtistie kitabı istiyorum! Ahmet Ümit’in bir videosunda bu kitabı önerdiğini görünce, yazarın kalemini de sevdiğimden ona güvenerek bu kitaba öncelik vermem gerektiğini düşündüm ve okuduğuma oldukça memnun oldum. Roger Ackroyd Cinayeti, Agatha Christi’den okuduğum üçüncü kitap ve tek kelimeyle bayıldım. Yine çok iyi bir kurgu ve her sanığın katil olabileceği düşüncesiyle sonuna kadar ilerlesem de katilden emin olamadım. Her an heyecanın dorukta olduğu oldukça keyifli bir polisiyeydi. Konusuna gelecek olursak King’s Abbot sakinleriyle kendi halinde bir köydür. Dul bir kadının ölümü, köyde asılsız dedikodulara yol açarken bir de Roger Ackyord cinayete kurban gidince artık tüm ev halkı şüpheli konumundadır. Bu sırada emekliye ayrılan ve sakız kabağı yetiştirmek üzere King’s Abbot köyüne yerleşen Hercule Poirot, bir anda kendisini cinayeti araştırırken bulur ve üstün zeka, kabiliyet ve tecrübesiyle katili ortaya çıkarmayı başarır. Polisiye/gizem türünde okuma yapmayı sevenlere tavsiye ederim “Ah, para! Dünyadaki bütün kötülükler paranın ya da parasızlığın sonucu değil mi?”
Roger Ackroyd Cinayeti
Roger Ackroyd CinayetiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20193,975 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Şermin Yaşar’ı öykülerinden tanıyıp sevmiştim. İlk romanı da beni şaşırtmadı. Yüreğimde diğer kitaplarını arkada bırakıp 1 numaraya oturdu. “İyi ki okumuşum!”defim. Akıcı, insanı sımsıkı saran, zamandan- mekandan koparan bir kitap olmuş. Sonu sürprizli gibi yorumlar okudum. Ben hiç şaşırmadım. Şermin Yaşar’ın tıpkı üste olmayan bir hırkayı söker gibi aile içi sırları tek tek açıp yumak yapmasını keyifle okudum. Yazar kitabın başında “ Bu kitabın kahramanlarından Ethem, tamamen kurgu ama ben onu çok sevdim. Bu kitabı Ethem’e ithaf ediyorum.”diyor. Ben de kitapta en çok Ethem’i sevdim! Emin’e de gıcık oldum :)) Gelelim kitabın konusuna; Kazım bey üç oğlu, Emin, Ethem ve Ekrem ile her Cuma görüşerek gelinler ve torunlarla yemek yemektedir. Görünüşte herkes kendi halindedir. Kitap aile bireylerinin itirafları, iç hesaplaşmaları, kronik sıra ile olayları anlatışları şeklinde ilerliyor. Sanki bu yazılanları diğer kahramanlar da duyuyor ve şarkıyı kaldığı yerden devam ettiriyorlar. Yazarın usta kalemi tam bir edebi şölen yaşatıyor. Daha kitabı almadan şarkıyı söylemeye başlamıştım. Kitap bitti hala söylüyorum. Zaten bu makam hep böyle yapar beni ;) Kürdili hicazkar şarkı içinde hem umut hem hüzün barındırıyor. İsim seçimi kitap için çok yerinde olmuş. Tüm kahramanlara önce kızıyor sonra anlıyorsunuz. Ethem’in son bölümde anlattıklarını, insan ilişkilerini yorumlayışını çok sevdim. Psikolojik tahliller güzeldi. Çok güzel kitap olmuş. Kaleminden mürekkep eksik olmasın Şermin Yaşar :))
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,945 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
galiba genel olarak spoiler icerecek . . . . . (hatta daha ilk paragraftan ilk cumleden spoiler var) donup bakinca en mantiklisi yargicti galiba. sonda, mektubu okumadan "bi dk vera miymis hic tatmin edici degil" diye dusunmustum, sonra o olmadigini anladim. ne sacmalik donuyor burada diye dusundum. sonra yargic cikti. dedigim gibi en
On Kişiydiler
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132,1bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler
Joseph K. Sıradan bir yaşamı olan bir bankada çalışarak yaşamını kazanan çevresi tarafından sevilip saygı duyulan bir adam olarak tasvir edilmiştir. Yani memur tiplemesine uyan bir karakter olarak düşünebiliriz. Kitabın bu bölümlerinde Joseph K. Dönüşüm’deki gibi böceğe mi dönüşecek acaba demeden edemiyor insan. Öykü karakterin böceğe dönüşeceği
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153,1bin okunma
368 syf.
2/10 puan verdi
Olmasa da olur dediğim o kitap
Serinin ilk iki kitabı gerçekten güzel ve sürükleyiciydi özellikle ilk kitabı oldukça güzel bir kurguya sahipti. 3. kitaba başladığımda kitaba dair hayal kırıklıklarım da başlamış oldu. Son iki kitap olmasa da olurdu. Özellikle üçüncü kitapta Ateş hiç kendi gibi davranmıyordu. Tanıdığımız Ateş değildi. 4. kitabın %90'ı affetmek için olan kısımdı ama bir aksiyon yoktu. Hare'nin bebek mevzusu da gereksiz uzatılmıştı. Hare son kitapta tek işlevi her şeye itiraz etmek olan salak bir kız gibi gösterilmişti. Alya da o kadar sevilen bir karakter değildi ama ihanet etmesi saçmaydı çünkü üçüncü kitapta Hare ile bir iş birliği sağlamışken tekrardan eski haline dönmesi hatta abisine de zarar getirecek bir ihaneti gerçekleştirmesi Alya gibi iğrenç birine bile yakışmıyordu. Çok masummuş gibi herkesin onun arkasından üzülmesi de anlamsızdı. Creff'in kaleye giderse Yasemin'i ele vereceğini kavrayamaması 5 yaşında çocuk olduğunu gösteriyor zannımca. Koca 4 kitap boyunca Hare'nin bir vasfa sahip olmak için o kadar fazla fırsatı vardı ki! Kraliçeliği saçma bir şantaja bıraktı, liderliği bıraktı ve bu görevleri yaptığı süreç boyunca ve sonrasında ne hikmetse hiçbir yerde sözü geçmiyor! Sofia daha güçlü bir karakterdi en azından bir şeyler için çabalıyordu. Emel gibi sümsük birine bile bir şey yapamadı Hare! Daha söyleyecek o kadar şey var ki son kitap hakkında ama kısaca özetlemek gerekirse benim için hayal kırıklığıydı.
His 4: Son Alacakaranlık
His 4: Son AlacakaranlıkDuruMavii · Epsilon · 0159 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.