...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce
bıçak
"Hayatım hayatımın romanı olsun.." diyerek başlayalım..
En çok yarım bırakılan kitaplar arasında 1, En çok okunacak kitaplar arasında 3. sırada olması bile bir çelişki teşkil etmiyor mu? Meraklanıp, kitaba başlayıp, kitaba tutunamayanlar: (Selim olsa hepinizden tiksiniyorum derdi :)) )
Kitap hakkında fikir ve naçizhane tavsiyelerime
Fakirin biri Peygamber efendimize tabakta bir salkım üzüm getirdi. Efendimiz (s.a.v.) bir tane aldı yedi. Tebessüm etti. Fakir sevindi. Bir tane daha yedi ve yine tebessüm etti. Sahabeler ona bakıyordu. Tek tek yedi ve tebessüm etti. Herkes "Acaba bize neden buyur etmedi" diye düşünürken bütün salkımı tebessüm ile yedi ve bitirdi. Fakir sevinerek kalkıp gitti. Sordular : Ey Allah Resulü; Neden bize de ikram etmediniz o salkımdan? Buyurdu ki : Üzümler çok ekşi idi. Ama ben o fakir üzülmesin diye tebessüm ederek yiyordum. Size versem yüzünüzü ekşiteceğinizden ve fakirin üzüleceğinden korktum.
“Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Demiş Jose Saramago 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasında. Aslında
Dört yüz sayfalık bir kitabın topu topu üç sayfasını normal bir okuyucudan bin kez daha dikkatli okumamız, hepsini okuyan, ama bir tek sayfasını bile dikkatle okumayandan daha iyidir.
O gecenin sabahına açılan gözlerini aynada fark etmeye çalışıyordu. Geri dönmek istiyordu; bir daha uyanmamak... Biliyordu ki orasıydı onun özgür dünyası, yaşamaya değer yanları, düşleyip düşünebildikleri, susmadan söyleyebildikleri... İfadesinde acı tuzlu taneleri ile düşünmeye başladı, bu aralar hükümsüz düşünceler sarmıştı tüm benliğini.
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Bu incelemeyi ya hiç okumayın ya da başlamışken sonuna kadar tam olarak okuyun. Aynı Suç ve Ceza kitabının başrolü Raskolnikov gibi ya bir hiç olun ya da Raskolnikov'un emeli gibi
Hayvanlarda vefa var, sadakat var, merhamet var,
İhanet yok, nankörlük yok,
Hile hurda, yalan dolan, çalma çırpma yok, yok efendimiz.
Duygusuz, kalpsiz değiliz,
Biz kimseyi tutsak etmeyiz,
Biz kimseye bıçak çekmeyiz,
Hiçbir canlıyı boğmayız, boğazından kesmeyiz.
Topumuz tüfeğimiz yok, yok efendimiz.
.
Hakaret ve küfür objesi olarak diline dolayıp
Evet Yüzyıllık Haz diyorum çünkü gerçekten öyle. Bana göre kitap yüz yılın değil tüm zamanların en iyi kitabı. Okurken yaşadığım hazzı anlatmam için yeni bir kitap yazmam gerekir. Çünkü kitabı anlatmaya inanın kelimeler yetmez. Kitabı hala okumayan varsa dünyanın en şanslı kişisi olabilir bence. Böyle bir kitabı sıfırdan okumaya başlamak için
1000Kitap uygulaması nedir?
Öncelikle 1000K ismini açıklıyayım;
Yılda 25 kitap okunması ile 40 yılda 1000 kitap olacak şeklinde düşünülmüş bir marka. Kitap ana fikrinin yanında anlık ileti paylaşımları, hastangler ile sosyal ekileşim oluşturma, yeni arkadaşlarla tanışma sohbet etme, satış (kitap şimdilik) ve reklamlarında yer aldığı web sitesi
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri