Şem’ ü Pervâne
Bu hikaye, Şem (Mum) ile O’na kör kütük aşık olan Pervane’nin (Kelebek) hikayesidir. Özellikle yazın her akşam gözlerimizin önünde aşklarını yaşarlar. Her gece bir aşık, sevgilisine olan tutkusu için kendini sevgilinin ışığına bırakarak ruhunu teslim eder. Hani şu avizelerin içinde biriken minik kelebekler varya, onlardan bahsediyorum. Kısacık
Davet – Oriah Mountain Dreamer (Kanadalı bir Kızılderili)
Geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor. Özlediğin, arzuladığın şeylerin hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini bilmek istiyorum. Kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmiyor. Aşk için, hayallerin için, yaşıyor olma serüveni için aptal gibi görünme riskini göze alıp alamayacağını bilmek istiyorum. Saklamaya, azaltmaya ya da
Reklam
Aks-i Suret
Tutar gecenin koynundan Kendini çağırır Çığlıkların arasında yaşadığı Sevinç mi hüzün mü bilemem Alır kendini Candan cana savurur Nesli viran olmuş Suyu susuzluğunda kavrulur Adını unutur Gider Bir duvar olur Böylesi ile çok tanışık oldum Gittiler sonra Arkalarından baktım Gördüğüm aynaydı Hep unuttum.
Yürekli ol halkanın dışından Ölüm tarlalarına geçerken Kuş uçmaz kervan geçmez Issız dağlarda unutulsan'da Saygı duy gün görmez gecenin Sevginin eşsiz ezgisiyle çalınan Gizli bilginin mirasına bakarken Sana kederle hayatına sunduklarına.. Çiçek çiçektir vadiler boyunca yıldızlarca ilerle Sessiz aşkın altında ezilsende aşkı sakın unutma Her cemre tunç bileklerinle kuzey pencerelerine tutunarak İki nehri ürkütmeden bir tutam aşk ışığı sunmalısın çiçeklere..
Hasan el- Benna - Muhammed Emin Yıldırım Hoca
Dersden Notlar; Hasan el-Benna ve Mücadelesi: "Şahit ve Şehit İmam" Onu çok iyi tanıyan Seyyit Kutup ona "Güzel Usta" demiş. Seyyit Kutupla Hasan el Benna aynı yılda 1906 da doğmuşlar. Hasan el Bennanın şehatedinden sonra tanıyor onu, amerikada bakıyorki Mısırlı birinin şehadetiyle seviniyorlar. "Eğer birisinin ölümü
"Ey sevgilim evime gelirsen eğer...Bana bir lamba getir ve caddedeki o mutlu kalabalığı izleyebileceğim bir pencere...Ne yazık, kısacık gecemde rüzgar yapraklarla buluşmak üzere...Kısacık gecem harap edici ıstırapla dolu...Dinle! Duyuyor musun gölgelerin fısıltısını?Yabancıyım ben bu mutluluğa. Alışkınım bu umutsuzluğa. Dinle! Duyuyor musun gölgelerin fısıltısını? Orada, gecede, bir şeyler oluyor. Ay kızıl ve endişeli ve her an çökebilecek bu çatıya bağlanmış...Bulutlar; yas tutan bir kadın yığını gibi... Bekliyorlar yağmasını...Bir an, ve sonra hiç. Bu pencerenin ardından gece titriyor...Ve dünya duruyor...Sen yeşilliğinde aşk dolu ellerimin üstüne ellerini, o yanan hatıraları koy! Ve hayatın sıcaklığıyla dolu dudaklarını aşk dolu dudaklarımın dokunuşuna bırak. Rüzgar bizi sürükleyecek..." *|The Wind Will Carry Us (Rüzgar Bizi Sürükleyecek - Abbas Kiarostami - 1999)
Reklam
1.000 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.