HAKİKATİN ŞERİATİ
Allah hidayet ve inayeti üzerine bulundurduğu kulundan ikilik perdesini kaldırır. Allah’ın yolu Peygamber makamında şeriat yoludur. Bu yolun yolcularına Allah’ın emir ve yasakları vardır.
Bu emir ve yasakların tebliği şeriat peygamberine verilmiştir. Ümmetlerini doğru yola iletir. Allah’ın, ilim irfaniyet evi olan peygamberlikle görevlendirilmiş bireyin kalbi, arşullahtır. Allah’ın o bireyde, sonsuz aşk ve feyzini esirgemeden mazharı aşk olan âşıklara vahdet evinin bahçesinin kapısını açık tutar. Âşıklar o kapının feyz coşkunluğundan vahdet şarabı içerler. İçtikleri görülmeyen latif bir iksirdir bu şarapla sarhoş olurlar (şaraben tahura) te-şe=tevhid şarabı.
Şeriat peygamberi yasakları tebliğ etmekle görevlidir. Peygamber ayrıca velidir. Bu veliliği ile de peygamberliğinin görevini sürdürerek ayrı olarak ta, iç âleminde bulunanı şeriati ile birlikte tanıtır. Bireye iç alemindeki nurun ışığının dış şeriate yansıyıncaya kadar (için ve dışın bir olması dır); şeriat öğütleri ile birlikte, az yemek, az uyumak, az konuşmak, zikri ibadetle meşgul olmak, Allah’ı bilmek, dünyaya fazla itibar etmemek, dünyada bulunan her neyse Allah’tan fazla sevmemek eğitimini verir. Şayet bu eğitim üzerine tam yürümüşse, o velidir. Şeriat peygamberinin kalbi hem içeriyi ve hem de dışarıyı gözler( yani içerideki vahdet âlemi ve dışarıdaki kulluk olan kesret âlemini gözler)ancak gözleyen birleyen yine Allah’tır. Allah’ı bilme ve görmekliğiyle onun zuhuruyla kendinden geçer. Kendi beşeri varlığını görmeden, onu onun basariyetiyle görür görüntüye de gelirse, o zaman o bir Kâmil’dir.
Pir Seyyid Mustafa Altun