Tespit edebildiğim kadarıyla yurdum insanının öğrenilmiş çaresizlik içinde huzurla yaşamak için bulduğu 6 eşsiz yol bulunmaktadır. 1. Suç ortaklığı sistemi. Prof. Dr. Mehmet Altan'a göre Doğu toplumlarında bireyler Batıklardan farklı olarak karar alırken çevresine danışır, böylece başarısızlık durumunda suçluluk duygusu yaşamaz. Ortak
Çalışacağız Çalışacağız üreteceğiz her şeye rağmen kazanacağız...
Bakın ekonomik kriz Türkiyenin kapısını çalmaya başladı, hem de bütün sertliğiyle. Türkiye gibi bir memlekette uyduluk, kompradorluk politikasının sonu yoktur. Türkiye bir daha ölüm kalım savaşındadır. Ya yaşamak, ya ölüm. Yüz yıldır biliyoruz ki, Türk milletinin büyük bir yaşama gücü vardır. Bu sefer de, ama son olaraktan, Türk milleti gene yenecektir
Reklam
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine Bu hasret bizim ! Nazım Hikmet
Sayfa 77 - Bilgi yayıneviKitabı okuyor
İnananlar Kardeştir
Bu ülkenin bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan hâline getiren İslâmiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı... inananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak ve ölmek. Türk'ü, Arap'ı, Arnavut'u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya, yani irşâda. Altı yüzyıl beraber ağlayıp beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kâbusa kalbeden meşûm bir salgın: Maddecilik.
Sayfa 181 - İstanbul: İletişim, 2020.Kitabı okudu
Davet
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket bizim! Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak Ve ipek bir halıya benziyen toprak Bu cehennem, bu cennet bizim! Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın Yok edin insanın insana kulluğunu Bu dâvet bizim! Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine Bu hasret bizim!
Sayfa 77 - Bilgi Yayınevi
Bir köylü toprağını ve öküzünü, bir marangoz tahtasını ve rendesini nasıl severse ben de Türk dilini öyle seviyorum.
Sayfa 194 - Vason YayınlarıKitabı okudu
Reklam
...Atatürk daima ısrarla belirtmiştir ki, tam manasıyla bir Batılı millet olmak Türk milletinin benliğini kaybetmesi değil, o benliği bütün temel değerleriyle ortaya çıkarması ve sonsuz bir gelişme yoluna koyması demektir. Buna göre Batılı millet olmak, rasyonel düşünmek ve hareket etmek, ilim zihniyeti sayesinde sonsuz bir yaratma ve yenileşme
Sen her gün başka bir güzel olsan Ben her gün başka bir âşık Her göz göze gelişimizde Yıldırımla vurulmuş gibi olsak Yepyeni bir aşk olsa aramızdaki Her seferinde Ne harika olurdu yaşamak Hele evlilik Sen her gün başka bir güzel olsan
Adam YayınlarıKitabı okudu
Saçların Alnına Düşecek
ve bir gün leylaklar kuruyacak sil gözlerini diyeceğim o zaman yeşil bir bahar sabahında asker yüklü bir trenin düdüğü ile bitecek her şey martı kanadından kahve falından haber bekleyeceksin saçların alnına düşecek bir duman gibi geçip gidecek en renkli bulutlar deniz en güzel maviliğini verecek avuçlarımıza şarkılı bir masaldır yaşamak şafak karanlığın, zaman rüyaların düşmanıdır
Sayfa 550 - denizKitabı okudu
Sodom ve Gomore'de anlatılan Mütareke döneminin İstanbulunda ise Batı hayranı Türkler, kadını ve erkeğiyle alafranga züppe tipinin vardığı son aşamayı sergilerler, Türk kızları ve kadınları düşman subaylarıyla aşk serüvenleri yaşamak için çırpınırlarken, çıkarlarını emperyalist İtilaf Devletleri'nin zaferine bağlamış erkekler de her tür rezilliğe hazırdırlar. İçlerinde eşcinsel İngiliz subaylarıyla yatıp kalkan ve onların himayesinde kumarhane işleterek para yapanlar mı ararsınız; bir İngiliz subayına pezevenklik edenini mi ararsınız hepsi var bu toplumda. Yazar bütün toplumun iğrençliğini yansıtmak için panoramik bir roman biçimi kullanır. Kiralık Konak'ta olduğu gibi bu yapıtta da bir Türk kızı (Leyla) romanın kadın kahramanıdır. İngiliz terbiye ve kültürü ile yetişmiş, züppe, şımarık, bilinçsiz bir kızdır Leyla. İngiliz subayı Jackson Read ile gezip tozar ve bu ilişki yüzünden dile düşmekle övünür. Kiralık Konak'taki Servet Bey'i andıran babası, çıkarına uygun bulduğu için bu Jackson Read'i evinin gediklisi haline sokan, her işi yabancılarla olan "Düyunu Umumiye'nin eski yüksek memurlarından Sami Bey adında bir alafranga emekli tipi"dir. Yazar onu Tanzimat'ın sonucu olarak görür. "Sami Bey, Tanzimat devrinin meydana attığı o biçim alafranga Türkler'dendir ki Türk'ten başka her milletin gücüne inanırlar ve Türkiye'ye ait meselelerin mutlaka başkaları tarafından halledilebileceği fikrindedirler."
Sayfa 264 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Göçlerin sebepleri arasında yüzyıllarca egemen unsur olduktan sonra, başkalarının ve bilhassa kendi eski tebealarının egemenliği altında yaşamak mecburiyetinin ağır gelmesi varsa da, asıl sebep, Türklerin kalmış oldukları bu gibi yerlerdeki yeni hükümetin ve ora halkının bunları kaçırıp, mallarını almak ve ülkenin halkını tek bir milletten ibaret bırakmak istemeleri ve bunu elde etmek için hiç bir baskı ve zulümden çekinilmemesi yönü daha ağır gelmekteydi.
Sayfa 197 - TTK, 4. BaskıKitabı okudu
“Sallansaydım ipin ucunda bir bayrak gibi keşke” demeyeceksin yaşamakta ayak direyeceksin. Belki bahtiyarlık değildir artık boynunun borcudur fakat düşmana inat bir gün fazla yaşamak.
Sayfa 191 - Nazım Hikmet
Özlem
Tayyip Erdoğan her gittiği şehirde, her çıktığı mitingde "Adnan Menderes" diyor. Şu işi netleştirelim artık. * "Ben Erbakan'ı Erdoğan'a tercih ederim. Erbakan, Erdoğan'a göre çok daha ulusçudur, Türkiye'nin bağımsızlığından yanadır. Tayyip Erdoğan tam bir kapalı kutu, kendisini hangi kişilerin, hangi fikirlerin
Sayfa 80 - Kırmızı Kedi Yayınevi / 3.Basım 2015Kitabı okudu
Resim