Kitap kısacık bir, bilemedin bir buçuk saatte bitecek bir kitaptı. Benim için dinlenme kitabı. Kitabın üzerinde yazdığı gibi bir Telli Baba romanı. Yazarın diline aşinaysanız bilemem ama bana romantik islam karışımı tasavvufvari bir kitap geldi. Zaten böyle kitaplardan pek hoşlanmam. Kitapta o kadar çok cümle tekrarı vardı ki (bakın kelime tekrarı demiyorum, cümle tekrarı diyorum) artık bayılma seviyesine geldim. Yazar resmen uzatmak için uzatmıştı. Bana faydası olan tek şey Telli Baba hakındaki rivayeti öğrenmekti. Zaten kitabın son sayfasında Telli Baba ile ilgili rivayete de İstanbul'un Yüz Efsanesi adlı kitaptan alıntı yapılarak yer verilmişti.
Fakat yazar şurda insanlığa faydalı bir şey yapmıştı. Bir türbeye gidip mum dikmek, çaput bağlamak bir hurafedir, haramdır. Bu mesajı net veriyordu ve dile de getirmişti. Hatta kitap bitince kabirde olan Telli Baba'ya üzüldüm. Çünkü kabrinin böyle hurafelerle dolacağını o da istemezdi. Allahım bizlere akıl versin ve kabrimizi de böyle şeylerden korusun dedim.